Terapi Herkes İçindir

Terapi Ne İşe Yarar?

Psikoterapi, net bir sorunu olan ya da olmayan herkesin yaşam kalitesi ve mutluluğunu arttıran, kendini tanımasını ve kendisiyle barışmasını sağlayan yargısız bir ilişki biçimidir.

Ruh sağlığı ve esenlik kavramları gözle görülebilir olmadığından bazen psikoterapinin sadece sorunlu insanlar için olduğu düşünülür. “Terapi kim içindir?” diye merak edebilir veya “Benim bir sorunum yok, neden terapiye gideyim ki?” diyebiliriz.

Ancak terapiden fayda görmek için sorunlu ya da hasta olmak gerekmez. Büyük bir krizin içinden geçiyor olmadan alınan psikolojik destek ileride yaşanabilecek olası sorunlara karşı da koruma sağlar.

Sıkışmışlık Hissi

Hepimiz zaman zaman yalnızlaşmış ve istemediğimiz durumların içine sıkışmış hissederiz. Bu sıkışmışlığı hayatımızın iş, aile, sosyal çevre, okul gibi birçok alanında deneyimleyebiliriz. Ancak işlevselliğimizi koruduğumuz sürece, yani bir şekilde hayata devam ettiğimiz sürece, bunları kısa süreli ve önemsiz konular olarak değerlendirme eğiliminde oluruz.

Örneğin, güzel bir kariyer ve çevre sahibiyken mutlu yaşayacağımızı düşünürken akşamları uyuyabilmek için kendimizi televizyon, alkol ya da başka şeyler tüketirken bulabiliriz. Ya da bu sıkışmışlık hissine karşı duyduğumuz öfkeyi istemsizce çevremizdekilerden ve sevdiklerimizden çıkarabiliriz.

Bunları sorun olarak görmeyebilir ve hayatımda her şey iyi gidiyor diyerek kendimizi savunabiliriz. Ancak doğanın bir kanunu, sıkıştırılan şeylerin basıncı belli bir noktaya geldiğinde patlamasıdır. Terapistinizle kuracağınız ilişkide, bu hislerinizi özgürce paylaşabilir ve içinizde tuttuğunuz şeyleri güvenli bir şekilde dışavurabilirsiniz. Yani terapi sadece iyileştirmez, aynı zamanda gelecekteki olası sorunları önler.

Yargısız Bir İlişki

Terapi her şeyden önce size güvenli, yargısız ve destekleyici bir ilişki sunar. Terapide konuştuğunuz her şey sadece ve sadece sizin ve terapistinizin arasında kalır. Yargılanma ya da dışlanma korkusuyla en yakınlarınızla bile paylaşmadığınız düşüncelerinizi, isteklerinizi, hayallerinizi ve geçmiş deneyimlerinizi terapistinizle paylaşırsınız.

Modern çağın en büyük ruhsal sorunlarından olan yalnızlık ve anlaşılamama hislerinin azalması daha mutlu ve keyifli bir hayata doğru ilerlemenizi sağlar. Ancak bir terapistin sizi dinlemek ve anlamak dışında da önemli görevleri vardır.

Siz hayatınızı, hayallerinizi, beklentilerinizi, sorunlarınızı anlatırken terapistiniz dışarıdan bir bakışla sizi dinleyerek anlattıklarınızı bir araya getirir. 6 yıllık mesleki eğitim ve mesleki tecrübesiyle, terapistiniz sizin tüm anlattıklarınız arasında bağlantılı olabilecek şeyleri sizin değerlendirmenize sunar.

Terapi esnasında bir anda günlük hayatta yaptığınız bir şey ile çocukluğunuzda yaşadıklarınız arasındaki bir bağlantıyı görerek aydınlanma yaşayabilirsiniz. Her ne kadar ‘çocukluğa inmek’ karikatürize edilmiş de olsa, çocuklukta yaşadıklarımız yetişkinlik hayatımızda kalıcı etkilere sahiptir. Ancak bu etkileri kendi başımıza keşfetmek çok zordur.

Bu bağlantıların kurulduğu aydınlanma anları o kadar güçlü olabilir ki terapide göz yaşı dökebilirsiniz. Kendinizi bir sonraki seansa kadar bunları düşünmüş ve terapide bunları konuşmak için sabırsızlanıyor olarak bulabilirsiniz. Bir diğer deyişle terapistiniz hayatınızın geçmiş ve günümüzle arasındaki büyük resmi keşfetmenizi sağlar. Bu sayede geleceğe daha bilgece, olgun ve kendiyle barışık bir ruh haliyle hazır olursunuz.

