Durgun ve Tatsız Hissetme Hali: Languishing Nedir? Psikolojik İyilik Arasında Sıkışmak

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Başlayın

Languishing Nedir?

Languishing kısaca hayatın rengini kaybetmesi ve motivasyonun azaldığı bir durgunluk ve boşluk duygusu olarak tanımlanmaktadır4. Languishing mental bir bozukluk kategorisine girmemektedir. Mental sağlık yalnızca mental bozukluklardan ibaret olmayan, aynı zamanda olumlu iyilik hallerinin varlığı veya eksikliğini de kapsayan bir durumdur.

Languishing yaşam için canlılık veya tat eksikliği, durgunluk ve boşluk hissi ile karakterize edilen bir varlık durumu olarak tanımlanabilmektedir4. Bu durumda kişi yeterince işlevsel olabilmekte fakat bu işlevselliği canlılık veya tatmin duygusu olmadan devam ettirmektedir.

Türkçede “çürüme” olarak çevrilen languishing, hastalığın varlığından ziyade zihinsel iyiliğin yokluğunu temsil etmektedir. Modern psikolojide languishing kavramı genellikle gelişmenin tam tersi olarak anılmaktadır. Bu kavramı ruh sağlığı ile bağdaştıran ve tanımlayan ilk kişi psikolog ve sosyolog Corey Keyes olmuştur.

Languishing yaşayan insanlar hayatlarında gelişim yaşayamayan, duygusal, psikolojik ve sosyal potansiyellerinin tam olarak farkında olmayan ve geliştiremeyen, düşük bir hızla çalışan ve potansiyelini, yapabileceklerini gerçekleştirmeyen kişilerdir7.

Keyes’in 2002 yılında yaptığı araştırmaya göre yetişkinlerin %12.1’i languishing kriterlerini karşılamaktadır4. İnsanlar tarafından kolaylıkla fark edilemeyen bu durumun insanın fiziksel ve zihinsel sağlığı üzerinde önemli etkileri vardır.

Languishing (Durgunluk ve Tatsızlık) Belirtileri Nelerdir?

Her insan bu duygu karmaşasını aynı şekilde deneyimlememektedir. Languishing sendromuna sahip kişilerin belirtileri daha genel belirtiler olmaktadır ve kişinin kararlarını, davranışlarını ve duygularını etkilemektedir. Etkilenen bu duygu, karar ve davranışlar ise hem kişiyi, hem diğerlerini hem de dünyaya bakışını etkilemekte ve değiştirmektedir.

Örneğin depresyonda da görülen, normalde neşeyle ve zevkle yapılacak aktiviteleri ve davetleri reddetme durumu da languishing belirtisi olarak görülebilmektedir. Yine aynı zamanda çoğu davete yalnızca dahil olmak için katılmak ve keyif almayacağına emin olup erkenden ayrılmak için davete katılmak da languishing belirtisi olarak görülebilmektedir.

Languishing yaşayan insanların modları ne çok yüksek ne çok düşüktür. Kişi kendine ne mutlu diyebilir ne de tam anlamıyla mutsuz olduğunu söyleyebilir. Normalden daha fazla motivasyon kaybı hissetmek, tedirgin ama aşırı kaygılı hissetmemek, dikkatte eksiklik, hayattan görevlerden ve insanlardan kopmuş hissetmek fakat buna dair olumsuz duygular yaşamamak, hayata karşı ilgisizlik ve herhangi bir şey hakkında heyecanlı olmakta zorlanmak gibi belirtiler de görülmektedir2.

Languishing yaşayan kişilerde yorgunluk, tükenmişlik, tutkulara ve hobilere ilgi kaybı, durgunluk hali ve hayattaki amaçtan kopmuş hissetmek gibi belirtiler de görülmektedir.

Languishing’in Depresyon ve Anksiyeteden Farkı Nedir?

Languishing anksiyete ve depresyondan farklı bir süreçtir. Depresyon ve anksiyete insanların yaşadığı mental bozukluklardır. Klinik psikolog ve psikoterapistlerden destek alınması bu gibi durumlarda önem taşır. Kişi depresyonda olup olmadığını anlamak için depresyon testine girebilmektedir.

Depresyon yaşayan insanlar aşırı mutsuzluk, ilgisizlik, isteksizlik, değersizlik, iştah değişimi, öz bakım eksikliği, kendine zarar verme ve kendini eleştirme gibi semptomlar göstermektedir. Aynı zamanda depresyondaki insanların bilişsel fonksiyonlarında yavaşlama ve hafıza gibi bilişsel fonksiyonlarında ise sıkıntılar görülmektedir.

