Sindirella Kompleksi ve Kadınların Bağımsızlık Korkusu

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Başlayın

Sindirella Kompleksi Nedir?

Sindrella kompleksi kavramı bazı kadınların içinde bulunduğu psikolojik bağımlılığı temsil eden durumdur. Kadınların farkında olmadan genelde erkek olan baskın bir figür tarafından korunma ihtiyacını tanımlamaktadır4. Bu kavramdan 1981 yılında Amerikalı yazar Colette Dowling tarafından yazılan “Sindrella Kompleksi: Çağdaş Kadının Bağımsızlık Korkusu” isimli kitapta ilk defa detaylıca bahsedilmiştir. Dowling, kitabında Sindirella sendromunu “başkaları tarafından bakılma konusundaki bilinçsiz istek” olarak tanımlamaktadır3,1.

Sindirella sendromu kişinin kişisel gelişimini ve yeteneklerini baskılayan bir durumdur. Özellikle orta doğu gibi ataerkil toplumların hakim olduğu ülkelerde kadınların yetiştirilme tarzı sebebiyle kadınlar erkeklere güvenmek zorunda olduğunu zannederek büyümektedir. Genç kadınlar hayatlarını iyileştirmek için bir erkeğe ihtiyaçlarının olduğunu ve erkek olmadan korunmasız, endişeli hissetmeleri gerektiğini duyarak büyütülmektedirler.

Erkek çocuğunun keşfetme şansı varken kız çocuğu daha korunaklı hatta daha narin olduğu düşündürülerek büyütülmektedir. Erkekler kendi kendilerine yetebilmeyi öğrenirken kadınlar erkeklere güvenip onlar tarafından bakılmaları gerektiğini öğrenmektedirler. Kadınlar çoğu zaman finansal, duygusal ve kültürel konularda erkeklere güvenmek zorunda olduklarını düşünerek yetiştirilmektedir. Dünyada kadın hakları ve eşitlik amacı ile feminist hareket var olmasına rağmen hala daha erkeklere bağımlılık aktarımı ülkemizde de yaygın olarak devam etmektedir3.

Sindirella kompleksi temel olarak kadınların kendilerini acı çeken genç kadınlar olarak gördüklerini ve onları kurtaracak erkekleri beklediklerini öne sürmektedir. Bu sendroma göre kadınlar hayatlarını kontrol eden erkeklerin gelip onlarla mutlu şekilde yaşayacakları anı beklemektedirler4.

İnsan ırkına kendi kendine yeterliliği öğreten şey doğa değil yetiştirilme şekilleridir. Bu sebeple kadın ve erkek arasında oldukça büyük bir fark vardır. Erkeklere doğdukları andan itibaren bağımsız olmak ve kendi kendine yetmek özellikleri öğretilirken kadınlara ise bir gün bir şekilde kurtarılacakları öğretilmektedir.

Sindirella sendromuna göre özgürlük kadınlar için oldukça ürkütücüdür ve kadınlar güvende olma ve sahiplik olgusu ile özgürlük arasında bir seçim yapmaları gerektiğinde özgürlüklerinden vazgeçmektedir. Bu sendroma göre büyütülüş tarzları sebebiyle kadınlar için güven, güvende olma ve korunma hissi özgürlükten daha önemlidir. Özgürlük sorumlulukları da beraberinde getirmektedir ve bazı kadınlar sorumluluk almaktan uzak durmayı tercih etmektedir6.

Bağımsızlık, güç gösterisi ve meydan okumayı gerektirmektedir ve bazı kadınlar daha çok bağımlılık eğiliminde olmaktadır. Erkekler kadınlara göre özgürlük anlayışı konusunda daha aktif büyütülmektedirler. Bu noktada kadın ve erkek arasındaki bu ayrım kültürel temelde şekillenmekte ve çocuklukta edinilen tecrübeler sayesinde kadınlar daha bağımlı olma eğilimindedir6.

kız çocuk ve erkek çocuk oyun görseli

Sindirella Kompleksi terimini ilk kez kitabında kullanan Dowling de kendi yaşamında bütün bunları tattığını ifade etmekte ve ona göre hemen hemen her kadın erkek ilişkisinde kadının erkeğe bağımlı olma durumu söz konusudur. Dowlinge göre Sindirella kompleksi yani kadının erkeğe bağımlılığı ve bu bağımlılığı istemesi kadının önündeki en büyük engel olmaktadır6, 1.

