Daha iyi hissetmeye bugün başlayın
Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.
BaşlayınDuygunun Tanımı
Bir durum ya da olayın insanların iç dünyasında uyandırdığı karmaşık tepkilere duygu denir. Duyguların deneyimsel, davranışsal ve fizyolojik bileşenleri bulunduğu için karmaşık olarak nitelendirilirler. Duygunun eş anlamlısı olarak his kullanılsa da; duygular his, itici güç, fizyolojik değişim ve denetim gibi pek çok öğeden meydana gelir. İlk olarak yüz ifadesinde kendini gösteren duygular, beden dili ve ses tonu ile de ifade edilebilir.
Duygunun çeşidi ve yoğunluğu olayın ve durumun özelliklerine göre değişir. Örneğin, tehdit söz konusu olduğunda korku duygusunun ortaya çıkması muhtemelen birini hayal kırıklığına uğratma durumunda utanç duygusu görülebilir.
Duyguların çalışma prensibi çevreden gelen sinyaller hakkında bireyleri haberdar etmek üzerine kuruludur. Dışarıdan gelen sinyalleri duygularımız vasıtasıyla fark ederiz. Duyguların en önemli işlevi ise bizi hayatta tutmasıdır. Duygunun evrimsel teorisine göre duygular hayatta kalmamız için gerekli aksiyonu almamızı sağlar.
Günümüzde atalarımızın hayatındaki tehditlerle (ayı tarafından kovalanmak, aslanla karşı karşıya gelmek vb.) karşılaşmamız artık çok mümkün değil. Fakat duygular stres faktörleriyle başa çıkmak, iletişim niyetlerinin belirlenmesi, gelecekte alacağımız aksiyonlar ve toplumsal işlevi sürdürmek açısından önemli yer tutar. Bu bakış açısına göre, duyguların beyinde net bir sistematik düzlemleri vardır bunlar da kültürler ve türler arasında evrenseldir.
Duygusal Beyin (Limbik Sistem)
Limbik sistem, beyin sapının üzerinde yer alan ve duygusal dürtüler ile hafıza oluşumunu düzenleyen yapıdır. Duygusal beyin olarak da bilinir ve limbik sistemin duygular ile ilişkisi incelendiğinde karşımıza dört yapı çıkar:
- Talamus
- Amigdala
- Hipokampus
- Hipotalamus
1. Talamus
Talamus beyinde duyusal aktarımı sağlar. Görme, duyma, tatma ve dokunma duyularının aktarımında rol alan talamus, duyguların deneyimlenebilmesi için oldukça önemlidir.
2. Amigdala
Limbik sistemde yer alan bir diğer yapı amigdaladır. Amigdala uyarıldığında öfke, şiddet, korku ve kaygı duyguları ile saldırganlık davranışı gözlemlenir2.
Kluver ve Bucy Sendromu
Amigdalanın etkisiz hale getirildiği araştırmalarda bireyde yumuşama tepkileri gözlenmiştir. Bu kişilerin çok ekstrem durumlarda bile sakin kalabildikleri, uyaranlara geç tepki verdikleri veya hiç tepki vermedikleri, hiperoralite (her şeyi tatma isteği, ağzın boş kalmaması durumu) ve hiperseksüalite (aşırı cinsel istek) deneyimledikleri ve engellenemeyen dürtüsel davranışlar gösterdikleri fark edilmiştir3. Bu araştırma duyguların deneyimlenmesi konusunda amigdalanın önemini vurgulamaktadır.
3. Hipokampus
Hipokampus, beynin hafıza merkezidir. Kısa süreli belleğin uzun süreli belleğe dönüştürülmesine katkı sağlar. Hafıza, duyguların oluşmasında etkin rol oynar2, 4.
4. Hipotalamus
Otonom sinir sistemini ve hormonları düzenleyen yapı olan hipotalamusun duygular üzerindeki etkisi kaçınılmazdır. Hipotalamus, stresli durumlar karşısında savaş veya kaç tepkisi için gerekli hormonları salgılar. Lateral hipotalamus uyarıldığında öfke ve saldırganlık davranışlarının arttığı gözlenmiştir4.
Temel Duygular ve İşlevleri
Robert Plutchik’in evrimsel bakış açısıyla oluşturduğu duygu çarkında sekiz temel duygu ve bu duyguların altında yoğunluklarına göre farklılaşan alt duygular bulunur. Çarkın en iç kısmı en yoğun duyguları gösterirken en dış kısmı en az yoğunluktaki duyguları ifade eder.
Plutchik'in Duygu Çarkı
Duygular bizim pusulamızdır ve her bir duygunun bir işlevi vardır. Duygu Çarkına göre7 sekiz temel duyguyu aşağıda sıraladık:
- Üzüntü
- Şaşkınlık
- Öfke
- Korku
- Tiksinme
- Sevinç
- Güven
- Beklenti
Temel duygulara ve işlevlerine daha yakından bakalım.
