Sinir Krizi Geçiren Birini Nasıl Anlarsınız?

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Sinir Krizi Nedir?

Sinir krizi, bir diğer adıyla öfke nöbeti, panik ataklara benzeyen ancak panik ataklarla ilişkili korku ve kaygının baskın etkenlerinden yoksun ani yoğun öfke nöbetleridir. Öfke krizleri tipik olarak bireyin duygusal olarak kapana kısılmış hissettiği durumlarda ortaya çıkmaktadır. Bu krizlerin gözlemlenebilmesi için davranışın kışkırtılması gerekmektedir4.

Öfke nöbetleri genellikle aniden ortaya çıkan sıcak veya soğuk basmaları, kalp çarpıntıları, öfke dürtüsü ile harekete geçmek ve nesnelere vurup yumruklamak veya yok etmek gibi eylemleri içerebilen yoğun öfke durumudur.

Sinir krizleri birçok şey tarafından tetiklenebilmektedir. Stres, bıkkınlık, yorgunluk, baskı, kapana kısılmışlık, anlaşılmamazlık ve sabırsızlık gibi birçok etken sinir krizlerini tetikleyebilmektedir. Bu ataklar fiziksel agresyon, şiddetli davranışlar ve sözel patlamalar ile karakterizedir8. Sinir krizlerini tetikleyen olaylar çoğunlukla dışarıdan gelen uyaranlar sebebiyle olmaktadır.

Sinir kriziyle ilgili anlaşılması gereken en önemli nokta sinir krizinin basit bir öfke hali olmadığıdır. Öfkeli hissetme hali ile sinir krizi arasındaki farklara bakıldığında, öfke her insanın yaşadığı bir duygu iken sinir krizi her insan tarafından yaşanmamaktadır ve öfke duygusu oldukça doğal, olması gereken, normal bir duygu iken öfke krizleri yıkıcı ve yoğun nöbetlerdir.

Sinir krizlerinin süreci ve şiddeti durumdan duruma değişmekte ve bu krizin içinde kişi davranışlarını ve cümlelerini kontrol edemiyor gibi hissetmektedir. Kriz anında insanlar net düşünememek ve ajite hissetmek gibi durumları da yaşamaktadırlar.

Temelinde sinir krizleri, bunaltıcı, ezici duyguların ve içsel kargaşanın ilkel bir şekilde patlayarak ortaya çıkışı olarak tanımlanabilmektedir.

sinir krizi öfkeyle yumruk sıkan bir kişi görseli

Sinir Krizi Belirtileri Nelerdir?

Öfke anında vücutta neler oluyor sorusu çoğu insanın merak ettiği bir konudur. Sinir krizi, öfkenin en yoğun haliyle patlama durumu olduğundan insanın sinir krizi ve öfke anında fizyolojik olarak yaşadığı süreçler benzerdir. Sinir krizi belirtileri kendini duygusal ve fiziksel olarak göstermektedir.

Sinir krizi anında insandaki fiziksel belirtiler:

  • Üşüme veya sıcaklık hissetmek
  • Tansiyon yükselmesi
  • Kalp atışının yükselmesi
  • Kas gerilmesi
  • Göğüs ağrısı
  • Baş dönmesi
  • Fazla terleme
  • Titreme
  • Hızlı nefes alma

Sinir krizi anındaki duygusal belirtiler ise:

  • Kontrolü kaybetme korkusu
  • Saldırma korkusu
  • Bıkkınlık
  • İrite olmak
  • Kaygı
  • Öfke
  • Stres
  • Suçluluk

“Öfke Anında Vücudumuzda Neler Oluyor?” yazımızı okumak için tıklayın.

Sinir Krizi Geçiren Biri Nasıl Anlaşılır?

Sinir krizi geçiren her insandan farklı davranışlar görmek mümkündür. İnsanların sinir krizini nasıl geçirdikleri davranışsal açıdan değişiklik gösterebilmektedir. Fakat buna rağmen öfke krizlerine karakterize olan bazı davranışlar bulunmaktadır. Örneğin etrafındaki insan veya objelere zarar vermek çoğu zaman görülen bir davranış iken bu davranışın insanlara, eşyalara veya kişinin kendisine olup olmaması insandan insana değişkenlik göstermektedir.

Genel olarak sık ve çoğunlukla görülen belirtiler ise, sebepli veya sebepsiz şekilde birden öfkeli hissetmek, fiziksel bir gerginlik yaşamak, konsantrasyonda zorlanmak, kontrolü kaybetmek, fiziksel aktivitelerin anlık şekilde artması (yumruk sıkmak vs), patlayacak gibi hissetmek, yıkıcı ve saldırgan davranışlar sergilemektir8.

