İçinizde Kalmasın: Bastırılmış Duyguları Açığa Çıkarmak

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Bastırılmış Duygu Nedir?

Kaygı ve mutsuzluk verici, “negatif” olarak adlandırılan duyguların, dürtülerin veya anıların bilinçsiz veya bilinçli şekilde yok sayılmasına bastırma denmektedir. Bastırma savunma mekanizması psikanalitik teoriye göre kabul edilemez dürtü ve düşünceleri bilinçsizce dışlayan temel bir savunma mekanizmasıdır1.

Gross’un 1989 yılında duyguları bastırmayı, insanların duygularını nasıl ve ne zaman deneyimledikleri ve ifade ettikleri gibi faktörleri değiştiren otomatik yöntem olarak tanımlamaktadır. Bastırma durumunda kişi olaya bakış açısını veya düşüncesini değil ortaya çıkacak duygusal tepkiyi değiştirmekte veya bastırmaktadır yani duyguları belli etmemektedir10.

Bastırma Savunma Mekanizması

Bastırma savunma mekanizması güçlü bir mekanizma olup insanları sıkıntılı ve o an için zararlı duygu ve düşüncelerden korumaktadır. Fakat bu istemsiz savunma mekanizması travmatik deneyimler gibi durumlarda insanın zarar görmesini engellese de neredeyse her duygusal olayda kullanıldığında ve insan için her türlü duyguyla baş etme yöntemi olarak kullanıldığında işlevsiz olmaktadır.

Bu mekanizmanın temelde amacı o an için yüzleşmesi zorlu anı, duygu ve yaşam olayları kişi duygusal ve psikolojik stabilizasyon kazanana kadar bastırmak ve sonrasında gün yüzüne çıkıp yüzleşmesini sağlamaktır. Duyguları bastırmak düşünülenin aksine olumsuz duyguları hissetmekte herhangi bir azalmaya yol açmamaktadır, aksine o an hissetmekten kaçınılan olumsuz duyguların belirli bir süre ertelenmesine ve ileride aynı veya farklı biçimlerde ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.

İnsanlar çoğu zaman istenmeyen anıları, geçmiş ilişkileri, travmatik çocukluk anılarını, güçlü duyguları ve rahatsız edici duyguları bastırmaktadır4. Aynı zamanda korku yaşatan fobilerin sebepleri, bazı dürtüler ve kişisel imajı zedeleyecek bazı olaylar da bastırılabilmektedir. Bastırılan bu duygular gelecekte çoğu zaman kendini fiziksel veya psikolojik semptomlar olarak tekrar göstermektedir.

Duygular Neden Bastırılır?

Bastırılmış duygular genellikle çocukluk deneyimlerinden kaynaklanmaktadır. İnsanlar iletişim ve davranışı çocukluk çağlarında onları yetiştiren kişiler sayesinde öğrenmektedir. Duygularını konuşmak, çocuğun duygularını anlamaya çalışmak ve ağlamak gibi duygu göstermek davranışlarının normal karşılandığı bir ailede yetişen bireyler duygularını bastırma yöntemini çoğunlukla kullanmamaktadır14.

Duygularıyla bağlantı kurmayan, duygulardan uzak ve onları bastıran kişiler çocukluk çağında daha farklı ve sıkıntılı deneyimler yaşamaktadır. Duygunun gösterilmesinin ayıplandığı, çok nadir duygulardan konuşulan, çocuğun duygularını yok sayan bir ailede büyüyen insanlar çoğunlukla duygularını bastırma eğiliminde olmaktadır.

Kişinin duygusal ifadeleri eleştirildiyse, ebeveynler tarafından olumlu veya olumsuz bir duygu dışa vurumu görülmediyse, kişiye kendini ifade etme şansı tanınmadıysa ve duyguların yok sayıldığı ortamlara sıkça maruz kalındıysa kişi duyguları ile bağlantı kurmakta zorlanmakta, onları nasıl ifade edeceğini bilmemekte ve bu sebeple duyguları bastırma yöntemine gitmektedir.

