Daha iyi hissetmeye bugün başlayın
Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.
BaşlayınKalabalıklardan uzaklaşıp kendimizle baş başa kaldığımızda veya hiç beklemediğimiz birinden duyduğumuzda durup bizi uzun uzun düşündüren bir sorudan bahsedeceğiz: “İnsan neye ihtiyaç duyar?”
Belki yüzyıllardır ünlü düşünürlerin, araştırmacıların ve başarılı edebiyatçıların çalışmalarına konu ettiği insanın ihtiyacı hakkında birçok farklı fikir ve teorinin bulunması elbette ki şaşırtıcı değildir. Belki de her insan biricik olduğu gibi her insanın ihtiyacı da biricikti...
Abraham Maslow Kimdir?
Bu soruya cevap bulmaya çok yaklaşan araştırmacılardan biri ünlü psikolog Abraham Maslow’dur. Abraham Maslow, 1 Nisan 1908 tarihinde ABD’nin New York eyaletinin Brooklyn şehrinde, Rusya’dan Amerika’ya göçen Yahudi kökenli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Harry Harlow ile tanışması onun hayatını değiştirdi ve onu kendisine akıl hocası olarak seçti. Maslow, Wisconsin Üniversitesi'nde psikoloji üzerine lisans, yüksek lisans ve doktora yaptı. Abraham Maslow, 1950’li yıllarda Hümanist Psikoloji adı verilen bir düşünce okulunun kurucularından ve en önemli isimlerden biri oldu. İhtiyaçlar hiyerarşisi, kendini gerçekleştirme ve doruk deneyimler gibi konular, hümanist psikoloji okulunun ilgilendiği temel konular haline geldi.
Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisi
Maslow’un hümanist psikoloji ve kendini gerçekleştirme konuları üzerindeki çalışmalarının en ünlü sonucu Maslow’un ünlü İhtiyaçlar Hiyerarşisi Teorisi ile karşımıza çıkmaktadır. Bu teori Maslow’un kendini gerçekleştirmeyi bir hedef ya da varış noktası olarak görmemesiyle filizlenmiştir. Maslow’a göre kendini gerçekleştirme, insanların sürekli olarak refah, yaratıcılık, tatmin gibi konularda tekrar tekrar zirveye ulaşmaya çalıştıkları bir süreçtir.
Maslow teorisi, motivasyon kuramları arasında da oldukça popülerdir. İhtiyaçlar hiyerarşisinin belki de en ilgi çekici tarafı motivasyonun dışsal faktörlere, örneğin ödül veya ceza yöntemlerine, büyük ölçüde bağlı olmadığını savunmasıdır. Bu teoriye göre, insanların motivasyonu kişinin kendi içindeki ihtiyaçlara dayanmaktadır.
Sizce hayatınız sürmeye devam ederken herhangi bir noktada ihtiyaçlarınız bitebilir mi? Ya da bu ihtiyaçlar neler olabilir? Neden var olduğumuzu veya var olmamızın amacına ulaşmak da bir ihtiyaç olabilir mi?
İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Simülasyonu
Psikolojinin birçok noktasında olduğu gibi bu konuda da insanlar kendi ihtiyaçlarını ve isteklerini, içinde bulunduğu hayattan beklentilerini düşündüğünde az çok ortak cevaplar verecek ve bir hiyerarşi oluşturacaktır. Peki Maslow ihtiyaçlar hiyerarşisi nelerdir? Bu kuramı daha iyi anlamak için etkileşimli öğrenelim ve bir büyüme sürecinden kendi hiyerarşimizi oluşturalım:
Yolda yürürken bir bebeğin ağladığını duydunuz ve fark ettiniz ki sokağın kenarında terk edilmiş bir bebek var. Bu bebek neden ağlıyor olabilir? Üşümüş veya acıkmış olabilir fikri aklımıza gelen ilk fikirdir. Çünkü bir bebek terk edildiğini fark edecek bilişsel yeteneklere henüz sahip değildir.