Languishing yaşayan insanlar mutsuzluk yaşamamaktadır. Languishing’de kişi düşük hissedebilir fakat bu mutsuzluk değildir. İnsanlar bu duygu durumunu “mutlu veya mutsuz değil yalnızca kendi gibi değil” olarak tanımlamaktadır2.

galatasaray taraftarları keyif alan ve almayan kişiler  görseli

Anksiyete bozukluklarında ise kişi sürekli olarak zorlayıcı düşüncelerle baş etmeye çalışmakta ve sürekli korku, kaygı, tetikte olma gibi duygu ve hisleri yaşamaktadır. Languishing yaşayan insanlarda da kaygı görülebilmektedir çünkü kaygı her insanın yaşadığı çok sağlıklı ve olması gereken bir duygudur ve hayatta her insanın kaygı ve stres hissetmesi oldukça normaldir. Anksiyete bozukluklarındaki kaygı ise normalin üstünde bir kaygı olarak yaşanmaktadır.

Languishing Sebepleri Nelerdir?

Languishing’in sebeplerine ve onu tetikleyen faktörlere bakıldığında uzun süreli stres ve tükenmişlik, sosyal bağlantı ve destek eksiği, monoton günlük rutin, kişisel aksilikler ve hayalkırıklıkları ve son olarak negatif düşünceler ve ruminasyonlar öne çıkmaktadır.

1. Uzun Süreli Stres

Yetersiz başa çıkma mekanizmalarıyla birlikte uzun süren streslerin languishing'e katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Stres ve baş etme üzerine yapılan bir çalışmada etkili bir baş etme stratejisi olmaksızın süre gelen bir strese maruz kalındığında kişinin mental sağlığının bozulduğu ortaya konmuştur6,7.

Bakker ve Demerouti’nin 2007 yılında yaptığı bir çalışmaya göre iş tatminsizliği, bağımsız olamama ve işle ilgili stresin languishing ile yakından ilişkili olan tükenmişliğe sebep olduğu bulunmuştur1.

2. Sosyal Bağlantı ve Destek Eksiği

Sosyal destek ve güçlü kişisel ilişkiler gelişim için oldukça kritik gereksinimlerdir10. Sosyal bağlantı ve desteğin eksikliği kişiyi izole ve yalnız hissetmeye itmekte ve bu da languishing’e destek sağlamaktadır3. Sağlıklı ve güçlü insan ilişkileri insanlarda sosyallik, destek ve aitlik hissini geliştirmekte ve kişinin hayatına bir değer ve anlam katmaktadır.

3. Monoton Günlük Rutin

Araştırmalara göre hayatta anlam eksikliği, iyilik hali ile ilişkili bulunmuştur. Yani anlam eksikliği yaşayan kişilerin iyilik halleri etkilenmektedir. Bu da monoton ve amaçsız hayatların languishing’e katkı sağlayabileceği anlamını taşımaktadır9.

Kişinin monoton olan rutinini kırması için hayatına değişik, çeşitliliğe sahip ve zorlu etkinlikleri dahil etmesi gerekmektedir. Kişinin günlük yaşamını canlandırması ve rutin giden hayatını renklendirmesi languishing halini değiştirmekte ve kişinin tekrar günlük zevkli ve keyifli aktivitelere geri dönmesini haliyle tekrar zevk ve keyif hissetmesini sağlamaktadır.

trafikte kalmış kadın sürücü görseli

4. Kişisel Aksilikler ve Hayal Kırıklıkları

Hayatta engeller ve hayal kırıklıklarıyla karşılaşmak kişiyi languishing’e itebilmektedir. Bu ve bunun gibi negatif yaşam olayları kişinin negatif düşünme sürecini tetiklemekte ve kişiyi sıkışmış hissettirebilmektedir. Bu durum ise kişiyi mental olarak zorlayıcı noktalara getirmektedir.

4. Negatif Düşünceler ve Ruminasyon

Sürekli olumsuz düşünceler ve ruminasyonlar olumsuz düşüncelerin boşluk ve tatmin olamama duygularını pekiştirmekte ve insanı languishing durumuna daha da iten bir döngü oluşturabilmektedir8.

Negatif düşünceler ve ruminasyonlar kişinin günlük hayatını ve mental sağlığını kötü şekillerde etkilemektedir. Sürekli negatif düşüncelere kapılan insanların mental sağlıkları zamanla kötüleşmekte ve kişinin durgunluk ve boşluk hissini tetiklemektedir.