Duygularını belli etmeyen insanlara yani bastıran insanlara çocukluktan beri o veya bu sebeple duygulardan kaçınmanın daha güvenli ve yapılması gereken şey olduğu öğretilmiştir. Duyguların ifade edilmesine izin verilmeyen, duyguların bastırıldığı veya kişinin direkt olarak bastırıldığı bir ailede duygu bastırma davranışı alışkanlık haline gelmektedir.

”Duygular Beynin Hangi Bölgesindedir? Limbik Sistem ve Duyguların Nörobiyolojisi” başlıklı yazımızı okumak için tıklayın!

Bastırılmış Duygular ile İlgili Teoriler

Psikanalitik Teori

Psikanalitik teorinin kurucusu Sigmund Freud bastırma terimini psikolojiye kazandıran ilk kişidir. Freud’a göre bastırma, acı verici ve istenmeyen düşünce, duygu ve anıların insanı korumak için bilinçaltına itilmesidir. Freud’a göre bastırılan duygular rüyalar, dil sürçmesi veya psikolojik sorunlar ile kendilerini göstermeye ve gün yüzüne çıkmaya çalışmaktadır7.

bastırılmış duyguları açığa çıkarmak görseli

Bilişsel Uyumsuzluk Teorisi

Bilişsel uyumsuzluk insanın düşünce, davranış ve tavırları arasında çatışma yaşandığında gerçekleşen bir rahatsızlık halidir. Bilişsel uyumsuzluk teorisine göre bastırma insanın bilişsel uyumsuzluk ile baş etme sürecinde ortaya çıkmaktadır. Bastırma sayesinde çatışan duygu ve düşünceler bastırılarak bilişsel uyumsuzluk en aza inmektedir2.

Travma

Çoğu uzmana göre bastırma davranışı insanın yıkıcı travmalar ile baş etmesine yardımcı olan evrensel bir mekanizma olarak görülmektedir. Günlük yaşama müdahaleyi önlemek için zihin travmatik olayları bastırmaktadır. Yine uzmanlara göre bastırılan bu anılar kişi kendini güvende hissettiğinde ve onlarla yüzleşmeye hazır olduğunda ortaya çıkabilmektedir3.

En Sık Bastırılan Duygular Nelerdir?

İnsanlar çoğu zaman hoş olmayan geçmiş deneyimlerle ilgili güçlü ve zorlu duyguları bastırma eğilimindedirler. Genellikle insanlar tarafından negatif duygular olarak adlandırılan hayal kırıklığı, korku, üzüntü, utanç, suçluluk,endişe, kıskançlık ve öfke gibi duygular bastırılmaktadır.

Kötü olarak adlandırılan duyguları bastırmak yaygınken olumlu olarak algılanan neşe, sevgi, mutluluk, heyecan, merak ve ilgi gibi duygular çoğunlukla bastırılmayan duygular arasında yer almaktadır.

Duyguların Bastırıldığı Nasıl Anlaşılır?

Olumsuz duyguları uzun süre bastırmak, fiziksel ve zihinsel açıdan zararlı etkileri olan bir süreçtir. Duygusal tepkilerin bastırılmasının direkt olarak soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklar yapmayacağı bilinse de yapılan araştırmaların sonuçlarına göre duyguları bastırmanın insanın bağışıklık sistemini zayıflatabileceği yani hem fiziksel hem zihinsel sağlığa zarar verebileceği düşünülmektedir9.

“Duyguları bastırınca ne olur?” sorusunun cevabına bakıldığında, tabi ki stres, kaygı mutsuzluk veya duyguları bastırmak insanın kanser olmasına veya grip olmasına sebep olmamaktadır. Fakat düşük bağışıklık insanın daha sık hastalanmasına ve daha yavaş iyileşmesine sebep olmaktadır. Bağışıklığın düşmesi günlük sağlık sorunları ile baş etmeyi zorlaştıracağından duyguları bastırmanın fiziksel etkilerinin olduğu söylenebilmektedir. Psikanalitik teoride de belirtildiği gibi, duyguları bastırmanın davranışsal etkilerinin de olduğu kabul edilmektedir.

