Daha iyi hissetmeye bugün başlayın
Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.
Çocuk psikiyatri, çocukların ve ergenlerin zihinsel, duygusal ve davranışsal sorunlarını inceleyen ve tedavi eden bir tıp dalıdır. Çocukların psikolojik gelişimleri, yetişkinlerden farklıdır, bu nedenle çocuk psikiyatri uzmanları, çocukların yaşlarına, gelişimsel düzeylerine ve çevresel etmenlere uygun tedavi yaklaşımları geliştirirler.
Çocuk psikiyatristleri, çocukların duygusal, bilişsel ve davranışsal gelişimlerini göz önünde bulundurarak, onların sağlıklı bir şekilde büyümelerine ve toplumla uyumlu bireyler olmalarına yardımcı olmak için çalışırlar. Çocuk psikiyatri doktorları, bu alanda çalışmak için tıp eğitiminin ardından uzmanlık eğitimi alırlar.
Çocuk Psikiyatristi Kimdir ve Ne Zaman Yardım Alınmalıdır?
Çocuk psikiyatristine başvurulması gereken durumlar, çocuğun duygusal, bilişsel veya davranışsal gelişiminde sorunlar yaşadığı, psikolojik veya psikiyatrik bir rahatsızlık gösterdiği durumlardır. Bu tür sorunlar, çocuğun günlük yaşamını, okul performansını, aile içi ilişkilerini ve genel iyilik halini olumsuz etkileyebilir. Çocuğun psikiyatrik desteğe ihtiyacı olup olmadığını belirlemek için göz önünde bulundurulması gereken bazı yaygın durumlar şu şekilde sıralanabilir:
1. Davranışsal Sorunlar
Aşırı Agresyon: Fiziksel şiddet, öfke patlamaları, başkalarına zarar verme isteği.
Aşırı İnatçılık: Kurallara ve otoriteye sürekli olarak karşı gelme.
Aşırı Yıkıcı Davranışlar: Eşyaları kırma, evde veya okulda huzursuzluk çıkarma.
İçe Kapanma ve Sosyal İzolasyon: Çocuğun diğer çocuklarla ya da aile üyeleriyle iletişimi kesmesi, yalnız kalmayı tercih etmesi.
2. Duygusal Sorunlar
Depresif Belirtiler: Çocukta mutsuzluk, umutsuzluk, düşük enerji, önceden sevilen şeylere karşı ilgi ve isteğin azalması, uyku ve iştah sorunları.
Anksiyete (Kaygı) Belirtileri: Sürekli endişe ve korku hali, panik ataklar, okuldan kaçma isteği.
Özgüven Eksikliği: Kendini yetersiz ve değersiz hissetme, aşırı eleştiri yapma.
3. Duygusal Travmalar ve Stres
Ailevi Sorunlar: Boşanma, aile içi şiddet, aile üyelerinin vefatı veya hastalıkları gibi travmatik olaylar sonrası duygusal sorunlar.
Zorbalık: Okulda veya çevrede zorbalığa uğrama ve bunun sonucunda gelişen korku ve depresif düşünceler.
Ev İçi Stres: Ailedeki büyük değişiklikler (taşınma, iş değişikliği, yeni bir kardeşin doğması vb.) ile başa çıkmada zorluklar.
4. Akademik Sorunlar
Başarısızlık veya Düşük Performans: Akademik başarısızlık, derslere ilgisizlik, okulda sık sık sorun çıkarma.
Okul ile İlgili Kaygı veya Korku: Okula gitmek istememe, okulda huzursuzluk veya sürekli baş ağrısı, mide bulantısı gibi fiziksel yakınmalar.
Öğrenme Güçlükleri: Okuma, yazma veya matematiksel becerilerde belirgin güçlükler.
5. Fiziksel Belirtilerle Kendini Gösteren Psikolojik Sorunlar
Somatik Şikayetler: Mide bulantısı, baş ağrısı, karın ağrısı gibi fiziksel şikayetler, ancak bunların altında tıbbi bir neden bulunmaması.
Uyku Problemleri: Uykusuzluk, kabuslar, uyurgezerlik.
İştahta Değişiklikler: Aşırı yeme ya da yemek yememe.
6. Takıntılı Davranışlar
Tekrar Eden Hareketler: Sürekli elleri yıkama, kontrol etme, belirli sayıda şey yapma gibi takıntılı davranışlar.
