Daha iyi hissetmeye bugün başlayın
Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.
BaşlayınBeyin, sinir hücreleri yani nöronlar arasındaki kimyasal sinyallerin etkileşimi yoluyla davranışları düzenler ve davranışlarımız ile ilişkisi kompleks bir etkileşim ağına dayanmaktadır. Genetik faktörler, çevresel etmenler ve öğrenme süreçleri, beyin ve davranış arasındaki bağı şekillendirir. Öğrenme süreçleri ve çocukluk dönemindeki deneyimler, beyindeki sinir ağlarını şekillendirerek ileriki davranışları etkiler.
Beyin Nedir? Beyin Neye İhtiyaç Duyar?
Kafatasının içinde bulunan beyin, bilişten, zihinsel süreçlerden ve vücudun fonksiyon kontrolünden sorumlu olan organdır. Algı, fikirler, bilinçli hareketler, kalp atış hızı ve sindirim gibi bilinçsiz vücut fonksiyonlar beyinde bulunur. Vücudun farklı kısımlarını ve farklı işlevlerini kontrol eden iki yarım küreden oluşur: sol ve sağ yarım küre1.
Beyin fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için beynin ihtiyaç duyduğu bazı uyaranlar şunlardır:
- Sürekli oksijen alımına ihtiyaç duyar. Oksijenin olmadığı durumlarda beyin hücreleri hızla hasar görebilir.
- Enerjiyi sağlamak için besinlere ve özellikle de glikoza ihtiyaç duyar. Glukoz, beyin hücrelerinin temel enerji kaynağıdır.
- Sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için düzenli su alımına ihtiyaç duyar. Su, beyin hücrelerinin yapısını korur ve işlevselliğini sürdürmesine yardımcı olur.
- Sağlıklı bir zihinsel işlev için yeterli uyku süresine ihtiyaç duyar. Uyku sırasında beyin, dinlenir, bellek kuvvetlenir ve bilgi işleme süreçleri gerçekleşir.
- Çeşitli vitamin, mineraller ve diğer besin maddelerine ihtiyaç duyar. Özellikle omega-3 yağ asitleri gibi bazı besinler, beyin sağlığı için önemlidir.
- Düzenli fiziksel aktivite, beyin fonksiyonlarını artırabilir. Egzersiz, beyne daha fazla oksijen gitmesini sağlar ve nörotransmitterlerin salınımını teşvik eder.
- Beyin, sürekli olarak zihinsel uyarılara ihtiyaç duyar. Öğrenme, problem çözme ve zihinsel aktiviteler, beyin sağlığını destekler.
- Sosyal etkileşimler, duygusal sağlığı ve beyin fonksiyonlarını olumlu yönde etkileyebilir. İnsanlar arası ilişkiler, beyin için önemli bir sosyal uyarıcıdır.
Davranış Nedir? Davranışlarımız Nasıl Ortaya Çıkar?
Davranış, genetik faktörler, sinir sistemi, hormonlar ve çevresel etkileşimlerin kompleks etkileşimleri sonucunda ortaya çıkan kompleks bir fenomen olarak açıklanır2.
Beyindeki sinir hücreleri (nöronlar), birbirleriyle iletişim kurarak nöral ağlar oluşturur. Sinir iletimi, bu nöral ağlardaki elektriksel ve kimyasal sinyallerin iletimi ile gerçekleşir. Beyin, farklı bölgeleri arasındaki iş birliğiyle çeşitli davranışları kontrol eder. Örneğin, frontal loblar planlama ve karar verme gibi üst düzey bilişsel süreçleri, limbik sistem ise duygusal tepkileri düzenler.
Kişiler arası genetik farklılıklar, davranışsal özelliklerin gelişiminde etkili olabilir. Genler, sinir sistemi ve beyin yapısını belirleyerek davranış üzerinde önemli bir rol oynar.
Hormonlar, vücutta çeşitli fizyolojik ve davranışsal tepkilere neden olan kimyasal mesajlaşma sistemlerini kontrol eder. Örneğin, stres hormonları duygusal tepkilere etki eder.Davranışın nörobiyolojisi, çevresel etkileşimlerin ve öğrenme süreçlerinin nasıl beyin yapılarını etkilediğini de içerir. Deneyimler ve öğrenme, sinir ağlarının şekillenmesine ve davranışın gelişimine katkıda bulunabilir.
