Psikolojik Uyuşma & Karıncalanma Nedir? Neden Olur?

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Başlayın

Psikolojik Uyuşma ve Karıncalanma Nedir?

Anksiyetede en sık görülen fiziksel semptomlar arasında uyuşma, karıncalanma, kas gerilmesi, mide bozuklukları ve baş ağrısı bulunmaktadır. Psikolojik uyuşma durumu bir insanın kaygı anında vücudunun belirli yerlerindeki hissi belirli bir süre için kaybetmesi veya histeki değişiklik anlamını taşımaktadır. Psikolojik karıncalanma ise kaygı anında insanın vücudunda hissettiği iğnelenme, yanma veya his değişikliği anlamını taşımaktadır.

Çoğu zaman sıkışmalar ve yüklenmeler sonucunda oluşabilen ve kan akışının yavaşlamasından kaynaklanan uyuşma ve kaşınma hissi psikolojik olarak da görülebilmektedir. İnsan kendini endişeli hissettiğinde veya tehlikede hissettiğinde birden uyuşma ve karıncalanma gibi hisleri yaşayabilmektedir. Psikolojik uyuşma ve karıncalanma anksiyete ile tetiklenmektedir.

Anksiyete bilinenin aksine yalnızca duygusal ve psikolojik semptomlar dışında fiziksel semptomları da beraberinde getirmektedir. Psikolojik uyuşma ve karıncalanmanın normal bir uyuşma ve karıncalanma halinden his olarak hiç bir farkı bulunmamaktadır. Yalnızca normal bir karıncalanma ve uyuşmanın sebebi ile psikolojik karıncalanma ve uyuşmanın sebepleri farklı olmakta ve yaşanma süreleri de farklı olmaktadır. Psikolojik uyuşma ve karıncalanma yalnızca kaygı süresince devam etmekte ve kaygı azaldığında yavaşça azalmakta ve son bulmaktadır.

Anksiyete durumları adı ne olursa olsun birçok benzer semptomu taşımaktadır. Bu semptomların hepsi yalnızca duygusal olmamakta bazıları ise fiziksel şekillerde kendini göstermektedir. İnsanlar çoğu zaman anksiyete anında yaşadıkları fiziksel semptomların gerçekçi olmadığını düşünse de anksiyetenin insan vücudunda varoluş süreci sebebiyle fiziksel semptomların tamamı gerçek ve birçok insan tarafından yaşanan durumlardır.

İnsanlar anksiyete durumlarında en sık ellerinde veya ayaklarında uyuşma ve karıncalanma hissetmektedir fakat yüksek anksiyete anlarında vücudun herhangi bir yerinde uyuşma veya karıncalanma hissedilmesi mümkündür. Kişinin kaygı anında uyuşma ve karıncalanma hissetmesi çoğu zaman anksiyeteyi daha da büyütmektedir çünkü kişi yaşadığı fiziksel semptomların sebebini anlamakta güçlük çekmekte ve bu semptomlardan korkmaktadır.

Kaygı anında vücutta herhangi bir yerin uyuşma veya karıncalanması aslında vücudun “yanlış giden bir şeyler var” deme yoludur. Bu fiziksel semptomları fark etmek anksiyeteyi anlayabilmek açısından oldukça önemlidir.

karıncalanma ve hareket eden kadın görseli

Psikolojik Uyuşma ve Karıncalanma Neden Olur?

Psikolojik uyuşma ve karıncalanma anksiyetenin vücutta gerçekleştirdiği değişiklikler sebebiyle olmaktadır. Uyuşma ve karıncalanmanın var olmasında rol oynayan birkaç sebep bulunmaktadır.

Anksiyete anlarında vücutta kan damarları daralmakta ve kalp atış hızı ve kan basıncı artmaktadır. Bu da vücudun farklı bölgelerine fakat özellikle ayak ve ellere kan akışını azaltmakta ve potansiyel bir karıncalanma, uyuşma veya üşüme hissine sebep olmaktadır.