Sinir krizlerinde tipik olarak görülen davranış ise ani öfke patlamaları ve bu patlamaların sesli şekilde ifade edilmesidir. Öfkenin sesli ifadesi bağırmak, kırıcı cümleler sarf etmek ve küfretmek olarak görülebilmektedir. Öfke krizi sırasında kişi bazen disosiyasyon yaşayarak kendini duygularından ve bedeninden ayrışmış şekilde hissedebilmektedir. Hiwell’de öfke testi ile öfke seviyenizi ölçebilirsiniz.

İnsan Neden Sinir Krizi Geçirir?

Sinir krizlerine tam olarak neyin sebep olduğunu belirlemek oldukça zor bir durumdur. Bazı spesifik olaylar sinir krizini tetiklediği gibi daha derinden ve çocukluk döneminden gelen sorunlar da sinir krizlerini tetikleyebilmektedir.

İnsanın günlük etkileşimleri, yaşam olayları veya yaşadığı iç mücadeleleri gibi bir çok durum öfke krizine sebep olabilmektedir. Öfke krizinin belirtileri gibi kişiyi tetikleyen durumlar da insandan insana değişmektedir. Öfke krizinin önde gelen sebeplerinden biri çevresel faktörlerdir. Stres, finansal sorunlar, ailevi veya sosyal durumlar gibi faktörler sinir krizine sebep olabilmektedir.

Öfke patlamaları, stresin bir belirtisi olabilmektedir10. Öfkenin altında yatan bir başka sebep olsa bile stres öfkeyi daha yoğun ve daha sık hale getirmektedir1. Öfke ve stres arasındaki bağlantı her iki yönde ilerlemektedir.Öfke stres seviyelerini arttırırken, stres seviyeleri de öfke riskini arttırmaktadır12.

İnsanın kendini daralmış, kapana kısılmış ve çözümsüz hissettiğinde de sinir krizleri ortaya çıkabilmektedir. İnsanın stresli durumlarla baş edebilmesi için gerekli stratejilere ihtiyacı bulunmaktadır fakat her insan bu gerekli stratejilere sahip olamamaktadır. Bazı insanlar sağlıklı baş etme stratejilerinden yoksun şekilde hayatlarını sürdürmektedir ve bu insanlar zorlu olaylarla baş etmek için sağlıklı baş etme stratejileri kullanamadığından sinir krizi yaşamaya daha yatkın olmaktadırlar.

Birçok insan hayal kırıklıkları yaşamaktadır ve hayatlarında kontrol ve öngörülebilirliğe ihtiyaç duyan insanlar için bekledikleri seyirden farklı giden olaylar hayal kırıklığının yanı sıra öfke krizlerini de tetiklemektedir. Gerçeklik ve idealler uyum sağlayamadığında kişide ortaya çıkan bilişsel uyumsuzluk sinir krizlerine sebep olabilmekte ve onları tetiklemektedir.

sinir krizi geçirirken nöronlar görseli

Sinir krizleri aynı zamanda birçok ruhsal bozukluğun semptomu ve işbirlikçisi olarak da görülmektedir.

Sinir Krizi ile Bağlantılı Ruhsal Bozukluklar

Psikolojik sorunlar yaşayan insanların birçoğu her gün kendi kafalarında belirli savaşlar vermekte ve iç karmaşası ile yaşamaktadırlar. Bazı spesifik bozukluklarda ise bu iç karmaşaları ve savaşlar kendisini sinir krizi olarak da gösterebilmektedir. Öfke nöbetleriyle en sık ilişkilendirilen bozukluklar depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, alkol kullanım bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ve bipolar bozukluktur.

a. Depresyon

Stres ve öfke ilişkisi gibi depresyon ve öfke de birbirlerine bağlıdır. Aşırı ve kontrolsüz öfke, depresyonun bir belirtisi olarak görülmekte ve aynı zamanda depresyona yol açıp depresif hali daha da kötüleştirebilmektedir9. İfade edilmeyen ve insanın içinde tutulan öfke dolaylı olarak depresyona yol açabilmektedir.