Beyin Fonksiyonlarının İnsan Davranışına Etkisi
Beyin, insan davranışını etkileyen çeşitli fonksiyonları kontrol eder ve insan davranışının oluşumunda beyin fonksiyonları genellikle belirli bir sıra izler. Duyular aracılığıyla gelen bilgiler önce işlenir, ardından duygusal tepkiler belirlenir, kararlar alınır ve planlar yapılır. Bu planlar motor korteks ve ilgili bölgelerle uygulanarak davranış ortaya çıkar.
Süreç, sürekli bir geri bildirim döngüsü içinde çalışarak çevresel bilgilerle güncellenir ve karmaşık bir etkileşim ve koordinasyon sonucunda insan davranışını şekillendirir2.
- Algı ve Duyusal İşleme: Dış dünyadan gelen bilgiler, duyular aracılığıyla algılanır; göz, kulak, burun gibi duyusal organlar, çevresel uyaranları alır ve bu bilgiler sinirsel sinyallere dönüştürülerek beyne iletilir.
- İşleme ve Değerlendirme: Beyin, aldığı duyusal bilgileri işleyerek değerlendirir. Bu aşamada, frontal loblar gibi bölgeler, bilgileri anlamak, değerlendirmek ve bağlamak ile görevlidir. Örneğin, bir objenin tehlikeli olup olmadığını değerlendirmek.
- Duygusal Tepkiler: Limbik sistem, özellikle amigdala, duygusal tepkileri düzenler. Değerlendirilen bilgilerin duygusal anlamı bu aşamada belirlenir. Örneğin, bir tehdit algılandığında korku tepkisi vermek.
- Karar Verme ve Planlama: Frontal loblar, bireyin davranışını yönlendiren kararlar alır ve planlamayı gerçekleştirir. Örneğin, bir duruma nasıl tepki verileceği veya bir hedefe ulaşmak için nasıl bir plan yapılacağı gibi.
- Motor Kontrol ve Gerçekleştirme: Beyindeki motor korteks ve ilgili bölgeler, alınan kararları uygulamak için vücut hareketlerini kontrol eder. Bu aşama, davranışın fiziksel olarak ortaya çıkmasını içerir. Örneğin, bir kararın uygulanması için kasların harekete geçirilmesi.
Beyin Gelişimi ve Davranış
Beyin gelişimi, genetik bir planın basit bir şekilde ortaya çıkmasından ziyade, beyni oluşturan genetik ve çevresel unsurların ortaya çıkardığı karmaşık bir danstır. Duyusal uyarılar, ilaçlar, beslenme, hormonlar veya stres gibi çeşitli çevresel olaylar beynin oldukça farklı şekillerde gelişmesine neden olabilir3.
Davranış Kapsamında İnsan Beyni Neler Yapabilir?
İnsan beyni, duyu işleme, bellek ve öğrenme, motor kontrol, duygu işleme, dil işleme, karar verme ve planlama, sosyal etkileşim ve stres yanıtı gibi bir dizi karmaşık işlevi yerine getirerek davranışlarımızı şekillendirebilir. Beyin, bu süreçleri çeşitli alanlarda etkileşen sistemler aracılığıyla düzenler ve koordine eder.
- çevresel uyaranlara tepki verme
- geçmiş deneyimlerden öğrenme
- motor becerileri kullanma
- duygusal tepkiler oluşturma
- dil becerilerini kullanma
- karmaşık düşünce süreçlerini yönetme
- sosyal etkileşimde bulunma
Duygular Beyinde Nereyi Aktifleştiriyor? Duyguların Merkezi
Duyguların merkezi, beyindeki limbik sistem adı verilen yapılar topluluğudur. Duygular, beyindeki limbik sistem adı verilen yapı grubunda aktifleşir. Limbik sistem, Amigdala, Hipotalamus, Hipokampus, Hipokampal Formasyon, Parahippocampal Girus, Septal Alan, Subiküler Kompleks, Dentat Girus, Singulat Girus ve Orbitofrontal Korteks gibi çeşitli bileşenleri içerir. Bu yapılar, korku, stres, öğrenme, bellek, motivasyon ve sosyal etkileşimler gibi çeşitli duygusal deneyimlerin düzenlenmesine katkıda bulunur3.