Bedenine Zarar Verme: Tırnak yeme, kendine vurma veya kendini kesme.
Ayrılma Kaygısı: Anne-baba veya bir aile üyesinden ayrılmaktan aşırı korkma.
7. Gelişimsel Sorunlar
Duyusal ya da Motor Gelişim Sorunları: Duyusal hassasiyetler, motor becerilerde gerilik, erken yaşta konuşma veya hareket etme sorunları.
Otizm Spektrum Bozukluğu: Sosyal etkileşimde zorluklar, dil gelişiminde gecikme, sınırlı ilgi alanları.
8. Aşırı Bağımlılık veya Bağımsızlık Sorunları
Aşırı Bağımlılık: Çocuğun sürekli olarak ebeveynlerine veya diğer yetişkinlere bağımlı olması.
Bağımsızlık Problemleri: Ergenlik dönemine giren çocuğun aşırı bağımsızlık arayışı içinde yanlış kararlar alması veya riskli davranışlar sergilemesi.
9. Ergenlik Dönemi Krizleri
Ergenlikte Kimlik Karmaşası: Kimlik sorunları, cinsel kimlik sorgulamaları, arkadaş çevresi ve okul ile ilgili yoğun stres.
Madde Kullanımı: Alkol, sigara veya madde kullanımı.
Davranışsal Sapmalar: Aşırı isyankâr tutumlar, ebeveynlere karşı yoğun öfke, okuldan kaçma veya yasadışı davranışlar.
Eğer çocuğunuzda bu tür belirtiler varsa, bir çocuk psikiyatristine başvurmak iyi bir adım olabilir. Çocuk psikiyatristi, çocuğun yaşadığı zorlukları değerlendirebilir ve gerekirse uygun tedavi yöntemlerini önerir. Tedavi; terapi, ilaç tedavisi veya her ikisinin kombinasyonunu içerebilir. Ayrıca, erken müdahale çocuğun sağlıklı gelişimini desteklemede kritik bir rol oynar.
“Ergenlikte Karşıt Olma - Karşı Gelme Bozukluğu Nedir?” yazımızı okumak için tıklayın.
Çocuk Psikiyatrisinin Görev ve Sorumlulukları
Çocuk psikiyatristi (ya da çocuk psikiyatri uzmanı, doktoru), çocukların ve ergenlerin zihinsel sağlıklarını inceleyen, tanı koyan ve tedavi eden bir tıp uzmanıdır. Çocuk psikiyatristleri, çocukların yaşlarına, gelişimsel seviyelerine ve çevresel etmenlere uygun bir şekilde zihinsel ve duygusal sorunları değerlendirir, tedavi eder ve gerekli durumlarda aileye rehberlik sağlar.1
Çocuk psikiyatristi olmak için, tıp fakültesinden mezun olduktan sonra çocuk psikiyatrisine yönelik uzmanlık eğitimi almak gereklidir. Bu uzmanlık eğitimi yaklaşık 4 yıl sürer ve çocukların özel gelişimsel ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılamak için derinlemesine bilgi sağlar.
1. Zihinsel ve Duygusal Sorunların Tanısı:
Çocuk psikiyatristi, çocukların ve ergenlerin ruhsal sağlığını değerlendirmek için kapsamlı bir değerlendirme yapar. Bu değerlendirme, çocuğun davranışlarını, düşünce süreçlerini, duygusal durumunu, gelişimsel özelliklerini ve çevresel faktörleri içerir.
Tanı koymak için psikolojik testler, gözlemler, aile görüşmeleri ve diğer değerlendirme araçları kullanılır.
2. Tedavi ve Müdahale:
Psikoterapi: Çocuk psikiyatristleri, çocuklar için çeşitli terapi yöntemlerini uygular. En yaygın terapi türleri arasında bilişsel davranışçı terapi (BDT), oyun terapisi, aile terapisi ve diyalektik davranış terapisi (DBT) yer alır. Ergenlerde dinamik psikoterapi de tercih edilebilir. Oyun terapisi, özellikle küçük çocuklarda duygusal ve psikolojik sorunları ifade etmek için etkili bir yöntemdir.