Languishing’in Psikolojiye Etkileri Nelerdir?

Languishing’de görülen canlılık halinin azalması ve durgunluk hissi, daha ciddi mental sorunlara zemin hazırlayabilmektedir. Languishing yaşayan insanlar depresyon ve anksiyete gibi ruhsal bozukluklara daha elverişli olmaktadır ve uzun süreli languishing durumlarında depresyon ve anksiyete seviyesi de artmaktadır11.

Motivasyonun azaldığı ve kişinin hayatına durgunluk ve boşluğun hakim olduğu languishing gibi durumlarda insanın kişisel gelişimi yavaşlamakta, hatta durmaktadır. Sürekli aynı hayat olaylarının yaşandığı monoton hayatlarda insanların gelişmesi, yeni şeyler öğrenmesi ve yaratıcılıkları gibi bir çok becerisi körelmektedir. Bu durum ise kişisel ve profesyonel hayata negatif etki etmektedir.

Körelen insanların hayat amaçları, potansiyelleri ve hedefleri yavaş yavaş yok olmaktadır. Yok olan potansiyeller, hedefler ve amaçlar ise kişiyi depresif moda itmektedir. Languishing insanların mental iyilikleri için bir risk faktörüdür.

Languishing yaşayan insanların depresif belirtilerle karşı karşıya kalma ihtimalleri ve riskleri diğer insanlara göre daha yüksektir ve bu risk zaman içerisinde devam edip artmaktadır. Keyes ve arkadaşlarının 2010 yılında yaptıkları bir çalışmaya göre languishing yaşayan insanların depresyon semptomlarına maruz kalma risklerinin 10 yıla kadar uzayabileceğini göstermektedir5.

Languishing İle Nasıl Baş Edilir?

Languishing ile baş etmek için kişinin bazı stratejilere ihtiyacı vardır. Sosyal ağları genişletmek, tatmin edici aktiviteler yapmak, anlamlı hedefler belirlemek, kendinle ilgilenmek, stresle baş etmek, çevresel değişimler ve yeni beceriler öğrenmek languishing ile baş etmek için yapılabilecek stratejiler arasındadır.

1. Sosyal Ağları Genişletmek

Kişinin uzun süreli mental sağlığını koruyabilmesi için sosyal ilişkilerinin güçlü olması gerekmektedir. Sosyal etkileşimlerin fazlalığı, güçlü bağlar kurmak ve sosyal olarak ait hissetmek kişinin hayat kalitesi ve mental sağlığını güçlü tutmaktadır. Monoton bir hayatın değişip gelişmesi için kişinin sosyal ağlarını genişletmesi ve hayatına anlam katacak sosyal ilişkiler geliştirmesi gerekmektedir.

İnsanın uzun süreli fiziksel ve bilişsel sağlığı için sağlıklı ve güçlü sosyal ilişkilere ihtiyacı bulunmaktadır.

2. Tatmin Edici Aktiviteler Yapmak

Hayatın rutininden çıkıp tatmin edici ve farklı aktivitelere yönelmek insanı mutlu eden ve psikolojik iyiliğine katkı sağlayan bir süreçtir. İnsan rutinlere alışık bir canlı olduğundan sosyal hayatını da iş hayatı gibi belirli bir yönde ve rutinde tutmaktadır. Fakat sosyal hayatta rutinin dışında ve kişiyi duygusal olarak tatmin eden aktiviteleri yapmak var olan languishing halini azaltmaktadır.

3. Anlamlı Hayat Hedefleri Belirlemek

İnsanın hayatta bir amacı olması onu mental anlamda hayatta tutan ve ilerlemesini sağlayan en büyük etkenlerden biridir. Kişinin anlamlı bir hedef edinmesi, kişiye bir yön ve bir amaç sağlamaktadır.

İnsanın kendine gerçekçi ve zorlayıcı bir hedef belirlemesi, hayatının anlamını geri kazanmasına ve boşluk hissinin azalmasına sebep olmaktadır.

4. Kendine Vakit Ayırmak

Kişinin kendine zaman ayırması, kendi öz bakımıyla ilgilenmesi ve kendi ihtiyaçlarını karşılaması, stresle baş etmesine, fiziksel ve psikolojik sağlığına önemli katkılarda bulunmaktadır. Kişinin kendiyle ilgilenmesi denildiğinde akıllara gelmesi gereken davranışlar; düzenli spor, sağlıklı ve düzenli uyku takvimi, dengeli beslenme ve kendine zaman ayırmaktır. Bu gibi öz bakım davranışlarını gerçekleştiren insanlar psikolojik iyilik halini korumakta veya geliştirmektedir.