Depresyonda olan insanlarda sinir krizi oldukça sık görülmektedir. Amerikan Psikiyatri Birliğinin yayınladığı Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabına (DSM) göre öfke, depresyonun semptomlarından biri olarak kabul edilmektedir2. Araştırmalara göre depresyonu olan kişilerde sinir krizinin varlığı yaklaşık %30 ile %40 aralığında bulunmaktadır4.

b. Obsesif Kompülsif Bozukluk

Obsesif kompülsif bozukluk, tekrarlayıcı düşünceler ve ritüelistik davranışlar ile ilişkilendirilen bir bozukluktur. Yapılan araştırmalara göre obsesif kompülsif bozukluğa sahip insanların yaklaşık %50’si sinir krizleri yaşamakta ve aile üyelerine agresif davranmaktadır. Öfke, obsesif kompülsif bozukluğun sıkça görülen bir belirtisi olarak adlandırılmaktadır7.

Obsesif kompülsif bozukluktaki öfke çoğu zaman kişinin obsesif düşünceleri engelleyememe veya kompulsif davranışları gerçekleştirememekten kaynaklanabildiği gibi başka insanların kompülsif ritüelleri bozmasından da kaynaklanabilmektedir6.

c. Alkol Kullanım Bozukluğu

Alkol kullanım bozukluğu yaşayan insanlarda öfke ve sinir krizi sorunları oldukça yaygındır.

Alkol ve öfke arasındaki ilişki bir döngü şeklinde ilerlemektedir, alkol öfkeyi ve öfkenin boyutunu tetikleyebilmektedir ve öfke ise alkol kullanım bozukluğu olan insanları, duygularıyla baş edebilmek adına alkol kullanımına yönlendirmektedir11.

Öfkeli olan insanın kendini rahatlatmak adına alkol kullanması oldukça sık görülürken, alkolün düşmanlık, agresiflik ve öfke gibi duyguları tetiklediği ve kişiyi daha fazla öfkelendirdiği de bilinmektedir.

d. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu dikkat, planlama ve organize olma bozukluğu ile bağlantılı bir durumdur. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan kişiler çoğu zaman diğer insanlara göre daha hızlı şekilde hüsrana uğramakta ve öfkelenmeye daha açık olmaktadır5.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna sahip insanların %70’i güçlü ve hızlı mod değişimleri yaşamaktadır ve duygularını düzenlemekte zorlanmaktadır3.

e. Bipolar Bozukluk

Bipolar bozukluk, beyin kimyasındaki değişimler sebebiyle kişide dramatik mod değişimlerine sebep olan bir bozukluktur. Bu mod değişimleri kendini depresyon ve mani atakları olarak göstermektedir. Bipolar bozukluğa sahip kişilerde öfke periyotları ve sinir krizleri görülebilmektedir6.

Sinir Krizi ile Nasıl Baş Edilir?

Sinir krizleri oldukça yorucu, korkutucu ve zorlu olabilmektedir. Bu krizlerde baş edilmesi gereken bir çok nokta vardır. Sinir krizi anında yapılması gerekenler, sinir krizi sonrası yapılması gerekenler ve sinir krizi gözlemlendiğinde yapılması gerekenler birbirlerinden farklıdır ve her bir başlık oldukça önemlidir.

Sinir Krizi Anında Yapılması Gerekenler

Öfkeyle başa çıkma stratejilerini öğrenmek ve bu stratejileri kullanmak sinir krizi anında insanların sakinlemesini sağlamaktadır. Bu stratejiler arasında öfkeyi tetikleyen durum ve kişilerden olabildiğince uzak durmak, nefes egzersizlerini kullanmak, rahatlanabilecek bir ortamı kafada görselleştirmek, öfkelenen şey hakkında iletişim kurmak ve öfke anında ortamdan uzaklaşıp yürüyüş yapmak bulunmaktadır8.

Öfke krizi geçiren kişilerin güvendikleri insanlarla öfkeleri konusunda konuşması, duygu ve düşüncelerini sansürlemeden bir kağıda yazmaları ve kişiyi bedenen ve mental olarak rahatlatacak tekniklere yönelmeleri gerekmektedir.

Sinir Krizi Sonrası Yapılması Gerekenler

Sinir krizi sonrası yorgun, bitkin ve karışık hissetmek oldukça normaldir. Bu kadar büyük bir duygu patlaması sonrasında çevreye veya kendine zarar vermiş olmak insanda mutsuzluk ve utanç duygularını beraberinde getirmektedir. Sinir atağının sonrasında yaşanan durumla baş etmekte zorlanan kişiler yine atak anında sakinlemek için yapılan yöntemleri kullanarak sakinleşebilmektedir.