İlaç Tedavisi: Çocuk psikiyatristleri, gerektiğinde psikiyatrik ilaçlar (antidepresanlar, anksiyolitikler, antipsikotikler vb.) kullanabilir. Ancak, çocuklarda ilaç kullanımı titizlikle takip edilmeli ve yalnızca gerekli durumlarda başlanmalıdır.
Davranışsal Müdahale: Davranışsal bozukluklar ve otizm spektrum bozukluğu gibi durumlarda, belirli davranışların düzeltilmesi için yapılandırılmış müdahaleler yapılabilir.
3. Aile Danışmanlığı ve Eğitimi:
Çocukların psikolojik sağlıkları, çoğunlukla aile dinamiklerine bağlıdır. Çocuk psikiyatristi, ebeveynlere çocuklarının davranışsal ve duygusal sorunları hakkında rehberlik eder, aile içindeki ilişkilerin nasıl iyileştirilebileceği konusunda önerilerde bulunur. Ayrıca, ailelere, çocukların psikolojik sağlıkları konusunda eğitim verir ve onlara, çocuklarını daha iyi anlayabilmeleri için stratejiler sunar.
4. Okul ve Çevre ile İş Birliği:
Çocuk psikiyatristi, okul, öğretmenler ve diğer sağlık profesyonelleri ile iş birliği yaparak, çocuğun eğitim ve sosyal çevresindeki zorluklar hakkında bilgi alışverişi yapar. Örneğin, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan bir çocuğun öğretmenine, sınıf içinde nasıl daha etkili bir şekilde destek olabileceği hakkında rehberlik edebilir.
5. Krize Müdahale ve Destek:
Çocuk psikiyatristleri, travma sonrası stres bozukluğu, kayıp, istismar veya aile içi şiddet gibi zorlayıcı deneyimlerin ardından kriz müdahalesi sağlayabilirler. Ayrıca, çocuğun kendine zarar verme veya başkalarına zarar verme gibi acil durumlarla karşılaşıldığında hızlı bir şekilde müdahale eder.
Çocuk Psikiyatrisi Kaç Yaşa Kadar Bakar?
Çocuk psikiyatrisinin ilgilendiği yaş aralığı genellikle 0-18 yaş arasında olup, bazı durumlarda 21 yaşına kadar da devam edebilir. Ancak bu yaş aralığı, belirli kurumların veya psikiyatristlerin uygulamalarına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
1. Yeni Doğan ve Bebekler (0-2 yaş)
Bu yaş grubundaki çocuklar için psikiyatrik değerlendirme, daha çok gelişimsel ve ailevi sorunlarla ilişkilidir. Bebeklerde görülen bağlanma sorunları, aşırı ağlama, uyku bozuklukları veya beslenme problemleri gibi durumlar psikiyatristlerin çalışma alanlarını kapsar.
2. Okul Öncesi Çocuklar (2-6 yaş)
Bu dönemde çocuklar dil gelişimi, sosyal beceriler ve oyun yoluyla duygusal ifadelerle ilgili önemli gelişimler gösterirler. Özellikle dikkat eksikliği, agresyon, ayrılma kaygısı, davranış problemleri ve travmalar gibi psikolojik zorluklar ortaya çıkabilir.
3. Okul Çağındaki Çocuklar (6-12 yaş)
Bu yaş grubunda çocukların okul hayatı başlar ve sosyal becerileri, akademik başarıları, arkadaşlık ilişkileri gibi konularda problemler görülmeye başlayabilir. Depresyon, anksiyete, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, öğrenme güçlükleri gibi psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir.
4. Ergenlik Dönemi (12-18 yaş)
Ergenlik dönemi, duygusal değişiklikler ve kimlik arayışıyla karakterizedir. Bu dönemde depresyon, anksiyete bozuklukları, yeme bozuklukları, madde kullanımı, ergenlikte görülen psikozlar ve davranışsal sorunlar gibi pek çok psikiyatrik durum ortaya çıkabilir. Ayrıca, okul başarısızlıkları, ailevi çatışmalar ve sosyal uyumsuzluklar bu yaş grubundaki çocuklar için önemli sorunlar olabilir.
5. Genç Yetişkinler (18-21 yaş)
Psikiyatrik durumların geç başladığı veya 18 yaş öncesinde başladığı ama ergenlik sonrası da devam ettiği rahatsızlıklar için geçerlidir. Bu yaş grubunda, psikozlar, depresyon, kaygı bozuklukları, kişilik bozuklukları gibi daha ciddi psikiyatrik hastalıkların tedavisi gerekebilir.
