Daha iyi hissetmeye bugün başlayın
Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.
Takdir Edilmek Nedir?
Takdir edilmek ortaya çıkarılan bir iş veya bir eylem doğrultusunda bir diğeri tarafından beğenilme, onaylanma ve önemli bulunma durumudur. Takdir edilme durumunda kişinin yaptıkları bir başkası tarafından görülmüş, değerlendirilmiş ve beğenilmiş demektir. Durum özelinde takdir eden tek bir kişi olabileceği gibi zaman zaman birçok kişi tarafından takdir edilmek de mümkündür.
Takdir Edilme İhtiyacı ve Takdir Edilmenin Psikolojisi
Küçük bir çocuğun yüzmeyi öğrendiği ilk zamanlarda ebeveynlerinin tepkisini nasıl merakla beklediğini hiç gözlemlediniz mi? Veya ortaya özenle bir iş çıkarıp teslim ettiğinizde çalışma arkadaşınızın ne yorum yapacağını beklediğiniz bir an aklınıza geliyor mu? Faydalı bir eylem içerisinde bulunduğunuzda insanlar bunu fark etti mi diye şöyle bir etrafınıza baktığınız oluyor mu?
Takdir edilme ve onaylanmaya dönük ihtiyaç neredeyse ilk insandan beri ve yaş fark etmeksizin her bireyde ortaktır. Takdir edilmek insanın temel ihtiyaçlarından biri olarak kabul edilmese de doğal olarak meydana gelen, yeterli düzeyde karşılanıyor olması oldukça önemli bir ihtiyaçtır1.
Takdir edilmenin bedenimiz, duygularımız ve davranışlarımızda birtakım değişikliklere sebep olduğu bilinmektedir. Öyle ki bu anlarda farklı duyum ve duygular yükselmeye, kendini fark ettirmeye başlar. Oldukça hoş bir deneyim olan takdir edilme halinde kişi, duygularının, düşüncelerinin ve eylemlerinin bir başkası tarafından görünür olduğu keşfeder, tüm bunları paylaşabildiği denklemde bir nevi kendini canlı, tam ve değerli hisseder.
Aynı zamanda insanlar içlerinde farklı düzeylerde ama muhakkak ortaya çıkan duygu, düşünce ve davranışların onaylanıyor, beğeniliyor ve takdir ediliyor olmasına dair bir istek taşır. Takdir edilme ihtiyacı ise birtakım evrimsel sebeplerle bir fikrin, bir duygunun, bir işin kısacası bir grubun parçası olmaya dair derin bir istek taşıyan insan türü için oldukça anlaşılır bir durum olarak kabul edilir.
Takdirin Gücü: Takdir Edilmenin Çalışan Performansına Etkisi
Takdir etmek ve takdir edilmek belki de en çok çalışma hayatında karşımıza çıkan ve önem kazanan kavramlardır. İş yaşamı adından da anlaşılabileceği üzere ortaya sürekli olarak bir iş çıkardığımız, devamlı olarak ilişki, iletişim ve eylem içerisinde olduğumuz bir yerdir.
Yaptığımız işlerin, kendimizce önemli, değerli ve başarılı bulduğumuz davranışların hatta iletişim kurma becerimizin çalışma arkadaşlarımız tarafından görülmesi ve takdir edilmesi farklı açılardan oldukça kıymetlidir2, 3.
Günlük hayatımızda performans gösterdiğimiz her işte öncelikle motive olmaya ihtiyaç duyarız. Motive olmak itici bir güçtür ve bizi eyleme geçirir. Motivasyonumuzun yüksekliği ise dışsal ve içsel faktörlerden oldukça bağlantılıdır4. Takdir edilmek bu noktada motivasyon arttırıcı önemli bir dışsal kaynak olarak kabul edilmektedir5.
Çalışma ortamında yapılan işlerin görünüyor ve takdir ediliyor olması tahmin edilebileceği üzere kişinin performansına büyük ölçüde olumlu yansır6. Takdir edilen kişinin çoğunlukla çalışma ve üretmeye dair isteğinde bir artış yaşandığı gözlemlenir.