1. Fizyolojik İhtiyaçlar
İhtiyaçlar hiyerarşisinde de olduğu gibi bir bebeğin ilk ihtiyacı fizyolojik ihtiyaçlardır. Bu ihtiyaçlar kabaca nefes alma, yemek yeme, su içme, uyuma, boşaltım gibi bedensel olaylardır. Bu ihtiyaçlarımız olmadan varlığımızı devam ettirebilmemiz mümkün değildir. Bu yüzden piramidin ilk basamağını oluşturur. Ancak Maslow, hala psikoloji camiasında tartışılan bir ihtiyacı da fizyolojik ihtiyaçlara eklemiştir: seks yapmak. Seks, bir türün hayatta kalma ve üreme gibi en temel unsurlarından biridir. Bir organizma hayatta kalamazsa, soyunu sürdüremez. Ancak sadece hayatta kalması yeterli değildir; eğer üreyemezse, türün devamı sağlanamaz ve dolayısıyla varlığı devam ettirilemez. Bu nedenle, cinselliğin biyolojik ve fizyolojik olarak hayati bir öneme sahip olması beklenen bir durumdur1. Fakat şunu da unutmamak gerekir, İhtiyaçlar Hiyerarşisi piramidinin temelinde motivasyon vardır. Bizi var olmaya iten, yaratıcı ürünler ortaya koymaya teşvik eden, kısaca kendimizin olabilecek en iyi versiyonu olmaya çabalamaya iten motivasyonlar. Bu yüzden seksin fizyolojik ihtiyaçlarda olması gerektiği konusu hala tartışmaya açıktır.
2. Güvenlik İhtiyacı
Peki, bulduğumuz bebeğin ilk ihtiyaçlarının fizyolojik olduğunu anladık ve bunları giderdik diyelim, bebeği tekrar bulduğumuz yere bırakabilir miyiz? Onun için yapabileceğimiz en iyi şey kalıcı veya geçici olarak güvenliğini ve bakımını sağlayacak bir aile bulmak olur. İşte İhtiyaçlar Hiyerarşisi Piramidinde ikinci basamakta bulunan güvenlik ihtiyacı da buna hizmet etmektedir. Eğer kendinizi güvende hissetmiyorsanız, en iyi versiyonunuz olma yolunda çaba göstermeniz zorlaşacaktır.
Bireysel güven, duygusal denge, maddi istikrar, sağlık ve refah gibi birçok alt başlık ekleyebiliriz. Ancak, piramidin ilk iki seviyesi, "temel ihtiyaçları" oluşturur. Bunlar, biyolojik olarak en temel ve evrimsel kökenleri en eski olan ihtiyaçlardır. Bu gereksinim, korunma, barınma, kurallara uyum gibi ihtiyaçlara dayanmaktadır ve bu da kişinin korku ve kaygısını azaltabilir. İnsanlar, tehlikelere karşı savunma mekanizmalarına sahiptir ve sahip oldukları şeyleri koruma içgüdüsüyle hareket ederler. Bu ihtiyaçlar, kişiler arası ilişkiler için de geçerlidir. Yani, insanlar diğer insanlarla olan ilişkilerini korumak ve güvenli bir şekilde sürdürmek isterler.
3. Sosyal İhtiyaçlar
Şimdi bu bebeğin güvenli bir yerde sadece yaşamsal ihtiyaçlarını giderebildiği bir ailede yaşadığını düşünelim. Bebeklik dönemi bitip erken yetişkinliğe geldiğinde eksik bir şeylerin varlığı onu rahatsız edecektir. Kendiyle çoğu konuda aynı düşünen, benzer yaş aralıklarında, aynı sosyal ortamlarda bulunabildiği, ait ve mutlu hissettiği sosyal ilişkilere ihtiyaç duyduğunu fark edecektir. Maslow’un piramidinin üçüncü basamağı da bununla ilgilidir: sosyal ihtiyaçlar. Bireyler, yaşamlarını sürdürebilmek için başkalarının varlığına gereksinim duyarlar; tek başlarına yaşayamazlar. Toplumsal ihtiyaçlar, insanlar için önemlidir; bunlar, birlikte yaşama, kabul görme, arkadaşlık, sevgi ve sevilme gibi kavramları içerir. Fizyolojik ve sosyal ihtiyaçların karşılanması, kişinin diğer ihtiyaçları için bir temel oluşturur. Eğer bireyler toplumsal ihtiyaçlarını karşılayamazlarsa, aidiyet duygusundan yoksun, yalnız ve terkedilmiş hissedebilirler. Aile kurma ve duygusal etkileşim gibi davranışlar, insanların sosyal ihtiyaçlarından kaynaklanır.
4. Değer Verilme/Saygınlık İhtiyacı
Yıllar önce sokakta bulup ihtiyaçlarını giderirken Maslow’u daha iyi anladığımız bu bebeğin gelişimini tamamlayıp bir yetişkin olduğunu düşünelim. Öğrendiği yeni fikirleri delicesine savunan, arkadaşlarının ondan tavsiye alınabilecek biri olarak bahsetmesini isteyen, birçok sosyal ortamda kendini göstermeye çalışan bir yetişkin… Artık hayata ve getirilerine karşın biyolojik ve temel ihtiyaçlardan farklı bir motivasyonu vardır. Piramitte bu ihtiyacın ismi değer verilme/saygınlık ihtiyacıdır.