İnsan vücudu endişeli olduğunda sinirlerin nasıl çalıştığını etkileyebilen adrenalin gibi stres hormonlarını salgılamakta ve stres tepkisi moduna girmektedir. Bazı durumlarda artan alarmda olma durumu kişide karıncalanma ve uyuşma gibi hislere sebep olabilmektedir.

Kaygı insanın kendini tehdit altında veya stresli hissetmesiyle ortaya çıkmaktadır. İnsan vücudu algıladığı tehditin üstesinden gelmek için otonom sinir sistemini aktive etmekte ve bu da savaş ya da kaç tepkisi olarak da bilinen tepkiyi başlatmaktadır. Bu tepkide beyin vücudun geri kalanına sinyaller göndermekte ve tehditle yüzleşmeye hazır olmak veya tehditten kaçmaya hazır olmak adına hazırlanmasını söylemektedir.

Bu hazırlığın yani otonom sinir sisteminin aktive olup savaş kaç tepkisinin aktive olmasının önemli noktalarından biri kaslara ve savaşmak veya kaçmak için önemli olan vücut bölgelerine kan akışını arttırmaktır. Ellerde ve ayaklardaki hızlı kan akışı ise uyuşukluklara sebep olabilmektedir 1.

Psikolojik el ayak uyuşması yaşayan yani anksiyete yaşayan insanlar anksiyete anlarında nefes sürecinin etkilendiğini ve değiştiğini fark etmekte ve yaşamaktadır. İnsan fazlasıyla kaygılı hissettiğinde hızlı ve düzensiz nefes alma sürecine geçebilmektedir. Bu nefes alış şekli aynı zamanda hiperventilasyon olarak da bilinmektedir. Gerekenden hızlı, derin veya gerekenden az nefes alma durumu olarak da bilinen bu nefes alış türü insanın kanındaki karbondioksit miktarını azaltabilmektedir.

Kanda karbondioksit miktarı azalmaya başladığında yani kişi hızlı ve düzensiz nefes almaya başladığında kişinin kan damarları daralmakta ve kanın en fazla ihtiyaç duyulduğu yere akması için vücut daha az gerekli bölgelere kan akışını durdurmaktadır. Bu süreç gerçekleşirken insanın elleri ve ayakları gibi bölgelerinde uyuşma veya karıncalanma hissedilebilmektedir 1.

İnsan kaygı anlarında kaygının semptomu olarak uyuşma ve karıncalanma yaşadığında bu duruma anlam veremediğinden ve bu durumu yanlış yorumladığından kaygısı ve korkusu artmakta bu da kaygı semptomlarının devam etmesine hatta yükselmesine sebep olmaktadır. Kısaca karıncalanma ve uyuşmanın kendisi de bazı insanlarda anksiyeteyi artırdığından bu durum daha da fazla uyuşma ve karıncalanmaya sebep olabilmektedir.

Özellikle panik bozuklukta sıkça yaşanan uyuşma ve karıncalanma panik atak anında kişinin savaş kaç tepkisini göstermesi yani sinir sistemi tepkisi vermesi ve bunun sonucunda ise kan akışının vücudun gerekli bölgelerine gönderilmesi sebebiyle olmaktadır. Bu sırada el ve ayak dışında kafa gibi vücut bölgeleri de uyuşukluk ve karıncalanma hissedebilmektedir.

Psikolojik Uyuşma ve Karıncalanma Ne Kadar Sürer?

Psikolojik uyuşma ve karıncalanma geçici bir süreçtir. Kaygı, stres, panik atak gibi durumlar yüzünden var olan uyuşma ve karıncalanmanın ne kadar süreceği insandan insana değişmektedir. Fakat psikolojik uyuşma ve karıncalanma için tüm insanlarda ortak olan nokta bu durumun geçici olmasıdır.