Sinir krizi sonrasında tetikleyiciler, neler yapıldığı, kimlerin zarar gördüğü gibi konuları düşünmek kişinin davranışlarının farkında olmasını sağlamakta ve kişiye kendine bakma yani öz düşünüm şansı vermektedir.

Sinir krizi geçiren kişinin kriz sonrası psikolojik destek alması ve krizin temel sebeplerini bulup bunların çözümü için çabalaması da iyileşme yolunda atılması gereken önemli adımlardan biridir. Terapi sürecinde kişiye sinir krizi geçirtebilecek kadar yoğun öfke hissettiren durumları, düşünceleri ve davranışları bulmak ve bunları değiştirmek amaçlanmaktadır. Öfke odaklı terapinin bir diğer amacı ise kişinin duygularını regüle edebilmesi yani düzenleyebilmesi ve yoğun duygular ile baş edebilmesi çalışılmaktadır.

Sinir Krizi Gözlemlendiğinde Yapılması Gerekenler

Bir insan sinir krizi geçirirken o ortamda bulunmak ve bu durumu gözlemlemek oldukça korkutucu bir deneyimdir. Sinir krizi geçiren insanın karşısında endişeli, telaşlı ve ajite olmak sinir krizi geçiren kişiyi daha kötü etkileyebilmektedir. Bu gibi durumlarda sakin kalıp olayı yatıştırmaya çalışmak oldukça önemlidir. Bunun için ise:

  • Sakin bir sesle konuşmak
  • Yardım teklif etmek
  • Yüzleşme ve yargılamadan uzak durmak
  • Neler olduğu hakkında konuşmayı teklif etmek
  • Destekleyici ve empatik davranmak
  • Durumu kötüleştirebilecek her türlü şeyden kaçınmak
  • Tartışma ve karşı argümanlardan uzak durmak
  • Fiziksel şiddetten uzak durmak
  • Destek ve güvenlik sağlamak
  • Daha güvenli ve sakin bir alana gitmeyi teklif etmek
  • Sakinleştirici egzersizleri yapmayı teklif etmek
  • Öfkeden uzaklaşmak için kafa dağıtıcı sorular sormak
  • Yargılamadan kişinin problemini dinlemek
  • Gerekli ise yardım çağırmak sinir krizi geçiren insanı sakinleştirecek dışsal yöntemlerdendir(8).

Kaynakça

  1. American Psychological Association. Strategies for controlling your anger: keeping anger in check.
  2. Amerikan Psikiyatri Birliği: Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı 4. Baskı, Yeniden gözden geçirilmiş tam metin (DSM-IV-TR). Köroğlu E (Çeviri Ed), Ankara Hekimler Yayın Birliği, 2007.
  3. Beheshti A, Chavanon ML, Christiansen H. Emotion dysregulation in adults with attention deficit hyperactivity disorder: a meta-analysis. BMC Psychiatry. 2020;20(1):120.
  4. Fava, M.& Rosenbaum, J.F.(1999). Anger Attacks in Patients with Depression. J Clin Psychiatr; 60.21–24
  5. Karalunas SL, Gustafsson HC, Fair D, et al. Do we need an irritable subtype of adhd? replication and extension of a promising temperament profile approach to adhd subtyping. Psychol Assess. 2019;31(2): 236–247.
  6. Longhurst, A.(12 August,2024). Do I have anger issues? How to identify and treat an angry outlook. https://www.healthline.com/health/anger-issues
  7. Painuly NP, Grover S, Mattoo SK, et al. Anger attacks in obsessive compulsive disorder. Ind Psychiatry J. 2011;20(2):115-119.
  8. Reinfeld, J. A Comprehensive Guide to Rage Attacks: Understanding and Coping. https://mantracare.org/therapy/anger/rage-attacks/
  9. Sahu A, Gupta P, Chatterjee B. Depression is more than just sadness: a case of excessive anger and its management in depression. Indian J Psychol Med. 2014;36(1):77-79.
  10. U.S. Department of Health and Human Services. Warning signs and risk factors for emotional distress.
  11. Walitzer KS, Deffenbacher JL, Shyhalla K. Alcohol-adapted anger management treatment: a randomized controlled trial of an innovative therapy for alcohol dependence. J Subst Abuse Treat. 2015;59:83-93.
  12. Yamaguchi A, Kim MS, Akutsu S, et al. Effects of anger regulation and social anxiety on perceived stress. Health Psychol Open. 2015;2(2):2055102915601583.
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.