Çocuk Psikiyatrisinin İlgilendiği Başlıca Ruhsal Bozukluklar Nelerdir?
Çocuk psikiyatri, çocukların ve ergenlerin zihinsel ve duygusal sağlığını ele alan bir tıp dalı olduğu için, çok çeşitli psikolojik sorunları inceleyip tedavi eder. Çocukların gelişimsel, biyolojik, çevresel ve duygusal özellikleri yetişkinlerden farklı olduğundan, psikiyatrik bozukluklar da farklı şekilde ortaya çıkar. Bu nedenle, çocuk psikiyatristleri, her yaştaki çocuğun özel ihtiyaçlarını dikkate alarak bir tedavi planı oluşturur.2
1. Duygusal Bozukluklar
Bu kategorideki sorunlar, çocuğun içsel duygusal deneyimleriyle ilgilidir. Çocuklar, bazen duygusal problemleri anlamakta zorlanabilir, bu yüzden bu tür bozukluklar erken yaşlarda doğru şekilde tanımlanıp tedavi edilmelidir.
Depresyon: Çocuklarda depresyon, yetişkinlere benzer şekilde mutsuzluk, depresif ruh hali, umutsuzluk ve ilgi kaybı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Ancak, çocuklar daha çok irritabilite, sosyal geri çekilme ve akademik başarısızlık gibi belirtiler sergileyebilir.
Anksiyete Bozuklukları: Çocuklar anksiyete, korku, kaygı, okul korkusu, ayrılık kaygısı ve sosyal kaygı gibi durumlar yaşayabilir. Anksiyete bozuklukları, çocuğun günlük yaşamını zorlaştırabilir ve daha ileri yaşlarda diğer ruhsal bozukluklara yol açabilir.
Panik Atak: Çocuklar da panik atak geçirebilir. Aniden kalp çarpıntısı, nefes darlığı ve baş dönmesi gibi fiziksel belirtiler ortaya çıkabilir.
2. Davranışsal Bozukluklar
Çocukların yaşadığı davranışsal bozukluklar genellikle dışavurumcu davranışlarla kendini gösterir. Bu bozukluklar, çocukların toplumdaki kurallara, okulda ve evdeki beklentilere uyum sağlamakta zorlanmalarına yol açar.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB): DEHB, çocuğun dikkatini toparlamada zorluk çekmesi, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik gibi davranışlarla kendini gösterir. Bu durum, okul başarısını etkileyebilir ve sosyal ilişkilerde sorunlara yol açabilir.
Davranım Bozukluğu: Çocuklar, başkalarına karşı agresif, tehditkâr, yıkıcı veya kurallara karşı çıkan davranışlar sergileyebilir. Davranım bozukluğu, çocuğun toplumla uyumlu bir şekilde yaşamasını zorlaştırabilir.
Karşı Gelme Bozukluğu: Çocuğun sürekli olarak başkalarına karşı inatçı, saldırgan veya karşıt bir tutum sergilemesidir. Bu çocuklar, ebeveynleri ve öğretmenleriyle sık sık çatışma yaşarlar.
3. Gelişimsel Bozukluklar
Gelişimsel bozukluklar, çocukların normal gelişim süreçlerine engel olabilecek sorunları ifade eder. Bu bozukluklar, genellikle erken yaşlarda fark edilir.
Otizm Spektrum Bozukluğu: Otizm, çocukların sosyal etkileşimlerinde, iletişimde ve davranışlarda zorluklar yaşamasına yol açan bir nöro-gelişimsel bozukluktur. Otizmli çocuklar, sınırlı ilgi alanlarına sahip olabilir ve tekrarlayan davranışlar sergileyebilirler.
Dil ve Konuşma Bozuklukları: Çocuklar dil gelişiminde gerilik yaşayabilir veya kelimeleri doğru telaffuz edemeyebilir. Bu, sosyal etkileşimlerini ve akademik başarılarını etkileyebilir.
Öğrenme Güçlükleri: Çocuklar, okuma, yazma veya matematik gibi akademik alanlarda zorluk yaşayabilirler. Bu durum, genellikle öğrenme güçlükleri (disleksi, diskalkuli vb.) olarak tanımlanır.