Bazı insanlar için uyuşma ve karıncalanma oldukça hızlı şekilde olup biterken bazıları için ise daha uzun sürmektedir. Anksiyete anı bittiğinde yani vücut savaş modundan sakinleme moduna geçebildiğinde uyuşma ve karıncalanma bitmektedir. Çoğu zaman hızlı ve ani gelen yüz uyuşmaları panik bozukluğun bir semptomu olan panik ataklarda görülmektedir.

Psikolojik uyuşma ve karıncalanmanın süreci bir çok etkene göre değişebilmektedir. Kişinin anksiyetesinin ne kadar yüksek olduğu, kişinin ne kadar hassas olduğu, bu tarz fiziksel semptomları ne kadar ciddiye aldığı ve anksiyete ile baş etme yöntemleri uyuşma ve karıncalanmanın süresini etkilemektedir.

Psikolojik uyuşma ve karıncalanma çoğu zaman anksiyete süresince var olur ve yoğun anksiyete bittiğinde bitmektedir. Bazı durumlarda insanların anksiyetesi saatler sürebildiğinden bu gibi durumlarda uyuşma ve karıncalanma gibi semptomlar da saatler sürebilmektedir.

Psikolojik Uyuşma İle Nasıl Baş Edilir?

Kaygıyı uyuşma ve karıncalanma gibi semptomlar ile yaşayan insanlar için kendi kendine denenebilecek bi kaç yöntem bulunmaktadır. Bunlar; hareket etmek, nefes egzersizleri, sakinleştirici davranışlar ve kaygı ile baş etmektir.

1. Hareket Etmek

Düzenli fiziksel aktivitelerin kaygının getirdiği duygusal semptomları ve duygusal sıkıntıyı iyileştirdiği bilinmektedir 2. Bu sebeple oturulan yerden kalkmak, hareket etmek ve sakince yürümek aniden gelen endişenin sakinlemesine ve onun getirdiği semptomlara yardımcı olabilmektedir.

Vücudu hareket ettirmek insanı endişelendiği sebepten ve olaydan uzaklaştırmaya yarayabilmektedir. Kişi yürümeye ve hareket etmeye başlarken kafasını dağıtabildiği için o anda gelen kaygıyı daha az düşünme haline geçebilmektedir. Yine egzersiz yapmak ve hareket etmek kanın hızlı akmasına ve nefesin normale dönmesine sebep olacağından, bu durum uyuşma ve karıncalanmayı geçirmektedir.

Yoğun şekilde spor yapmak istemeyen kişiler dans etmek, yürüyüş yapmak, evde minik sporlar yapmak, açma germe egzersizleri yapmak gibi hareket çeşitlerini deneyebilmektedir.

psikolojik uyuşma ve karıncalanma yaşayan kişi görseli

2. Nefes Egzersizleri

Kaygı anında hiperventilasyon gerçekleşmektedir ve bu durum insanların uyuşma ve karıncalanma yaşamasına sebep olabilmektedir. Diyafram nefesi almak veya belirli nefes egzersizlerini yapmak insanların kaygı ve stresini azaltmada oldukça işe yaramaktadır. Kaygı anında normalden hızlı atan kalbin atışını yavaşlatıp normal hızına getirebilmek için nefes egzersizleri yapmak gerekmektedir.

Derin ve yavaş nefes almak, diyafram nefesi almak ve bir çok kaynaktan bulunabilecek bir çok nefes ve gevşeme egzersizlerinden yalnızca birini bir süreliğine denemek uyuşma ve karıncalanmayı geçirebilmektedir.

Diyafram nefesi için burundan dört saniye kadar nefes almak ve nefesi iki saniye kadar tutmak ve bunun ardından burundan altı saniye kadar nefes vermek gerekmektedir. Bu egzersizi günde 5 defa yapmak veya anksiyete anında 5 defa yapmak kişiye iyi gelebilmektedir. Diyaframdan nefes alıp almadığını kontrol etmenin yöntemlerinden bir başkası ise bir eli göğsün üstüne diğer eli ise göğsün altına koymaktır. Nefes alırken göğsün altındaki yani karındaki el yükseldiğinde kişi diyafram nefesi aldığını anlayabilmektedir.