Bu ihtiyaç, biraz ego tarafımızla ilgilidir. Toplumdaki yerimizin ve değerimizin diğerleri tarafından algılandığı, fark edildiği ve önemsendiği hissini deneyimlemek isteriz. En nihayetinde birçok insan, saygı görmek ister. Kimse kötüye kullanılmak veya dışlanmak istemez. Bağımsızlık duygumuz, kendimize güvenmemiz ve özgürlük arayışımız da buradan gelir. Bir önceki seviye ve bu seviye, psikolojik ihtiyaçlarımızı oluştururken bir araya gelir. Bu ihtiyaç, çift yönlüdür. Yani, birey hem kendisine güven ve saygı duymak isterken hem de başkaları tarafından böyle algılanmak ister. Başkaları tarafından takdir edilmek, kişinin kendi yeteneklerine ve potansiyeline inanmasına ve başarılı olabileceğine dair bir güven geliştirmesine katkıda bulunur. Başarı, statüyü gösteren bir işarettir ve başarı hissi, değer görme ihtiyacını karşılamak için son derece önemlidir.
5. Kendini Gerçekleştirme
Başarılı, öz güvenli ve yetişkin bireyimiz, artık son basamağa gelmiştir. Bu basamak kendini gerçekleştirme ihtiyacı. Maslow, bunu şu ölümsüz sözlerle ifade etmiştir: "Bir insan, olabileceğinin en üstü olmalıdır."
Tüm temel ve psikolojik ihtiyaçlarımızı karşıladıktan sonra, bu seviyedeki ihtiyaçlarımızı gerçekleştirebiliriz. Eğer resme ilgimiz varsa, bir ressam olabiliriz; yaratıcı yönümüzü mühendislikte kullanabiliriz. Sadece kariyer odaklı düşünmeyin: İyi bir ebeveyn olabiliriz, iyi bir eş olabiliriz. Kendimize yeni hedefler belirleyip, onları gerçekleştirmek için çaba sarf edebiliriz. Potansiyelimizin en iyisini elde etmek için çalışabiliriz. Bu ihtiyaç, ihtiyaçlar hiyerarşisinin en üst basamağında yer alır. Her bireyin kendine özgü yetenekleri ve karakteri vardır. Birey, bu özelliklerini geliştirme ve kanıtlama ihtiyacı duyar. Ancak, bu ihtiyacın karşılanabilmesi için, alt basamaklardaki ihtiyaçların yeterince karşılanmış olması gerekir. Aksi takdirde, bireyin kendini gerçekleştirmesi zor olur.
İhtiyaçlarımızın Ne Kadar Farkındayız?
Az önce beraber küçük bir bebeğin büyüme serüvenine eşlik ederek ihtiyaçlarını tespit ettik. Peki durum dışardan bakıldığında bu kadar net görülse de insanlar kendi ihtiyaçlarını ne kadar biliyor? Kendinizi en son ne zaman dinlediniz?
Terzi çoğu zaman kendi söküğünü dikemiyor, kişi kendi ihtiyaçlarını fark edemediğinde doğal olarak gideremez. İhtiyaçlarını gideremeyen birey içinde büyük bir boşluk duygusuyla yaşamak zorunda kalabilir. Piramitte 1. ve 2. basamakta bulunan ihtiyaçlarımız genelde biyolojik kökenlidir. Bu bakımdan bu basamaklarda kalan ihtiyaçlarımızı daha kolay anlama ve giderme eğilimindeyiz fakat psikolojik ihtiyaçlarımız konusunda körleşebiliyoruz.
Kendi ihtiyaçlarımızı nasıl fark ederiz, soru sorarak. Kendimde neyin eksik hissediyorum? Hangi alanlarda tatmin veya mutsuz hissediyorum? Hangi aktiviteler veya ilişkiler beni mutlu ediyor veya tatmin ediyor? Hangi hedeflere veya amaçlara doğru ilerlemek beni motive ediyor? Hangi konularda kendime güveniyorum ve hangi alanlarda güçlü hissediyorum? Hangi değerler ve inançlar benim için önemlidir ve bunları nasıl tatmin edebilirim gibi sorular ihtiyaçlarımızı fark etmek için bize yol gösterici olabilir.