4. Yeme Bozuklukları
Çocuklarda yeme bozuklukları hem fiziksel hem de psikolojik sağlık açısından önemli riskler taşır. Erken müdahale edilmezse, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Anoreksiya Nervoza: Çocuğun aşırı derecede kilo kaybetme isteği ve vücut ağırlığını düşük tutma çabasıyla karakterizedir. Bu durum, ciddi beslenme yetersizliklerine yol açabilir.
Bulimia Nervoza: Bulimia, aşırı yemek yedikten sonra kusma, aşırı egzersiz yapma gibi davranışlarla telafi edilmesiyle karakterizedir.
5. Kişilik Bozuklukları
Ergenlik dönemi, kişiliğin şekillendiği ve duygusal problemlerinin arttığı bir dönemdir. Ergenlikte bazı kişilik bozuklukları belirginleşebilir.
Borderline Kişilik Bozukluğu: Ergenlerde, duygusal dalgalanmalar, kimlik sorunları, ilişki zorlukları ve kendine zarar verme davranışları görülebilir.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu: Ergenlerde bu tür bozukluklar, kurallara karşı gelme, başkalarına zarar verme veya toplumsal normlara uyumsuzlukla kendini gösterebilir.
6. Aile İlişkileri ve Çocukluk Travmaları
Aile içindeki ilişkiler, çocukların psikolojik sağlığını doğrudan etkiler. Aile içi şiddet, boşanma, ebeveynlerin depresyonu gibi durumlar çocukta psikolojik sorunlara yol açabilir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): Çocuklar, fiziksel ya da duygusal travmalar (örneğin, cinsel istismar, aile içi şiddet, doğal afetler) yaşadıklarında TSSB geliştirebilirler. Bu durumda, çocuk tekrar tekrar yaşadığı travmayı zihninde canlandırabilir ve çeşitli psikolojik semptomlar gösterir.
7. Bağımlılık ve Madde Kullanımı
Ergenlik döneminde, çocuklar madde kullanımı ve bağımlılık riski ile karşı karşıya kalabilirler. Psikoaktif maddelerin (alkol, uyuşturucu, sigara vb.) kullanımı, erken yaşlarda ciddi psikolojik ve fiziksel sorunlara yol açabilir. Gençler, stresle başa çıkmak için maddelere yönelebilir. Bu, okulda başarısızlık, sosyal ilişkilerde bozulma ve psikiyatrik sağlık sorunlarına yol açabilir.
8. Psikoz ve Şizofreni
Ergenlikte, çocuklar ve gençler, psikoz belirtileri göstererek şizofreni gibi ağır ruhsal bozukluklarla karşılaşabilirler. Bu tür durumlar, delüzyonlar, halüsinasyonlar ve düşünce bozukluklarıyla kendini gösterir.
Çocuk psikiyatri uzmanları, çocukların ruhsal sağlıklarını doğru bir şekilde değerlendirmek, uygun tanıyı koymak ve doğru tedavi yöntemlerini belirlemek için kapsamlı bir yaklaşım sergiler. Çocukların ve ergenlerin sağlıklı bir şekilde gelişebilmeleri için erken tanı ve tedavi büyük önem taşır.
Çocuk Psikiyatrinin Tedavi Süreci
Çocuk psikiyatrisinin tedavi süreci, çocuğun yaşına, gelişim seviyesine, yaşadığı sorunlara ve tedavi yaklaşımına göre farklılık gösterebilir. Ancak genel olarak tedavi süreci birkaç aşamadan oluşur.3
1. Değerlendirme (Tanı) Süreci
Aile Görüşmesi: Çocuk psikiyatrisine başvurulduğunda, ilk adım genellikle çocuğun ailesiyle yapılan bir görüşmedir. Bu görüşme, çocuğun yaşadığı problemlerin, aile dinamiklerinin ve çocuğun gelişimsel geçmişinin anlaşılması için önemlidir. Aileye, çocuğun günlük yaşamı, okul durumu, sosyal ilişkileri ve psikolojik belirtileri hakkında sorular sorulur.
Çocuğun Değerlendirilmesi: Çocuk psikiyatristi, çocukla birebir görüşme yaparak çocuğun duygusal durumunu, davranışlarını, düşünce biçimlerini ve genel psikolojik durumunu değerlendirir. Bu görüşme, çocuğun yaşına ve anlayış seviyesine uygun şekilde yapılır.