1. Üzüntü
Bireyin kendi veya bir başkasının bağlılığı olan bir nesneye veya bireye zarar gelme durumu/tehdidi karşısında hissettiği duygudur. Üzüntü, yardım isteme davranışını tetikler ve bireyin hayatıyla yeniden bütünleşmesine yardımcı olur. Bu duygu yoğunluğu çoktan aza keder, üzüntü ve dalgınlık olarak sıralanır.
2. Şaşkınlık
Hiç beklenmedik ve karşılaşılmamış bir uyaran/tehditle karşılaşıldığında hissedilen duygudur. Şaşkınlık, donma reaksiyonunu tetikler ve bireyin uyum sağlamasına yardımcı olur. Duygu yoğunluğu çoktan aza göre göre hayret, şaşkınlık ve dikkat dağılması olarak sıralanır.
3. Öfke
Bireyin kendisine aykırı gelen durumlarda ve kendisini risk altında hissettiğinde sınırlarını korumasına yardımcı olmak için ortaya çıkan duygudur. Bireyde aksiyon alma, savaşma ve saldırma davranışlarını tetikler. İmha ve yok etme gibi fonksiyonları bulunur. Yoğunluğuna göre hiddet, öfke ve rahatsızlık duygusu olarak çeşitlenir.
4. Korku<
Bireyin kendi varlığını devam ettirebilmesi ve tedbir alabilmesi için ortaya çıkan duygudur. Korku, bireyin tehlikeden kaçma/geri çekilme davranışını tetikler ve bireyi koruma görevi vardır. Duygu yoğunluğu çoktan aza doğru dehşet, korku ve kaygı olarak görülür.
5. Tiksinme
Bireyin zarar görebileceği tüm kötü ve zararlı şeylerden kaçmasına aracı olan duygudur. Bu duygu bireyde kusma ve mide bulantısı gibi tepkiler uyandırır ve bireyin içinde bulunduğu durumu reddetmesine imkan tanır. Duygu yoğunluğu çoktan aza doğru iğrenme, tiksinme ve sıkıntı olarak kendini gösterir.
6. Sevinç
Bireyi tehdit eden durum ortadan kalktığında görülen duygudur. Gelecekteki olası bir tehdide karşı motivasyon da sağlar. Duygu yoğunluğu çoktan aza coşkunluk, sevinç ve sükûnettir.
7. Güven
Bireyin bir diğeriyle bağ kurabilmesini sağlayan duygudur. Bu duygunun birleştirme ve dahil etme gibi fonksiyonları vardır. Bu duygu yoğunluğuna göre çoktan aza hayranlık, güven ve kabulleniş olarak sıralanır.
8. Beklenti
Bireyin olan veya muhtemel bir tehdidi incelemesini ve tetkik etmesini sağlayan duygudur. Bireyin keşfetmesini, incelemesini ve sorgulamasını destekler. Duygu yoğunluğu çoktan aza göre ihtiyat, beklenti ve ilgi olarak kendini gösterir7-10.
Duyguları Anlamak Neden Önemlidir?
Duyguları tanımak, ifade edebilmek ve düzenleyebilmek; hayatta kalmak, sosyal etkileşimleri sürdürebilmek ve iyi oluş hali için oldukça önemlidir. İşlevsel bir yaşam sürdürebilmek için kritik bir öneme sahip olan duygular, aynı zamanda üzerine konuşmaktan en çok kaçınılan konulardan biridir. Örneğin “Bu olay size nasıl hissettirdi? Duygularınızı tanımlayabilir misiniz?” sorusu, terapinin zor yanıtlanan ve çoğu zaman uzun bir sessizliğe yol açan soruları arasındadır.
Başımıza gelen olaylar hakkında konuşmak görece daha kolayken olayların bizdeki etkileri üzerine konuşmak çoğu zaman zordur. Duygular üzerine konuşarak hangi uyumlu ve uyumsuz düşünce biçimlerinin hislerimizi etkilediğini, bu doğrultuda hangi tepkileri verdiğimizi ve başa çıkma yöntemlerimizi daha kolay anlarız.
Duygular ile Düşünceler Nasıl Ayırt Edilir?
Ne hissettiğini bilmek ve isimlendirmek kolay olmayabilir. Aynı anda birden fazla duyguyu farklı yoğunluklarda hissetmek kafa karıştırabilir. Duyguları üzerine konuşma deneyimi fazla gelişmemiş kişiler, ne hissettiklerini ifade etmekte güçlük çekebilir. Fakat duyguları tanımlamak ve onlar üzerine konuşabilmek duygusal sağlığımızı korumak için önemlidir.
Duyguları ifade etmek ilk etapta zor olsa da pratikle zaman içerisinde kolaylaşır. Duyguları tanımanın ve ifade etmenin önündeki en büyük engellerden biri duyguları düşüncelerle karıştırmaktır. Bu sebeple, duygularını anlamanın ve sağlıklı bir şekilde ifade etmenin ilk yolu duygu ve düşünce ayrımını yapabilmekten geçer.
Düşünceler zihinsel bir süreçtir. Her duygunun öncüsü olan bir düşünce varken her düşüncenin duygusu olmaz. Aşağıdaki cümleler terapide sıklıkla karşılaşılan yanlış duygu ifadeleridir. Bu cümleler aslında ne hissettiğimizi değil ne düşündüğümüzü gösterir:
Beni takdir etmediğini hissediyorum.