Bir sonraki işte daha iyisini yapmaya dair bir motivasyon geliştirilmesi ise belki de takdir edilmenin en göze çarpan olumlu getirilerinden biridir. Bahsedilen bu durum, işverenler için oldukça pozitif olmakla beraber aynı zamanda takdir edilen çalışanın iş tatminiyle de oldukça ilişkilidir7.
Takdir Edilmenin Olumsuz Etkileri
Takdir edilmenin aşırıya kaçtığı durumların bazı olumsuz getirileri de bulunur. Kişi yalnızca takdire bağlı bir motivasyon geliştirdiğinde bu bir nevi eyleme geçmek için dışsal bir kaynağa bağımlılık anlamına gelir. Böyle bir durumda takdir edilmediği tek bir olayda büyük hayal kırıklığı, üzüntü ve çöküntü yaşayan kişi sorumluluklarından hızla uzaklaşabilir; öz değerinde sarsıntı yaşayabilir.
Sürekli bir biçimde takdir edilmek ve yapılan her işte yapıcı eleştiriler olmaksızın beğenilmek zaman içinde gelişimin önünde büyük bir engel oluşturabilir. Bir kişi için neyi nasıl yaparsa yapsın onaylanacağını bilmek, zamanla genele yayılmış bir rahatlık ve özensizliğe dönüşebilir. Ek olarak bu durum kendini çokça beğenme, kibir, üstten bakma, meraksızlık ve öğrenmeye kapalılık gibi kişilik özelliklerine zemin hazırlayabilir.
Sürekli Takdir Edilme İsteği
Takdir edilmek, onaylanmak ve beğenilmek bahsedildiği gibi her insanda var olan doğal ihtiyaçlardır. Buna karşın bu ihtiyacın sürekli başkaları tarafından karşılanmasına dair bir beklenti içine girmek sorunun başladığı noktadır. Eylemlerimiz ve motivasyonumuz çokça başka insanların takdirine bağlı olduğunda içsel kaynak ve motivasyonlarımız perdelenir, objektiflikten uzaklaşırız.
Sürekli bir şekilde takdir edilme isteği duyan biri için bu durum birtakım duygusal riskler de taşır. Ortaya çıkarılan her işin, atılan her adımının, girişilen her eylemin her zaman aynı takdir ve beğeniyi almayabileceğini görmek ve kabul etmek sürekli takdir beklentisinde olan biri için oldukça zorlayıcıdır. Böyle bir durumla karşılaştığında kişide onaylanmamaya bağlı şaşkınlık, şiddetli öfke, hayal kırıklığı ve yoğun utanç gibi duygular yaşanması muhtemeldir.
Takdir edilmeye dair bir aşırılık gözlemlediğinizde ve buna bağlı duygusal dalgalanmalar, ilişkisel çatışmalar ve psikolojik sıkıntılar yaşamaya başladığınızı fark ettiğinizde takdir edilme beklentisinin yüksek olduğu anların içerisinde kendinize aşağıda belirtilen tarzda soruları sormak faydalı olabilir:
- İşe koyulduğum zamanlarda amacım nedir? (Bu iş ne için yapılıyor?)
- Hedef odaklı olmak ve sonucu düşünmek yerine süreçten keyif almak mümkün mü?
- Ortaya çıkardığım işin kişisel tatminim ve başarımın yanında başkalarına nasıl bir faydası var?
- Şu anki çabam ve motivasyonum yalnızca başkalarının takdirini kazanmak için mi?
- Yapıcı eleştirileri gelişimim adına bir fırsat olarak değerlendirebileceğimi kendime hatırlatmak bana nasıl gelirdi?
- Süreç içerisinde beliren olumlu ve olumsuz bütün duygularımı fark etmek ve hepsini aynı anda kabul etmek, yok saymadan bu duygulara alan açmak mümkün mü?
- Hırslandığım, kendimi başkalarıyla kıyasladığım ya da gerildiğim olumsuz anlarda bedenim nasıl? Bu anlarda kendime neler söylüyorum? Nasıl hissediyorum?