Yine Dowling’e göre kadınlar zorlu yaşam koşullarına karşı yenilme korkusu sebebiyle erkeğin himayesine girmektedir. Sindirella kompleksi yalnızca ev hanımı olarak adlandırılan çalışmayan kadınlar için değil aynı zamanda çalışıp yeterince para kazanan kadınlar için de geçerlidir. Ekonomik bağımsızlığını elde eden kadınlar da bu zorluklardan onu çekip kurtaracak bir erkek bekleyebilmekte ve bu bağımlılık duygusuna kapılabilmektedir6, 1.

Dowling’e göre bu duygular ve korkular kadınlarda çocukluktan beri varlığını göstermektedir ve bu duygulardan kurtulmanın zorluğu sebebiyle kadınlar bunları bilinçaltının derinliklerine gömmektedirler3, 1.

Sindirella Sendromunun Hikayesi

Kadın veya erkek iki cinsiyette de görülebilen bu sendrom adını ünlü Cindrella masalından almaktadır. Masalda üvey annesi ve kız kardeşleri tarafından psikolojik şiddet gören saf, itaatkar, çekici, kibar ve cinsel açıdan “masum” genç bir kızın büyüleyici bir prens tarafından kurtarılmayı beklemesi hikayesi anlatılmaktadır. Burada pasif ve çaresiz genç kız tüm sıkıntılarından ancak onu kurtaracak bir erkek sayesinde arınabileceğine ve ancak böyle mutlu olabileceğine inanmaktadır. Masalın sonunda tam da düşünüldüğü gibi bir prens sindirellayı kurtarır ve sonsuza kadar mutlu yaşarlar.

Masalların modern uyarlamaları ve orijinal versiyonlarında da kadınlara bir cinsiyet beklentisi yerleştirildiği görülmektedir. Sindirella medeni, erdemli, sabırlı ve kötü üvey kardeşlerine ve annesine karşı asla kin beslemeyen bir genç kız olup bu dayanıklılığa ve iyiliğe karşılık olarak kurtarılacağı günü beklemektedir. Bu ve bunun gibi masallar kadın cinsiyetinin güzel, kibar, zarif, çalışkan ve itaatkar olması gerektiğini aşılamaktadır4.

Masalda prens Sindirellanın kadınsı niteliklerini hayranlıkla doğrularken prens geldiği andan itibaren tüm zorluklar ortadan kalkmaktadır. Sindirella kompleksi kadınların aklına bu denli işlendiğinde kadınlar itaatkarlıkları ve bağlılıklarının onlara bir prens kazandıracağını düşünmektedir. Bu sebeple kendi potansiyellerini ortaya koymak yerine bağımlı olacak ve sırtını yaslayacak bir erkek beklemek önemli olmaktadır4.

Sindirella kompleksi aynı zamanda toplumun kadınlarda gençlik, güzellik ve zayıflığa verdiği önemi de içermektedir. Sindirella kendi kız kardeşlerine ve üvey annesine kin beslemeyen iyi kalpli zayıf ve çaresiz bir genç kızdır. Yani bir kadına adaletsizliği yenmenin tek yolunun sabırlı ve asil olmak olduğu ve azmin ödülü olarak bir erkeğin onu kurtaracağı mesajı verilmektedir3.

Bunun sonucunda ise birçok kadın zorlukları özgürlüğe giden yol olarak görmektedir. Bağımsızlığı öğretmek yerine, kadınlar korunmak için erkeklere yönlendirilmektedir. Bu sebeple bu gibi hikayeleri okuyarak büyüyen kadınların hayatlarını pasif bir şekilde onları kurtaracak prenslerini bekleyerek geçirmeleri oldukça anlaşılabilir olmaktadır5.

Sindirella Kompleksi Belirtileri ve Nedenleri Nelerdir?

Birçok doktora göre sindirella kompleksine sahip kadınların çoğunlukla derinlerde öz güven eksikliği ve bağımlı kişiliğe yatkınlık gibi başka duygusal problemleri vardır. Sindirella kompleksine sahip kadınlar hayatlarına bir erkeği sağlıklı biçimlerde alamamaktadırlar. Çoğu zaman bu kişiler hayatlarına aldıkları erkekleri idealize eder ve kusurlu bireyler oldukları gerçeğini görmezden gelirler.

