Kaybetme Korkusu Neden Yaşanır ve Nasıl Baş Edilir?

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Kaybetme Korkusu Nedir?

Değer ve önem verdiğimiz şeyleri kaybetme tehdidine ve olasılığına verilen duygusal tepkiye kaybetme korkusu denir. Kişi değer verdiği şeyleri kaybetme tehdidini yaşadığında kaygı, korku, stres ve üzüntü gibi birçok duygu yaşar. Kaybetme korkusu sevdiği kişiyi kaybetmekten, eşyayı, yaşamı ve hatta hayattaki konumu kaybetmeye kadar yaşanabilen bir korkudur.

Bu duygular bazen belirli olaylarla birlikte tetiklenip akut (anlık) bir şekilde ortaya çıkarken bazen ise kalıcı, kaotik ve hayat kalitesini kötü etkileyen şekilde kronikleşebilir. Bu konuda akıllara en sık gelen soru kaybetme korkusu normal midir sorusudur.

Kaybetme tehditine karşı yaşanan bu duygular oldukça normal ve her insanın yaşadığı duygulardır. Fakat her durumda olduğu gibi belirli bir seviyenin üstündeki kaygı da aşırı olup insanların hayatlarını kötü etkilemektedir.

Kaybetme Korkusu Normal mi?

Normal düzeyden daha fazla deneyimlenen kaybetme korkusu kimi durumlarda kaygı bozukluklarına dönüşebilir ve insanların somatik belirtiler göstermesine, hayatlarını işlevsel yaşayamamalarına ve tüm günlerini bu düşüncelere vermelerine sebep olabilir. Normalden fazla denildiğinde akla gelmesi gereken soru ise bu kaygı ve korkular kişinin günlük hayattaki işlevselliğini etkiliyor mu sorusudur.

Bir durum, kaygı veya korku kişinin günlük hayatını yaşamasına, işini yapmasına, dışarı çıkmasına ve günlük rutinlerine dolaylı veya dolaysız şekilde engel oluyorsa o noktada kişinin olması gerekenden fazla etkilendiği ve zarar gördüğü anlaşılabilir.

Kaybetme Korkusunun Türleri

Kaybetme korkusu dendiğinde günümüzde en sık akla gelen korkulardan biri sevgiliyi ya da sevilen kişiyi kaybetmektir fakat genel anlamıyla kaybetme korkusu yalnızca değer verilen kişiyi kaybetmeye indirgenemeyecek kadar geniş ve kapsamlıdır. Birçok alanda görülen kaybetme korkusunun örnekleri kişiye özel olarak çoğaltılabilmektedir.

  • İşini kaybetme korkusu
  • Başarıyı kaybetme korkusu
  • Sevdiklerini kaybetme korkusu
  • Sağlığını kaybetme korkusu
  • Değerli eşyaları kaybetme korkusu
  • Özgürlüğü kaybetme korkusu
  • Ebeveyni kaybetme korkusu
  • Yaşamı kaybetme korkusu
  • Kontrolü kaybetme korkusu
  • Gücü kaybetme korkusu
  • İnsanların gözlerindeki değeri kaybetme korkusu

Kısaca, kişi için değerli olabilecek her şey için kaybetme korkusunun varlığından bahsedilebilir.

kaybetme korkusunun papatyanın yaprakları üzerinden sembolik anlatımı

Neden Kaybetmekten Korkarız?

Kaybetme korkusunun kişiye özel olması sebebiyle kaybetme korkusu neden olur sorusunun birden fazla cevabı vardır. İnsan içinde bulunduğu tüm şart ve koşullardan doğrudan veya dolaylı şekilde etkilenebilmektedir. Bu etkiler çoğu zaman psikolojik sağlığa da zarar vermektedir.

Kişilerin bağlanma türleri, yetiştirilme tarzları, çocukluk döneminde yaşanılan travmalar ve kontrol kaybından korkmak gibi birçok sebep kaybetme korkusunu açığa çıkarabilir.

1. Bağlanma Türleri

Bağlanma duygusu kaybetme korkusunda önemli bir rol oynar. İnsanların bebekliğinde oluşan bu bağlanma süreci, bakım veren ile kurulan yakınlık ilişkisine denir ve bebeklerin güvende hissetmek için bu ilişkinin sağlıklı şekilde ilerlemesine ihtiyaçları vardır. Bakım veren ile sağlıklı ilişki kurulamadığında çocukluk çağı ve yetişkinlik dönemindeki ilişkiler derinden etkilenir.

Kişi bakım vereniyle sağlıksız bir bağlanma türüne sahip olduğunda yetişkinlik döneminde başkalarını idealize etmek, daha bağımlı olmak, ayrılmakta zorlanmak ve kaybetme korkusu gibi sıkıntıları sıkça yaşar. Bir kişiye, nesneye veya duruma gereğinden fazla bağlanıp ona gereğinden fazla önem atfeden kişiler kaybetme korkusunu sıkça yaşamaktadır.

Yetiştirilme Tarzı

Bireyin yetiştirilme tarzı da kaybetme korkusunu hissetmesine sebep olabilir. Bağımlı, baskıcı ve sınırsız bir yetiştirme tarzı, insanda kendi başına ayakta kalamama düşüncesini tetikler. Bu da ilerleyen zamanlarda kendini yanındaki insanlara oldukça bağımlı, tek başına kalmaktan korkan ve kaybetmekten korkan bir insan profili yaratabilir. Bu konuda daha detaylı bilgi için Ebeveynlik Stilleri yazımızı okuyabilirsiniz.