- İşim bitip takdir edildiğimde bedenim nasıl? Bu bende nasıl duygular ortaya çıkarıyor? Bu anlarda kendime neler söylüyorum?
- Takdir edildiğim anlarda hoş duyguların ortaya çıkmasına izin verip daha sonra duygusal olarak yeniden dengelenebiliyor muyum? Bu içsel dengelenmeyi takdir edilmediğimde de yapabilmem mümkün mü?
Doğal bir ihtiyacın sürekli karşılanmak istenmesi aşırıya kaçan her durumda olduğu gibi hayat içerisinde ve kişinin duygusal dünyasında bir dengesizlik hali yaratır. Sürekli takdir beklentimizin olduğunu keşfetmek, bu durumdan bizim ve diğerlerinin nasıl etkilendiğini önemsemek, atılabilecek adımları araştırmak ise oldukça yapıcı bir öz eleştiri ve öz farkındalık örneğidir.
Kendimizi Takdir Etmek Mümkün!
Takdir edilmek her zaman dışsal bir kaynak olmak zorunda değildir. Takdir genellikle yaptığımız bir iş sonrası bir başkası tarafından geldiğinde değerli ve gerçekmiş gibi görünebilir. Öte yandan kendimizle konuşmalarımız, kendimize yönelik onay, tebrik, takdir, beğeni, sevgi ve şefkatimiz zihin - beden sağlığımız ve ortaya koyduğumuz performans üzerinde en az bir başkasınınki kadar önemli ve etkilidir.
Kendimizi takdir etmek yaşam içerisinde unutulabilen, sıklıkla gözden kaçabilen bir eylemdir. Aynı zamanda kendimizi takdir etmenin yalnızca çok büyük bir başarı sonrası hak ettiğimize inandığımız durumlardan biri olarak kabul edilmesi de oldukça olasıdır.
Buna karşın zorlayıcı bir an veya süreçten geçişimiz, beliren olumsuz duygular ve durumlara aynı olumlular gibi kucak açmamız, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarımızı fark etmemiz, bunları karşılamaya yönelik adımlar atmamız, ruh ve beden sağlığımız adına sağlıklı sınırlar koymamız, hayatın koşuşturmacası içinde sevdiğimiz kişiler ve eylemlere alan açmaya dönük gayretimiz günlük hayatın içinde önemsiz gibi görünen fakat takdire şayan durumlardan yalnızca birkaçıdır.
Sorunlara ve eksikliklere odaklanmanın yanı sıra yaşam içerisinde kişinin güçlü yönlerini, olumlu getirileri olan eylemlerini, pozitif kaynaklarını fark etmesi ve bunları güçlendirmeye yönelik adımlar atması oldukça kıymetlidir. Bugün bu farkındalıkla birlikte geçmişte ve bu gününüzde takdire değer anlara ışık tutmaya ve bu anlarda kullanmak adına kendi takdir cümlenizi oluşturmaya ne dersiniz?
Kaynakça
- Takdir etmenin önemi, 2016, Davranış Bilimleri Enstitüsü.
- Vasquez, M., et al. 2020, Two Sides of Workplace Interactions: How Appreciation and Social Stressors Shape the Relationship Between Job Insecurity and Well-Being.
- Fagley, N.S. & Mitchel G., 2012, Appreciation: a spiritual path to finding value and meaning in the workplace.
- Aslan, M. & Doğan, S., 2020, Dışsal motivasyon, içsel motivasyon ve performans etkileşimine kuramsal bir bakış, Vizyoner Dergisi, Sayı: 26, 291-301.
- Chapman, G. & White, P., 2019, The 5 languages of appreciation in the workplace: empowering organizations by encouraging people.
- Yıldız, S. et al. 2014, Motive edici faktörlerin çalışanların iş performansına ve işten ayrılma niyetine etkisi.
- Erdil, O. et al., 2004, Yönetim tarzı ve çalışma koşulları, arkadaşlık ortamı ve takdir edilme duygusu ile iş tatmini arasındaki ilişkiler: tekstil sektöründe bir uygulama.