- Şeklinden ötürü badem ismini almış olan amigdala, korku ve duygusal tepkileri işler.
- Hipotalamus, vücut fonksiyonlarını düzenler ve stres yanıtını kontrol eder.
- Hipokampus, öğrenme ve belleği yönetir.
- Singulat Girus, duygusal deneyimleri düzenler.
- Hipofiz Bezi, hormon salgısını kontrol eder.
- Orbitofrontal korteks, sosyal ve duygusal durumların değerlendirilmesinde ve karar verme süreçlerinde önemli bir rol oynar.
Bu bileşenler, duyguların oluşumuna ve çeşitli zihinsel süreçlerin düzenlenmesine katkıda bulunur. Limbik sistem, duygusal deneyimlerin yanı sıra sosyal etkileşimler, öğrenme, hafıza ve motivasyon gibi temel zihinsel süreçlerin düzenlenmesinde önemli bir rol oynar.
Nöroplastisite ve Davranış
Nörobilim alanında doktor olan Kolb ve Gibb, sağlıklı ve normal bir beyinde nöroplastisitenin oluşması için gerekli temel ilkelerden yedi maddede bahsetmiştir4:
- Beyindeki değişiklikler, davranıştaki değişiklikleri anlamak için kullanılan farklı analiz düzeylerinde gösterilebilir.
- Nöronal yapının biçimi ve dış görünüşünün farklı ölçümleri genellikle birbirinden bağımsız veya bazen zıt yönlere doğru değişir. Ayrıca, aynı varsayımsal konumlardaki farklı katmanlardaki hücreler, benzer deneyimlere rağmen farklı tepkiler verebilir.
- Deneyime bağlı değişiklikler odak noktası olma eğilimindedir. Bu sebeple araştırmacılar, davranış değişikliği ile ilişkilendirilen sinaptik değişikliklerin tespit edilememesinin, gerçek bir değişiklik olmadığı anlamına gelmediğini göz önünde bulundurmalıdır.
- Plastik değişiklikler genellikle zamana bağlıdır. Karmaşık ortamlara maruz bırakılmak sinaptik organizasyonda büyük değişikliklere yol açar. Bunlar duyusal ve motor kortekste geniş kapsamlı olabilir. Bu plastik değişikliklerin tamamı kalıcı değildir ve zaman içinde önemli ölçüde değişebilir.
- Deneyime bağlı değişiklikler etkileşim içindedir. İnsanlar, doğum öncesinden ölüme kadar olan yaşamları boyunca çeşitli deneyimlere maruz kalır ve bu deneyimler etkileşim içindedir.
- Plastik değişiklikler genellikle yaşa bağlıdır ve gelişmekte olan beyin, deneyimlere yetişkin veya yaşlanan beyinden daha duyarlıdır. Farklı yaşlardaki bireylerin aynı deneyime yanıt olarak beyinlerinde niteliksel olarak farklı değişiklikler gözlenir.
- Her plastisite iyi değildir. Plastik beyin değişiklikleri genelde motor ve bilişsel işlevleri desteklese de davranışı da etkileyebilir. Özellikle uyuşturucu bağımlılarında görülen ilaca bağlı değişiklikler, uyumsuz davranışların prefrontal nöron morfolojisindeki değişikliklerle ilişkilendirilebilir. Bu tür plastisite, patolojik ağrı, hastalıklara patolojik tepki, epilepsi, şizofreni ve demans gibi durumlarla bağlantılıdır.
Davranışsal Psikoloji Nedir?
Davranışsal psikoloji, bireylerin gözlemlenebilir davranışlarını bilimsel yöntemlerle inceleyen bir psikoloji dalıdır ve 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkmıştır. İçsel süreçlere ise daha az odaklanır ve öğrenme, çevresel etkileşimler ve deneyimlerin davranışı nasıl etkilediğini araştırır. Davranışsal terapi, bireylerin sorunlu davranışlarını anlamalarına yardımcı olmak ve daha sağlıklı davranışlar geliştirmelerine destek olmak amacıyla kullanılır. Bu yaklaşım, ölçülebilir ve gözlemlenebilir verilere dayanan bilimsel yöntemleri vurgular.