Terapist

Bu ilişkisel süreçte terapistiniz hakkında fikirler geliştirir, ona bazı özellikler atfedersiniz. Bunların bazıları gözlem becerinizden gelse de bir kısmı eski ilişkilerinizden edindiğiniz bazı kalıpların görünmez etkilerinden gelir.

Aslında eski ilişkilerin kalıntılarını istemsizce her ilişkimizde karşımızdakilere aktarırız. Eğer geçmişinizde çok fazla ihanetle karşılaştıysanız, yeni ilişkilerinizde buna dikkat kesilmeniz ve buna dair işaretler arıyor halde sürekli tetikte bulunmanız çok normaldir.

Bunu, karşımızdakinin geçmişimizden bağımsız ve yeni bir insan olduğunu düşünmeden yapmak insan doğasının kaçınılmaz bir parçasıdır. Ancak terapistinizin görevi bu aktarımlarınızı fark edip bunları size kendinizi keşfetmeniz için bir alan olarak sunmaktır.

Bu alanın içerisinde günlük hayatta pek yapamadığınızı yapmanız gerecektir; karşınızdaki insana olumsuz hisler beslemeye başladıysanız bile ne hissettiğiniz konusunda tamamen dürüst olmak. Ailenize bile bunları açmaya çekinirken başta bu kolay olmayabilir. Ancak uzman terapistler bu durumları yönetebilecek mesleki yeterliliğe sahiptir.

İyi bir terapist bu yüzleşmeyi saygıyla kabul eder ve bu hislerin nedenleri konusunda ve kendinizi keşfetmenizde size destek olmaya devam eder. Bu güvenli alan ve birlikte çalışmak sayesinde geçmişin hayaletlerinden tamamen kurtulamasak da daha özgür bir yaşama yelken açarız.

Online Terapist

Online terapi pandemiyle birlikte psikoloji alanının çoğu tarafından kabul gördü ve normalize edildi. Online terapi, evimizin konforundan ulaşıma hiç vakit veya nakit harcamadan terapiye erişebilmemizi sağladı. Etiketlenme korkusunu ortadan kaldırarak kendini hasta olarak görmeyen insanların da terapiye başlamalarını kolaylaştırdı. Online psikolog ve online terapist gibi meslekleri de ortaya çıkardı.

Terapi Ne Kadar Sürede Fayda Sağlar?

Terapinin faydalarının ilk seanstan başlaması beklenmemelidir. Kendinizi tanıma yolculuğunda düşüncelerinizin, hislerinizin, yaşantılarınızın değişimi ve bunun süresi kişiden kişiye çok değişmektedir. Ancak beynin değişiminin yavaşlığı hakkında bir örnek vermek gerekirse, her gün alınan psikiyatrik ilaçların etki etme süresi ortalama 1 aydır.

Haftada bir terapi seanslarına devam ederken kimi insanlar en başından beri çok memnun kalırken kimileri için süreç daha yavaş ilerleyebilir. Çünkü herkesin yaşantılarının karmaşıklığı ve derinliği farklıdır.

Bu süreçte terapinin faydasının görüp görmediğiniz konusunda kendinizi sorgularken bulmanız normaldir. Bu hislerinizi de terapiye götürmek sürecinizi kolaylaştıracaktır.

Eğer ilk terapi deneyiminiz istediğiniz gibi gitmediğine karar verirseniz, şunu hatırlamak iyi olabilir: Her kapıyı açan bir anahtar olmadığı gibi, her terapist de her danışana uygun olamaz. Sadece ilk kez terapi alan değil, bir kere denemiş ancak memnun kalmamış kişilere de bunu hatırlatmak isteriz. Terapist-danışan uyumu terapinin başarısı açısından hayati bir öneme sahiptir.

Sonuç

Psikoterapinin birçok hastalıkta psikiyatrik ilaçlar kadar etkili olduğu yüzlerce bilimsel çalışmayla gösterilmiş olsa da terapi sadece sorunlu ve hasta insanlar için değildir. Bilimsel çalışmalar göstermektedir ki terapi sağlıklı bireylerde de hayat kalitesini ve mutluluğu arttırır, duygularımızla barışmamızı, daha sağlıklı ilişkiler kurmamızı, kendinizi ve sınırlarımızı tanımamızı; dolayısıyla yaşamdan aldığımız keyif ve tatminin artmasını sağlamaktadır. Sonuç olarak, iyi ve sağlıklı bir terapi ilişkisi hayatınızı değiştirebilir.