Duygusal ve Davranışsal Göstergeler

İnsan duygularını bastırdığından habersiz olsa da, bastırılan duygular bilinçaltında varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Bilinçaltında varlığını sürdüren bastırılmış duyguların duygusal ve davranışsal etkileri olmaktadır13:

  • Çoğu zaman duygulara uzak olmak ve kendini duygusuz olarak tanımlamak
  • Duyguları tanımlamakta zorlanmak
  • Beklenmedik mod değişimleri yaşamak
  • Belirli konuları konuşmaktan kaçmak
  • Alkol ve uyuşturucu gibi maddelere yönelmek
  • Kumar, alışveriş gibi davranışsal bağımlılıklara yönelmek
  • Stres seviyesinin yüksek olması
  • Kaygılı hissetmek
  • Depresif olmak
  • Uyku sorunları yaşamak
  • Motivasyon sorunları yaşamak8

Fiziksel Göstergeler

İnsan bedeni bastırılmış duygulara belirli tepkiler vermektedir. Zamanla bastırılmış duygular insanın iyi hissetmesini etkilemektedir. Yapılan araştırmalar duyguları bastırmanın fiziksel etkileri olduğunu kanıtlar niteliktedir13. Duygu bastırmanın fiziksel etkileri;

  • Kas ağrıları ve kasılmaları
  • Yeme bozuklukları
  • Depresyon
  • Uyku problemleri15
  • Mide ve bağırsak problemleri17
  • Bağışıklık problemleri
  • Yüksek tansiyon6
  • Kalp sorunları
  • Kronik yorgunluk5

Duyguları Ortaya Çıkarmanın Yöntemleri

Uzun yıllar duyguları bastırdıktan sonra bu bilinçsiz davranışı yapmamayı öğrenmek zorlayıcı olabilse de insanın fiziksel ve mental iyiliği için oldukça önemli ve etkili olmaktadır. Negatif olarak adlandırılan duygular insan hayatında her daim var olmak zorundadır ve bundan bir kaçış yolu yoktur.

Negatif adlandırılan duygulardan kaçış olmasa da onlarla baş etmenin bir çok sağlıklı yöntemi vardır. Sağlıklı baş etme yöntemlerinin başında rahatsız edici ve negatif gelen duyguyu kabul edip onunla yaşamayı öğrenmek gelmektedir.

1. Duygularla İlişki Kurmak

Kişinin duygularıyla ilişki kurması ve kurduğu ilişkiyi güçlendirmesi oldukça önemlidir. Negatif sayılan duygularla ilgili ne düşünüldüğü o duygular geldiğinde atılacak adımı belirlemektedir. Negatif sayılan duyguları kötü ve istenmeyen olarak gören insan bunun için adımlar atacak ve duygularını bastırmaya yönlenecektir.

Yine duyguları hassaslık ve zayıflık olarak gören insanlar için her türlü duygu bastırılması gereken ve yaşanmaması gereken duygular olarak tanımlanacaktır. Bu sebeple duygularla kurulan ilişkinin gözden geçirilmesi ve duygulara dair düşüncelerin sağlıklı hale getirilmesi oldukça önemlidir.

bastırılmış duyguların nedenleri görseli

2. Duyguları Öğrenmek

Duyguları bastırmak ve duygulara cinsiyet belirleyip ona göre yaşamak kültürümüzde oldukça yaygın olduğundan çoğu insan duyguların ne olduğu, ne anlama geldiği ve neden var oldukları gibi temel bilgilerden mahrumdur. Bu sebeple öncelikle duyguların ne olduğunu anlamak, pozitif ve negatif adlandırılan duyguların farkını bilmek ve ne işe yaradıklarını bilmek gibi temel bilgilerin geliştirilmesi gerekmektedir.