Bir başka nefes tekniği ise 4-7-8 adı verilen tekniktir. Bu nefes egzersizinde dört sn kadar burundan nefes alınmakta ve yedi saniye nefes tutulmaktadır. Nefesi tutmanın ardından ağızdan yavaşça ve mum üfler gibi sekiz saniye nefesin verilmesi gerekmektedir. Bu tekniği yaklaşık yedi kere yapmak kişinin kalp atışının azalmasına ve dolaylı olarak kaygısının azalmasına sebep olmaktadır.

3. Sakinleştirici Davranışlar

Kaygı anında kişiyi kaygılandıran durumdan bir süre uzaklaşmak, kısa süreliğine dikkat dağıtmak veya sakinleştirici, keyif verici davranışlarda bulunmak kişiye iyi gelmektedir. Kaygı verici olaylar ve düşüncelere kısa süreli molalar vermek insanın kaygı verici olaya bakış açısını değiştirebilmektedir. Bu sebeple kısa bir oyun oynamak, komik video izlemek, sakinleştirici müzik dinlemek, çay içmek ve camdan dışarı bakmak gibi kısa süreli aktiviteler insanın kaygısını azaltmasına yardımcı olmaktadır.

4. Kaygı ile Baş Etmek

Kaygı sebebiyle uyuşma ve karıncalanma hissedilen anlarda kaygı ile baş edebilmeyi öğrenmek kişinin kaygıyla ilişkisini değiştirmektedir. Kaygılı insanların kaygı ile baş etme yöntemleri çoğunlukla yanlış olmakta ve kaygıyı sürdüren faktörler arasında bulunmaktadır. Çoğu insan kaygısıyla baş edebilmek yerine onu yok saymayı, kaygılı durum ve ortamlardan kaçmayı baş etme yöntemi olarak görmektedir.

Gerçek anlamda kaygı ile baş etmeyi öğrenmek, düşünce sistemini değiştirmek, negatif bakış açısından çıkıp mantıklı bakış açısına dönmek ve davranış değiştirmek gibi yöntemler ile kaygı ile sağlıklı şekilde baş edilebilmekte ve bu durum ise kaygının getirdiği uyuşma ve karıncalanmanın azalmasını sağlamaktadır.

Kaygı ile sağlıklı şekilde baş etmek için veya kaygı ile baş edemediğini düşünen insanlar için terapi oldukça etkili bir yöntemdir. Terapide kişi nasıl düşünmesi gerektiğini, olaylara bakışını nasıl değiştirebileceğini, çoğu zaman yapılan baş etme yöntemlerinin sıkıntılı yönlerini ve davranışını değiştirmeyi öğrenmektedir.

Psikolojik uyuşma ve karıncalanma yaşayan insanların kaygı seviyeleri oldukça yüksektir bu sebeple kendi kendine baş etmeye çalışmak her zaman işe yaramayabilmektedir. Bu gibi durumlarda mutlaka bir klinik psikolog yardımı almak ve gerektiğinde psikologun da yönlendirmesi ile psikiyatri yardımı almak gerekebilmektedir. Sorunlarla kendi kendine baş etmeye çalışmak bazı durumlarda oldukça etkili olsa da yüksek kaygı durumlarında kaygının yalnızca anlık azalmasına veya yaşanan kaygı seviyesinin biraz azalmasına sebep olmaktadır. Fakat normalden fazla kaygı yaşama durumunun azalması ve kaygı seviyelerinin normale dönmesi için kişinin uzman bir klinik psikologdan ve gerektiğinde bir psikiyatristten yardım alması gerekmektedir.

Kaynakça

  1. Raypole, C.(31, March,2023). Feeling Numb or Tingly? It Might Be Anxiety. https://www.healthline.com/health/anxiety-numbness
  2. Stonerock GL, et al. (2015). Exercise as treatment for anxiety: Systematic review and analysis. https://dx.doi.org/10.1007%2Fs12160-014-9685-9
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Başlayın