Kilo aldığımı hissediyorum.
Beni sevmediğini hissediyorum.
Başarısız olduğumu hissediyorum.
Benden üstün olduklarını hissediyorum.
5
Örneğin, Beni takdir etmeni hissediyorum.
cümlesinde aslında kişi takdir edilmediğini düşünmektedir. Bu düşünce kişide üzüntü, hayal kırıklığı veya öfke gibi duygular uyandırabilir. Kişinin deneyimini daha iyi anlamlandırabilmesi, kendini daha iyi anlaması ve duygularını yönetebilmesi için öncelikle onları isimlendirmesi gerekir. Bu sebeple düşüncelerin ve duyguların ayrımını yapabilmek ve olayların ve durumların yarattığı duygulara inebilmek önemlidir.
Duygular ve Psikopatoloji
Yapılan araştırmalar psikopatoloji ile duygular arasında anlamlı bir ilişki olduğunun altını çizer. Aşağıdaki tabloda kaygı, üzüntü, suçluluk, öfke, neşe, tiksinti ve sakinlik duyguları ile depresyon, kaygı bozuklukları, fobiler, obsesif-kompulsif bozukluk ve psikosomatizasyon arasındaki ilişki yer almaktadır11.
Depresyon | Kaygı Bozuklukları | Fobi | Obsesif-Kompulsif Bozukluk | Somatizasyon | |
---|---|---|---|---|---|
Kaygı |
Yüksek | Yüksek | - | Yüksek | Yüksek |
Üzüntü | Yüksek | Yüksek | Yüksek | Yüksek | - |
Suçluluk | Yüksek | Yüksek | - | Yüksek | Yüksek |
Öfke | Yüksek | Yüksek | - | Yüksek | - |
Neşe | Düşük |
Düşük | Düşük | - | Düşük |
Tiksinti | Yüksek | Yüksek | Yüksek | Yüksek | - |
Sakinlik | - | - | - | Düşük | - |
Diyelim ki elinizi kestiniz. Hemen müdahale etmek istersiniz değil mi? Önce canınız yanar. Sonra kanamayı fark edersiniz. Kesiği temizler, bant yapıştırır ya da o bölgeye tampon müdahalesi uygularsınız. Yardım isteyebilirsiniz, kesiğin büyüklüğüne göre hastaneye gidersiniz. Özetle hemen müdahale etmek istersiniz. Peki ruhsal olarak da kendinize böyle yaklaşıyor musunuz?
Olumsuz duygular hissettiğinizde bu duygulardan kaçınmaya çalıştığınız veya böyle hissettiğiniz için kendinize eleştirel davranıp kızdığınız oluyor mu? Sadece beden yara almaz, bu sebeple mental sağlığınızı da ihmal etmeyin. Duygular bireyleri korumak ve hayatta tutmakla görevlidir. Duygularınızı bastırıp ötelemek yerine size vermek istediği mesajları anlamayı ve onlarla temas etmeyi deneyin.
Kaynakça
- Bozkurt, F., 2014, Sözlüklerdeki Temel Duygu Kavramlarının Yeniden Tanımlanması: Bir Yöntem Önerisi, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türkoloji Dergisi.
- KhanAcademyTurkce, 2015, Duygular: Limbik Sistem (Psikoloji / Çevreyi Algılama), https://www.youtube.com/watch?v=hXHDbapUnmU.
- Hipokampus Akademi, Amigdala Tutulması: Kluver-Bucy Sendromu, https://hipokampusakademi.com/amigdala-tutulmasi-kluver-bucy-sendromu/
- Üngüren, E., 2015, Beynin Nöroanatomik ve Nörokimsayal Yapısının Kişilik ve Davranış Üzerindeki Etkisi, Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi.
- Sezen, Ö, 2019, Düşünce ve Duyguları Ayırt Etmek, https://ozgesezen.com/dusunceleri-ve-duygulari-ayirt-etmek/
- Çelik, H., & Aydoğdu, B. G., 2018, Duygu Odaklı Terapi: Psikoterapide Yeni Bir Yaklaşım Emotion-Focused Therapy: A New Approach in Psychotherapy, Kafkas Üniversitesi, e – Kafkas Eğitim Araştırmaları Dergisi
- Koçak, Ö., 2021, Robert Plutchik’in Duygu Çemberi Kavramı, Psikoloji Yazıları, https://psikolojiyazilari.com/robert-plutchikin-duygu-cemberi-kavrami/
- Donaldson, M., 2017, Plutchick’s Wheel of Emotions, EQ Business, EQ Life.
- Karnilowicz, H. R., The Emotion Wheel: Purpose, Definition, and Uses, Berkeley Well-Being Institute, https://www.berkeleywellbeing.com/emotion-wheel.html
- Yiğit, Ö., 7 Temel Duygu, https://www.ozkanyigit.com/7-temel-duygu/
- Vatan, S., 2017, Duygular ve Psikolojik Belirtiler Arasındaki İlişkiler, Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar-Current Approaches in Psychiatry.