5. Stresle Baş Etmek

Stresle baş etmek insanın languishing halinden çıkıp psikolojik denge ve iyiliğe geri dönmesi için önemli bir adımdır. Stresle baş etme stratejileri bu durumda insanlara yardımcı olmaktadır. Nefes egzersizleri, yeterli sosyalliğin sağlanması ve meditasyon gibi uygulamalar stresle baş etmede önemli tekniklerdendir.

Kişi stresini kontrol altına aldığında psikolojik iyilik hali gelişmekte ve languishing durumu azalmaktadır.

6. Çevresel Değişimler

Zaman zaman işten kısa izinler almak, elinden geldiğince boş zamanlarda şehre yakın yerlere gidip mekan değiştirmek ve kendine boş zaman yaratmak languishing’in azalmasında oldukça etkilidir. İnsanın sorumlulukları oldukça önemli olsa da arada mola vermek ve tüm koşuşturmadan uzaklaşıp sakinleşmek psikolojik sağlık için oldukça önemli ve etkilidir.

Bu boşluk veya mola zamanlarında kişinin tamamen sevdiği aktivitelere odaklanması ve dinlenmesi gerekmektedir. Mola zamanlarını yoğun, stresli ve koşturmalı tatillerle veya görevlerle geçirmek kişiye gereken dinlenme ihtiyacını sağlamayacağından, olabildiğince sakin ve dinlendirici aktiviteler yapılmalıdır.

7. Yeni Beceriler Edinmek

Hayat sıradan ve monoton olduğunda, kişi amaç ve motivasyonunu kaybettiğinde yani languishing yaşadığında yeni beceriler edinmek ve hayatı renklendirmek kişiyi toparlayacak adımlardan biridir. Daha önce denenmemiş hobiler bulmak, rutin hayattan çıkıp öğrenecek yeni aktiviteler keşfetmek, dinlendirici, stressiz atölyelere katılmak ve yeni beceriler öğrenmek kişinin motive olmasına, başarı hissini tatmasına ve zevk almasına sebep olmaktadır bu da languishing ile baş etmeyi sağlamaktadır.

Bu yazıyı beğendiyseniz “Depresyonla Başa Çıkmak İçin Tavsiyeler“ başlıklı yazımızı okumak için tıklayın.

Kaynakça

  1. Bakker, A. B., & Demerouti, E. (2007). The job demands–resources model: State of the art. Journal of Managerial Psychology, 22(3), 309–328.
  2. Gillette, H. (2023, October 24). Are You Languishing? These are the signs and what to do. https://psychcentral.com/depression/what-is-languishing
  3. Hawkley, L. C., & Cacioppo, J. T. (2010). Loneliness matters: A theoretical and empirical review of consequences and mechanisms. Annals of Behavioral Medicine, 40(2), 218–227.
  4. Keyes, C. L. M. (2002). The mental health continuum: From languishing to flourishing in life. Journal of Health and Social Research, 43, 207–222.
  5. Keyes, C. L. M., Dhingra, S. S., & Simoes, E. J. (2010). Change in level of positive mental health as a predictor of future risk of mental illness. American Journal of Public Health, 100(12), 2366–2371.
  6. Lazarus, R. S., & Folkman, S. (1984). Stress, appraisal, and coping. Springer.
  7. Neuhaus, M. (2023, December 5). Overcome Languishing & Flourish: A Positive Psychology Guide. https://positivepsychology.com/languishing/
  8. Nolen-Hoeksema, S. (1991). Responses to depression and their effects on the duration of depressive episodes. Journal of Abnormal Psychology, 100(4), 569–582.
  9. Steger, M. F., Frazier, P., Oishi, S., & Kaler, M. (2006). The meaning in life questionnaire: Assessing the presence of and search for meaning in life. Journal of Counseling Psychology, 53(1), 80–93.
  10. Taylor, S. E. (2011). Social support: A review. In H. S. Friedman (Ed.), The Oxford handbook of health psychology (pp. 189–214). Oxford University Press.
  11. Westerhof, G. J., & Keyes, C. L. M. (2010). Mental illness and mental health: The two continua model across the lifespan. Journal of Adult Development, 17(2), 110–119.
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Başlayın