Gözlemler ve Testler: Çocuğun davranışları, duygusal tepkileri ve bilişsel yetenekleri gözlemlenir. Gerektiğinde, psikolojik testler veya ölçekler kullanılabilir. Bu ölçekler, özellikle daha büyük çocuklar veya ergenler için uygulanabilir.
2. Tanı Konması
Değerlendirme süreci sonucunda bir tanı konulur. Tanı, çocuğun yaşadığı zorlukları açıklayan bir psikiyatrik durum (örneğin, depresyon, anksiyete bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, otizm spektrum bozukluğu vb.) olabilir.
Tanı konulurken, çocuğun genel sağlık durumu da göz önünde bulundurulur. Bazen fiziksel sağlık sorunları psikolojik belirtilerle karışabilir, bu nedenle bir pediatristle iş birliği yapılabilir.
3. Tedavi Planı Oluşturulması
Tedavi Yöntemlerinin Seçimi: Çocuğun yaşına, sorunun ciddiyetine ve tanıya göre tedavi planı oluşturulur. Bu plan, genellikle şu yaklaşımları içerir:
Psikoterapi: Çocuk psikiyatristi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarına uygun psikoterapi yöntemlerini kullanabilir. Bilişsel davranışçı terapi, oyun terapisi, aile terapisi en yaygın kullanılan terapi türlerindendir.
İlaç Tedavisi: Bazı durumlarda, psikoterapi tek başına yeterli olmayabilir. Özellikle daha ağır psikiyatrik bozukluklar (örneğin, depresyon, anksiyete bozuklukları, şizofreni gibi) için ilaç tedavisi önerilebilir. Antidepresanlar, anksiyolitikler veya dikkat eksikliği tedavisinde kullanılan ilaçlar bu gruba girebilir.
Eğitim Desteği: Özellikle öğrenme güçlükleri ,otizm spektrum bozukluğu veya konuşma bozuklukları gibi durumlar söz konusuysa, çocuğa okulda özel destek sağlanması gerekebilir. Çocuğun eğitim aldığı okul ile iş birliği yapmak önemlidir.
4. Tedavi Sürecinin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi
Tedavi süreci başladığında, tedaviye nasıl yanıt verildiği düzenli olarak değerlendirilir. Aileler, öğretmenler ve diğer sağlık profesyonelleri ile yapılan görüşmeler, tedavi sürecinin etkinliğini ölçmek için önemlidir.
Psikoterapi ve ilaç tedavisi, genellikle birkaç hafta süresince düzenli aralıklarla devam eder. Çocuğun davranışlarında, duygusal durumunda ve genel sağlığında bir iyileşme görüldükçe, tedaviye yönelik ayarlamalar yapılabilir.
5. Sonuç ve İzleme
Çocuk tedavi sürecinin sonunda belirli bir iyileşme gösterdiğinde, tedavi süreci sonlandırılabilir. Ancak bu, genellikle izleme sürecinin son bulduğu anlamına gelmez. Çocuğun iyileşme süreci izlenmeye devam eder ve gerektiğinde tedavi tekrar başlatılabilir.
Bütün bunların yanı sıra aile desteği tedavi sürecinin önemli bir parçasıdır. Aileler, çocuklarının tedavi sürecinde aktif rol almalı, çocuğa psikolojik destek sağlamalı ve terapötik süreçlere dahil olmalıdır. Ayrıca, evdeki ortamda pozitif değişiklikler yaparak çocuğun iyileşmesine yardımcı olabilirler.
Çocuk psikiyatrisinde tedavi süreci, genellikle multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Her çocuğun ihtiyaçları farklı olduğu için tedavi süreci kişiye özel olarak şekillenir ve tedavi sırasında sabır, sürekli izleme ve aile desteği çok önemlidir.
Kaynakça
- Goodman, R., & Scott, S. (2012). Child and adolescent psychiatry. John Wiley & Sons.
- AKTEPE, E., DEMİRCİ, K., ÇALIŞKAN, A., & SÖNMEZ, Y. (2010). Çocuk ve ergen psikiyatrisi polikliniğine başvuran hastalarda belirti ve tanı dağılımları. Düşünen Adam-Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, 23(2).
- Dulcan, M. K. (Ed.). (2021). Dulcan's textbook of child and adolescent psychiatry. American Psychiatric Pub.