Bu idealize etme durumu sayesinde kadınlar hayatlarındaki ideal erkekten gerçekçi olmayan beklentiler içerisine girmektedirler. Gerçekleşmesi mümkün olmayan beklentilere sahip kadınlar bu beklentiler yüzünden duygusal olarak zarar görmektedir. Bağımlılık ve öz güven sorunu sindirella kompleksinin en önemli sebeplerinden biridir.

Psikologlar bu sorunların çoğunlukla; aşırı koruyucu ebeveynler, bağımsızlık göstergelerine ceza ile karşılık verme hali ve hayatın erken dönemlerinde sosyal olarak küçük düşme sebebiyle ortaya çıkabildiğini düşünmektedir5. Sindirella sendromu olan kadınlarda görülebilecek bazı belirtiler şunlardır:

  • Bu kadınlar erkeklerin onlara verdiği değer dışında değerli olduklarına inanmamaktadırlar.
  • Hayatta kalabilmek için bir erkek figürün onlar için her şeyi yapması gerekmektedir.
  • Bir erkeğin bakımına ihtiyaç duyduklarını düşünmektedirler.
  • Hayattaki gerginlikleri yaşamamak için itaatkar olmaktadırlar.
  • Erkeklerin daha güçlü, zeki ve güvenilir olduğuna inanırlar.
  • Erkeklerin kadınlardan daha çok çalışması, daha çok risk alması gerektiğine inanırlar.
  • Erkeklerin evlilikte finansal destek sağlaması gerektiğine inanırlar.
  • Kötü ilişkilerde kalma oranları oldukça yüksektir.
  • Yalnızlık kaygı vericidir.
  • Çoğu zaman ev hanımı olmayı tercih ederler.
  • Güvenli alanlarının dışından çıkmazlar.
  • Kendi yeteneklerinden şüphe duyarlar.
  • Risk almaktan kaçınırlar.
  • Kurtarıcı erkek figürünün gitmesini sağlayabilecek her türlü yenilikten korkarlar.
  • Hayatlarındaki erkeği idealize ederler.
  • Erkekten beklentileri fazladır.
  • Bir erkek tarafından kurtarılmayı beklerler.
  • İlişkileri çoğu zaman sağlıksızdır5,2,1.

Sindirella Kompleksi ile Nasıl Baş Edilir?

Sindrella Sendromu ile baş etmek için öncelikle kişi kendini farkına varıp özgürlük ve bağımsızlık korkusu ile yüzleşmesi gerekmektedir. Bu adımdan sonra ise kadının bağımsızlık korkusuyla baş etmesi için bu korkunun sebebi sayılabilecek özgüven düşüklüğü ve bağımlı kişiliğe yatkınlık gibi duygusal durumlar gözden geçirilmelidir.

Dowling küçükken babası ve annesi ile olan ilişkisinin ve babasının Dowling’in fikirlerini ve ilgi alanlarını aşağılamasını bağımlılık sürecini güçlendirici bir nokta olarak görmektedir. Babasının bu tavrı çocuğun güvensizliğini güçlendirmekte ve bağımsızlık düşüncesi ortadan kalkmaktadır6.

Yine kadının kırılgan ve duygusal olmaya eğilimi de yetiştirilme tarzı ile açıklanabilmektedir. Kadınlara erkeklerden daha hassas davranıp bu şekilde yetiştirildiği için bu hassasiyet kadının daha zayıf olmasını sağlamaktadır. Erkek çocuk bağımsızlığa teşvik edilirken kız çocuk daha çok korunmaktadır. Anne ve babanın ilişkisi de çocuklara yön vermekte ve nasıl bireyler olacakları konusunda yol göstermektedir. Bu sebeple kırılgan, hassas ve her daim babanın yardımına ihtiyaç duyan bir annenin çocuğu da ona benzeyebilmektedir6, 1.

sindirella kompleksi terapi görseli

Özellikle kadınların bu sendroma kapılmaması için yetiştirilme şekillerinin değişmesi gerekmektedir. Kız çocuklarını bir balon içerisinde erkeklere hizmet etmesi ve evde evleneceği adamı beklemesi için büyütmektense hayatı göstermek, çözüm odaklı olmayı öğretmek, hayattaki zorluklara da mutluluklara da şahit etmek, çocuğun başarısızlıklarına izin vermek ve bunun normal olduğunu öğretmek, bazen hayatın adil olmadığını ebeveynin yaşamından örneklerle göstermek ve erkek çocuklarına yapıldığı gibi güçlü, kendi başının çaresine bakabilecek bağımsız kız çocukları yetiştirmek oldukça önemlidir.