Bu ihtiyaç basamaklarının her biri kötüye kullanılabilir. En temel fizyolojik ihtiyaçların kötüye kullanılması, kölelik ve düşük ücretli işçilik gibi kurumları doğurabilir. Örneğin, sosyal aidiyet duygusunun kötüye kullanılması, baskıcı rejimlerin, örneğin faşizmin ortaya çıkmasına yol açabilir. Dolayısıyla, bu ihtiyaçlarımızı anlamak, toplumumuzu anlamamız açısından önemli bir adımdır.
Ancak bu hiyerarşiyi anlamak aynı zamanda kendimizi anlamak anlamına gelir. Örneğin, aşağılık kompleksi gibi psikolojik sorunlar, 3. basamak ihtiyaçların yeterince karşılanamamasından kaynaklanan durumlar olarak görülebilir. Her seviyenin kendi önemi vardır ve bu seviyelerdeki sorunları anlamak, insanı anlamamızı mümkün kılar.
İhtiyaçlarımız Biter Mi? İhtiyaçlar Hiyerarşisinde Madalyonun Diğer Yüzü
Her yeni ihtiyacın giderilmesi yeni bir ihtiyacın ortaya çıkmasına neden olur. Bu durumda, aslında sürekli bir gerilim vardır ve bir dengeye ulaşmak hem olası değildir hem de genellikle istenmez. Maslow'a göre, "yoksunluk güdüleri" (açlık, susuzluk, cinsellik vb.) gerilimi azaltmaya yöneliktir, yani bu ihtiyaçlar giderildiğinde kişi dengeyi kurabilir. Ancak, gelişme güdülerinin başarılması daha zordur, genellikle erişilemez hedeflerdir ve bu ihtiyaç, dengede olan kişinin aynı zamanda sürekli bir gerilime sahip olmasına neden olur1.
Maslow, bu beş temel ihtiyacın dışında bilişsel ihtiyaçlar ve estetik ihtiyaçlar olarak iki ek ihtiyaç belirtmiştir. Ancak, kendini gerçekleştirme ihtiyacının bu ihtiyaçları kapsadığı düşüncesiyle, bunlar ayrı ayrı incelenmemiştir. Değişen yaşam koşulları nedeniyle, Maslow'un bu ihtiyaçlar hiyerarşisinin gözden geçirilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Maslow Günümüzde Yaşasaydı Ne Olurdu?
Günümüzde teknoloji, bilgiye ulaşma, öğrenme ve bilgi işleme süreçlerinde hayati bir rol oynamaktadır. İnsanların bilgiye ulaşma, öğrenme ve düşünme yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olmak için teknolojiye olan bağımlılığı, modern toplumun bilişsel ihtiyaçlarının bir parçası haline gelmiştir. Maslow yaşasaydı ve bir hiyerarşi kurmak isteseydi sizce teknolojiyle ne yapardı? Onu ayrı bir basamak olarak yerleştirir miydi veya diğer basamakların açıklamalarında yerini alır mıydı? Muhtemelen, Maslow teknolojiyi belki bilişsel ihtiyaçlar kategorisinin altında ele alabilirdi.
Ayrıca, teknolojiyi güvenlik ihtiyacının bir parçası olarak da değerlendirebilirdi. Çünkü günümüzde teknoloji, insanların güvenliklerini artırmak, kendilerini korumak ve güvende hissetmek için kullanılan bir araç haline gelmiştir. Örneğin, akıllı ev güvenlik sistemleri, izleme kameraları ve diğer güvenlik teknolojileri, insanların evlerini ve çevrelerini izlemelerine ve korumalarına yardımcı olur. Ancak, bunlar sadece spekülasyonlar içeren bir tahmindir ve Maslow'un gerçekten böyle bir durumda nasıl bir yaklaşım benimseyeceği merak konusudur.
Kaynakça
- Gürcan, T., Bakırcı, Ç. M. (2013, November 10). Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisi: Hayatta Kalmak İçin Nelere İhtiyaç Duyarız?. Evrim Ağacı. Retrieved March 21, 2024.
- TEKKE, M. (2019). Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin En Son Düzeyleri: Kendini Gerçekleştirme ve Kendini Aşmışlık. Eğitimde Nitel Araştırmalar Dergisi, 7(4), 1704-1712.
- ŞENGÖZ, M. (2022). Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Modeli’nin Bütünleşik Bir Süreç Olarak Yeniden Yorumlanması. Eğitim ve Toplum Araştırmaları Dergisi, 9(1), 164-173. https://doi.org/10.51725/etad.977931