Toplumumuzda duygulara dair zararlı birçok mit ile büyütülen insanlar duygular ile ilgili temel bilgileri edindiğinde bu zararlı mitlerin de yanlış olduğunun farkına varmaktadır. En basit örneği ile üstüne şarkılar yazılan ve kültürümüze kazınmış “Erkekler ağlamaz.” cümlesi erkeklere çocukluktan itibaren “Duygularından uzak olmalı ve onları bastırmalısın.” bilgisini dayatmaktadır.

3. Kendini Kontrol Etmek

Özellikle duyguları ile kopuk bağlar kuran insanlar için oldukça etkili bir yöntem olan kendini kontrol yöntemi aslında zaman zaman durup “Şu an ne hissediyorum?” sorusunu kendine sormak anlamını taşımaktadır. Ne hissettiğini anlamlandıramayan ve tanımlayamayan insanlar bu soruyu sordukça zamanla daha iyi tanımlamalarda bulunmaktadır.

Duygulara dair doğru kelimeler bulunamıyorsa, başta duygulardan konuşmak zorlayıcı geliyorsa duygular yerine bir renk, bir durum seçip duyguyu onunla tarif etmek denenebilmektedir. Bu durumda insanın zamanla duygularına alışmasına ve daha rahat şekilde tarif edip konuşabilmesine olanak sağlamaktadır.

4. Duygulara Dair Yargılamalardan Kaçınmak

Duygu bastırmak öğrenilen bir davranış olduğundan ve bu davranışın altında genelde duygulardan utanmak yattığından hangi duygunun hissedildiğinden bağımsız şekilde duyguları yargılamayı bırakmak oldukça önemlidir. Kişinin yalnızca duygularını yaşaması gerektiğine ve bunun bir ayıp değil insan olmanın bir parçası olduğuna inanması gerekmektedir.

Kişi duygularından bahsederken ne kadar rahat olursa ve duyguların varlığını ne kadar normalleştirirse bastırma davranışından o kadar geri durmaktadır. Aynı zamanda duygularla ilişkinin gelişmesi bastırılmış duyguların açığa çıkarılmasına yardımcı olmaktadır.

5. Duyguların Fiziksel Tepkilerini Anlamak

Duyguların insan bedeninde belirli tepkiler oluşturduğu bilinmektedir. Bu tepkiler her insan için oldukça farklı ilerlemektedir. Duygular bedenin farklı yerlerinde farklı şekillerde tepkilere sebep olmaktadır. Örneğin bir insan kaygılandığında göğsünde baskı hissederken mutsuz olduğunda mide bulantısı hissedebilir.

Kişi bedenine kulak verdiğinde, fiziksel semptomlarını fark ederek hangi duyguyu yaşadığını anlama ve duygularını tanıma sürecini kolaylaştırabilmektedir.

6. Psikolog Yardımı Almak

Terapistler insanın bastırılmış duygularını tanımlamasında ve işlemesinde yardımcı olmada çok önemli bir yere sahiptir. Duyguların bastırılması çalışılırken terapide birkaç yaklaşım kullanılabilmektedir:

Psikodinamik Terapi: Freud’un teorilerine dayanan psikodinamik terapi, bilinçaltına giderek bastırılmış duygu ve anıları yüzeye çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu terapi ile yaklaşımında terapistin amacı gizli duygu ve bastırılmış anıları keşfederken içgörü ve duyguların yüzeye çıkış süreçlerini teşvik etmektir12.

Bilişsel Davranışçı Terapi: Bilişsel davranışçı terapi daha diğer terapi yöntemlerinden farklı olarak negatif düşünce süreçlerini ve davranışları değiştirmeyi amaçlamaktadır. Burada amaç bastırma dürtülerini anlamak ve onların üzerine gidip sağlıklı başa çıkma mekanizmalarıyla değiştirmektir16.