Sindrella sendromu ile baş etmek için en önemli adımlardan biri öz güveni ve öz değeri geliştirme adımıdır. Kişi kendi değerini fark etmeli, var olan yeteneklerine ve başarılarına odaklanmalı, kendini yetersiz gördüğü konular üzerine çalışmalıdır. Yine kişinin kendi potansiyelini keşfetmesi için yeni ilgi alanları edinmesi ve bunlar üzerinde gelişmeye çalışması gerekmektedir.

Bu durumla kendi kendine baş etmenin en hayati noktası kişinin tek başına hayatta kalacak yeteneğin ve gücün kendinde var olduğunu fark etmesidir. Bu farkındalık sonrası bağımlılıktan uzaklaşıp bireyselliğe adım atılmaktadır. Bireyselliği geliştirmek için tek başına bir yerde kahve içmek gibi küçük adımlar bile işe yaramaktadır. Zamanla bu adımlar gelişerek büyütülür ve kişi bireyselliği ile daha rahat olmaya başlar.

Bağımsızlık ve özgürlük kendi zorlukları ile gelse de keyfi zorluğundan daha fazladır. Bunu fark edebilmek için bağımsızlık ve özgürlük korkusuna rağmen o korkutucu adımı atıp, erkeklerin büyütülme şekilleri sebebiyle kolaylıkla yapabildiği bireyselliği kadınların da yapabileceğini fark etmek gerekmektedir.

Sindirella Kompleksi Nasıl Geçer?

Ev hanımlığı olarak tanımlanan çalışmama ve ev ile ilgilenme durumunu tercih eden her kadın Sindirella kompleksine sahip demek değildir. Birçok kadın ona öğretilen geleneksellikten devam etmek ve evine, çocuğuna bakıp sağlıklı bir ilişki kurabilmektedir. Bu gibi ilişkilerde kadın da erkek de eşit şekilde birbirlerine ihtiyaç duymakta ve kararları ortak vermektedirler2.

Fakat kendi hayatından sorumlu olmaktan ve kendi başına yaşamaktan korkan, bireysellik ve bağımsızlık anlarında kaygı yaşayan, güvenli alanından çıkmakta zorluk yaşayan, kendi kendine yetemeyeceğini düşünen, kendine bakması için bir erkeğe muhtaç olduğuna inanan, ilişki oldukça sağlıksız olmasına rağmen yalnızlık korkusu sebebiyle ilişkiden çıkamayan, partnerinin kararlarını kendi kararlarından üstün gören ve onlara koşulsuz şartsız uyan, her zaman partnerine ihtiyaç duyan kişiler mutlaka uzman bir psikolog ile görüşmeli ve en kısa sürede yardım almalıdır.

Kaynakça

  1. Dowling, C., (1994), Sindrella Kompleksi: Çağdaş Kadında Bağımsızlık Korkusu (Çev. Selçuk BUDAK), Ankara: Anı Yayıncılık, 2. Baskı, 253 s.
  2. Hanes, E.(2020, September 9). Cinderella Syndrome: Signs You Have It and How to Overcome It. Health Grades. https://www.healthgrades.com/right-care/mental-health-and-behavior/cinderella-syndrome-signs-you-have-it-and-how-to-overcome-it
  3. Kaygın, E., Topçıoğlu, E. & Turan T. B. (2022). Yönetim ve Organizasyon Sendromları, Eğitim Yayınevi.
  4. Saha, S. & Safri, T.S. (2016). Cinderella Complex: Theoretical roots to psychological dependency syndrome in women. The international Journal of Indian Psychology, 3, 3, 118-122.
  5. Su, T., & Xue, Q. (2010). The analysis of transition in woman social status-comparing Cinderella with Ugly Betty. Journal of Language Teaching and Research, 1(5), 746-752.
  6. Yıldırım, S.(2018). Sindrella Kompleksi: Çağdaş kadında bağımsızlık korkusu, Anasay Dergisi(6),111-115.
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Başlayın