Beyin Görüntüleme Teknikleri ve Davranış İlişkisi
Beyin radyolojisi, MRG, BT gibi görüntüleme teknikleriyle beyin yapısını ve işlevini inceleyen alandır. Nörolojik hastalıkların tanı ve tedavisinde ve de davranışsal süreçlerin nörolojik temellerini anlamak için klinik uygulamalarda ve araştırmalarda kullanılır. Beyin bölgelerindeki değişikliklerin görselleştirilmesi, davranışsal süreçleri anlamada yardımcı olur.
Davranışsal Terapi Yöntemleri ve Beyin
Beyindeki herhangi bir bozulma ve beyin ve psikopatolojisi; bilişsel, duygusal veya motor becerilerde değişikliklere neden olabilir, bu da insan davranışının çeşitliliğini anlamamıza yardımcı olur. Zaman içersinde buna yönelik davranışçı terapiler geliştirilmiştir. Davranışsal terapi, bir dizi yöntem ve teknik içeren geniş bir terapi alanıdır5.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Düşünce ve davranışların birbirini etkilediği temeline dayanan bir terapi türüdür. Olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmeyi ve bu değişikliklerin davranışları etkilemesini hedefler.
Duygusal Davranışçı Terapi (DDT): Duygu ve davranışların birbirini etkilediği prensiplere dayanır. Bireyin duygusal tepkilerini anlamak ve bu duygusal reaksiyonları değiştirmek üzerine odaklanır.
Sistemik Desensitizasyon: Fobiler, anksiyete ve stres gibi durumlarla baş etmeye yönelik bir yöntemdir. Kişi, korkuları veya endişeleriyle yavaşça karşılaştırılır ve bu süreçte gevşeme teknikleri öğrenir.
Davranışsal Aktivasyon: Depresyon gibi durumlarla mücadelede kullanılan bir yöntemdir. Bireyin keyif aldığı veya motive olduğu aktivitelere yönlendirilerek olumlu duyguların artırılması amaçlanır.
Davranışsal Deneme ve Yanıt (DBT): Özellikle duygusal düzensizlikler, borderline kişilik bozukluğu gibi durumlar için geliştirilmiştir. Duygusal düzenleme, kişisel ilişkiler ve stresle baş etme becerilerini geliştirmeyi hedefler.
Rasyonel Emotif Davranış Terapisi (REBT): Bireyin irrasyonel düşünce kalıplarını tanımlamak ve değiştirmek üzerine odaklanır. Olumsuz düşünce ve inançların gözden geçirilmesini amaçlar.
Davranışsal Çift Terapisi (BCT): Partner ilişkilerindeki sorunları ele alır. İletişim becerilerini artırmayı, olumlu davranışları teşvik etmeyi ve çatışma çözme becerilerini geliştirmeyi hedefler.
Kapatırken
İnsan beyni, algı işleme, hafıza ve öğrenme, motor kontrol, duygu işleme, dil işleme, karar verme ve planlama, sosyal etkileşim ve stres yanıtı gibi çeşitli kompleks fonksiyonları yerine getirerek davranışlarımızı yönlendirebilir. Beyin, bu süreçleri farklı alanlarda etkileşen sistemler aracılığıyla düzenler ve uyumlu hale getirir. Beynin fonksiyonlarını yerine getirebilmesi ve davranış oluşturması için temel ihtiyaçlarını karşılaması gerekmektedir. Beyindeki bir nörolojik bozukluk yahut psikopatoloji davranışı etkileyebilir. Böyle durumlarda davranışın doğasını anlamak üzere beyin radyolojisi devreye sokulur ve durumun tespitine yönelik uygun davranış terapisine başvurulur.
Kaynakça
- Brain. (n.d.). In Alleydog.com's online glossary. Retrieved from: https://www.alleydog.com/glossary/definition-cit.php?term=Brain
- Kandel, E., Koester, J. D., Mack, S. H., & Siegelbaum, S. A. (2021). Principles of Neural Science. In Principles of Neural Science.
- Rajmohan V, Mohandas E. The limbic system. Indian J Psychiatry. 2007 Apr;49(2):132-9. doi: 10.4103/0019-5545.33264. PMID: 20711399; PMCID: PMC2917081.
- Kolb B, Gibb R. Brain plasticity and behaviour in the developing brain. J Can Acad Child Adolesc Psychiatry. 2011 Nov;20(4):265-76. PMID: 22114608; PMCID: PMC3222570.
- Wolpe, J. (1990). The practice of behavior therapy (4th ed.). Pergamon Press.