Duygu Odaklı Terapi: Bu terapi yöntemi duyguları anlamak, keşfetmek ve tanımlamak üzerinde durmaktadır. Bütün bunları ise ilişkiler üzerinden yapmayı amaçlamaktadır. Duygu odaklı terapi yöntemi insanlara veya çiftlere duygusal tepkilerini anlamak, sağlıklı iletişim kurmak ve duygusal yakınlığı sağlamak gibi özellikler kazandırmayı amaçlamaktadır.

Dünyanın her yerinden dilediğiniz zaman terapiye güvenli bir şekilde başlamak için Hiwell Online Terapi Platformu’nu ücretsiz bir şekilde deneyebilirsiniz. Şimdi kaydolun ve size en uygun uzman psikolog ile tanışın.

Kaynakça

  1. American Psychological Association(2018).Repression. APA Dictionary of Psychology. April,19,2018.
  2. Bran A, Vaidis DC. On the characteristics of the cognitive dissonance state: Exploration within the pleasure arousal dominance model. Psychol Belg. 2020;60(1):86-102. doi:10.5334/pb.517
  3. Boscarino JA, Figley CR. The impact of repression, hostility, and post-traumatic stress disorder on all-cause mortality: a prospective 16-year follow-up study. J Nerv Ment Dis. 2009;197(6):461-466.
  4. Boag S. Repression (defense mechanism). In: Zeigler-Hill V, Shackelford TK, eds. Encyclopedia of Personality and Individual Differences. Springer International
  5. Bram AD, Gottschalk KA, Leeds WM.(2018). Emotional regulation in women with chronic fatigue syndrome and depression: Internal representations and adaptive defenses. J Am Psychoanal Assoc. 66(4):701-741.
  6. Cundiff, J.M., Jennings, J.R. & Matthews, K.A.(2018). Social Stratification and Risk for Cardiovascular Disease: Examination of Emotional Suppression as a Pathway to Risk. Personality and Social Psychology Bulletin,1-14.
  7. Curtis, L. (2023, September 5). Understanding Repression in Psychology. Verywell Health. https://www.verywellhealth.com/repression-7775455#citation-1
  8. Cote, S. (2005). A social interaction model of the effects of emotion regulation on work strain. Academy of Management Review, 30, 509–530.
  9. D’Acquisto, F.(2017). Affective immunology: where emotions and the immune response converge. Dialogues in Clinical Neuroscience, 19(1):9-19.
  10. Gross, J. (1989). Emotional expression in cancer onset and progression. Social Science & Medicine 28, 1239-1248
  11. Greenman PS, Johnson SM.(2022). Emotionally focused therapy: Attachment, connection, and health. Curr Opin Psychol.43:146-150.
  12. Kehyayan A, Matura N, Klein K, et al.(2018). Putative markers of repression in patients suffering from mental disorders. Front Psychol.;9:2109.
  13. Patel J, Patel P. Consequences of repression of emotion: physical health, mental health and general well being. Xu W, ed. IJPR. 2019;1(3):16-21.
  14. Raypole, C. (2020, March 31). Repressed Emotions: Finding and Releasing Them. Healthline. https://www.healthline.com/health/repressed-emotions#why-it-happens
  15. Vandekerckhove M, Wang YL (2017).. Emotion, emotion regulation and sleep: An intimate relationship. AIMS Neurosci.;5(1):1-17.
  16. Yoshino A, Okamoto Y, Jinnin R, et al.(2019). Role of coping with negative emotions in cognitive behavioral therapy for persistent somatoform pain disorder: Is it more important than pain catastrophizing?. Psychiatry Clin Neurosci;73(9):560-565.
  17. Zvolensky M, Jardin C, Farris SG, et al.(2018). Gut interpretations: How difficulties in emotion regulation may help explain the relation of visceral sensitivity with depression and anxiety among young adults with gastrointestinal symptoms. Psychol Health Med. 23(7):840-845.
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.