Travmalar

Çocukluk döneminde yaşanan travmalar da kaybetme korkusunu yoğun bir kaygıya dönüştüren sebeplerden biridir. Çocukluk ve ergenlik döneminde değer verdiği bir yakınını kaybeden kişilerde bu korku uzun süreler devam edebilir. Aynı zamanda yine çocukluk döneminde maruz kalınan aile içi aldatma, terk edilme gibi travmatik durumlar kaybetme korkusunu tetikleyen etkenlerdendir.

Kontrol Kaybı

Yaşamdaki kontrol kaybı da kaybetme korkusunun sebeplerinden biridir. Herhangi bir kayıp insanın rutinini etkileyeceğinden ve hayatını değiştireceğinden bu belirsiz yola girmek insanda kaygıya sebep olabilir.

Belirsizlikten korkmak, yok olmaktan korkmak, yalnız kalmaktan korkmak ve acı çekmekten korkmak da kaybetme korkusuna sebep olan faktörler olarak görülmektedir. Buradaki ortak nokta kontrolü kaybetmeye dair korkudur.

Değerli bir şeyi kaybetmek acı verici, korunmasız ve hassas bir deneyimdir. İnsan bu hisleri yaşamaktan kaçındığı için kaybetmekten korkabilir.

Kaybetmekten korkan erkek çizimi

Kaybetme Korkusunu Yenmek için Öneriler

Kaybetme korkusu ile baş etmek için insanlar çoğu zaman birçok psikolojik sıkıntıda da yapıldığı gibi bastırıp yok saymayı denerler. Tabii ki bu çözüm sağlıklı olmadığı için kısa süreli ve geçici bir çözümdür.

Bir sorun ile baş etmenin ilk adımı bu sorunu kabul etmektir. Kaybetme korkusunu kabul etmek onunla başa çıkabilmek için oldukça önemlidir. Bu kabul ediş kişinin neyi kaybetmekten korktuğunu bulmasına, duygularını anlamasına ve onları çözmesine yardımcı olmaktadır.

Çözüm sürecinde ise çevreden sosyal destek almak, öncelikleri değiştirmek ve öz bakım üzerinde çalışmak oldukça işe yarayan adımlardır.

1. Sosyal Destek Alın

Kişiler tek başlarına kabullenmekte veya çözmekte başarılı olamadıkları durumlarda sosyal çevrelerinden yardım arayışı içerisine girebilirler. Çoğu zaman aynı korkuları yaşayan başka birilerinin de oluşu insanı rahatlatır ve birlikte çözüme gidebilmekte yardım sağlar.

Bazı yüksek kaybetme korkularında bu da yeterli olmayacaktır. Bu noktada Hiwell Online Terapi Platformunun alanında yetkin uzmanlarından psikolojik destek almak, kaybetme korkusu ile çalışıp onu aşmaya yardımcı olmaktadır. Kişi terapi sürecinde düşünce yapısını değiştirmeyi ve dönüştürmeyi öğrenip, kaybetmenin negatif taraflarına odaklanmak yerine onu bir büyüme aracı olarak ve yeni bir deneyim olarak kabul etmeye odaklanır.

Kontrol edilemeyecek şeylere odaklanmak ve onlara kaygılanmaktansa hayatta kontrol edilebilecek noktalara odaklanmaya çabalamak ve onları yoluna koymaya çalışmak yine kişinin terapi sürecinde öğrendiği ve kaybetme korkusunu aşmasına yardımcı olacak yöntemlerden biridir.

2. Önceliklerinizi Baştan Belirleyin

Kişilerin öncelik sıralamalarındaki hataları, bazen başka insanları veya nesneleri kendilerinden öne koymalarına sebep olur. Bu durum kaybetme korkusu için de geçerlidir. Bir şeyin, kişinin hayatının merkezi olması onu kaybetmekten korkmayı beraberinde getirir.

Bu sebeple öz saygı, özgüven, kendine değer verme gibi noktaların çalışılması ve güçlendirilmesi kişinin odak noktasını tekrar kendine çevirmesini sağlayacağından kaybetme korkusuna oldukça yardımcı olacaktır.

3. Kendinize Bakım Verin

Son olarak kaybetme korkusunu yenmede etkili yöntemlerden biri de öz bakımdır. Öz bakımda da amaç kişinin odağını kendine çevirmesidir. Kişinin keyif aldığı aktivitelere yönelmesi, spor yapması, hobi edinmesi, sevdikleriyle zaman geçirmesi, düzgün uykuya ve sağlığına dikkat etmesi öz bakımın önemli adımlarındandır.

Kişi hayatında bütün bunları gerçekleştirmeye başladıkça gereğinden fazla değer verdiği ve kaybetme korkusu yaşadığı şeyin yerini zamanla kendisi alacaktır. Bunun sonucunda ise kaybetmekten korkulan şeye verilen fazla anlam ve değer azalacaktır.

Kaynakça

  1. Kaya M.(2021). Ayrılma kaygısı bozukluğu üzerine bir inceleme, Sosyal Bilimler Akademi Dergisi, 2:209-220.
  2. Kaya, F.Ş., Karahasanoğlu, G.(2019). Üniversite öğrencilerinde aşka ilişkin tutumlar, kişilik özellikleri ile bağlanma stilleri arasındaki ilişkilerin incelenmesi, Marmara Üniversitesi Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Araştırmaları Dergisi, 3-1: 51-62.
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.