Yalnızlık Epidemisi: Modern Toplumda Yalnızlık Hissi ve Bağlantı Eksikliği

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Başlayın

Yalnızlık Nedir?

Yalnızlık üzerine oldukça fazla konuşulan ve birden fazla tanımı olan bir kavramdır. Perlau ve Perlman 1982 yılında yalnızlık kavramını, kişinin gerçekte elde ettiği ilişkiler ile beklediği ve istediği ilişkiler arasındaki fark olarak tanımlamıştır2.

Aynı zamanda yalnızlık, kişinin sosyal ilişkilerinde yabancı ve dışlanmış hissetmesi, yakınlık kuracak insan bulmakta güçlük yaşaması ve bu sebeple yaşadığı olumsuz psikolojik deneyim olarak da tanımlanmaktadır4.

Yalnızlık hissi psikoloji alanında oldukça sık araştırılan ve hakkında çok fazla fikir bulunan bir alandır. Fakat yapısı gereği yalnızlık nesnel ve öznel olarak değerlendirilebileceğinden tanımlarında farklılıklar görülmektedir.

Sosyal ilişkiler insan yaşamında hayati bir yere sahiptir. Bu noktada yalnızlık hem sosyal ilişkileri etkileyen hem de onlardan etkilenen bir kavram olarak ifade edilebilmektedir. Sosyal ilişkilerin ve hayatın ayrılmaz parçası olan yalnızlık modernleşen toplum, teknolojik gelişmeler, ikili ilişkilerin değişmesi gibi sebeplerle oldukça sık şekilde yaşanan bir duygudur12.

Her insan hayatında en az bir dönem yalnızlık ve boşluk hissi hissetmektedir. Bazı durumlarda insanlar yalnızlığı zor yaşarken bazı durumlarda daha az yaşayabilmektedir. Fakat az ya da çok yaşanması fark etmeksizin yalnızlık zor ve zarar verici bir tecrübe olarak insan hayatında var olmaktadır12.

Yalnızlık hissi ile ilgili birçok kuramda farklı tanımlar olsa da hepsinin anlaştığı bir ortak nokta bulunmaktadır. Bu, yalnızlığın herkes tarafından farklı algılanan bir duygu olduğudur. İnsanların tarif ettikleri ve yaşadıkları yalnızlık biçimleri farklılık göstermektedir. Bazı insanlar çevrelerinde yakın oldukları kimse olmazken bile yalnız hissetmezken bazıları kalabalık içinde; bir başkası ise yoğun sosyal çevreye rağmen yalnız hissetmektedir.

Yalnızlığın Çeşitleri

Yalnızlığın birden fazla boyutu vardır. Yalnızlık belirtilerine ve sebeplerine göre farklı isimlerle anılmaktadır. Birden çok isim ve tür ifade edilse de sosyal ve duygusal yalnızlık üzerine ortak görüşler bulunmaktadır.

1. Duygusal Yalnızlık

Duygusal yalnızlık birçok insanın yaşadığı fakat anlamlandıramadığı bir yalnızlık türüdür. Aslında oldukça yoğun yaşanan bu yalnızlık türü insanların "kalabalık içinde yalnız hissetmek” veya “Birçok arkadaşım var ama yalnızım.” şeklinde ifade ettikleri yalnızlık türüdür. Bu yalnızlık türü aslında yalnızlık ve boşluk hissi olarak tanımlanabilmektedir.

Bu yalnızlık türü romantik ilişkiler gibi birebir ilişkilerdeki kalıcı bağ eksikliğinden meydana gelmektedir. Fiziksel anlamda tek olmayan insanların yalnız hissetmesi durumudur. Kalabalık ortamlarda ortamın içinde arkadaşları bulunsa bile kişinin yalnız hissetmesidir. Bu durum sosyal ilişkilerin ve iletişimlerin sayısı ile ilgili değil, aksine huzursuzluk ve endişe etme gibi duygularla alakalı bir yalnızlıktır3.

Duygusal yalnızlık kişinin diğer insanlarla yakın ilişkiye girememesinden kaynaklanan bir durumdur. Bu yalnızlığı yaşayan kişiler sosyal ortamlarda kendilerini rahat ifade etmekten çekindikleri için ve aklından geçenleri rahatça ifade edemedikleri için dışlanmış hisseder. Bu sebeple dışlanmış hisseden kişiler kendilerini çoğu zaman sosyal ortamlardan uzaklaştırırlar1.

partide yalnız bir kişi görseli

2. Sosyal Yalnızlık

Sosyal yalnızlık ise kişinin kendini herhangi bir topluluğa ait görmemesi, girdiği ortamlardaki ve yaşıtları ile olan ilişkilerindeki yetersizlik, arkadaş sayısındaki yetersizlik ve sosyal ilişkilerinde olan yetersizlikler yüzünden ortaya çıkan duyguya denmektedir.

Bu yalnızlık durumu genelde sosyal etkileşim ağının azlığı veya ortak hobi ve etkinliklerin olduğu bir gruba dahil olamamaktan geldiği düşünülmektedir. Bu sebeple tatmin edici benzerlikte olan sosyal ağ ile çözülebilecek bir durumdur. Yine sosyal etkileşim içine girildiğinde bu durumdan uzaklaşılabilmektedir5.

Neden Yalnız Hissederiz?

Yalnızlık hissi neden olur sorusunun birden fazla cevabı bulunmaktadır. 1982 yılında Peplau, Weeks ve Michela yalnızlığın içsel ve dışsal nedenlerini bulmak için bir araştırma gerçekleştirmiştir. Bunu yaparken bu nedenleri içsel ve dışsal olarak olarak ikiye ayırmışlardır.

İçsel nedenler; antipatik kişilik, “çekici” olmama, reddedilme korkusu, bilgisizlik, utangaçlık, karamsarlık, çaba göstermemek ve şanssızlık olarak bölünmektedir.

Dışsal nedenler ise; diğer ilişkiler, diğerlerinin korkuları, diğerlerinin isteksizlikleri, kişisel olmayan durumlar ve şans eksikliği olarak ayrılmıştır.

  • Antipatik Kişilik Yapısı: kişiliğin diğer insanlar tarafından hoş bulunmaması
  • Çekici Olmama: kişinin kendini fiziksel olarak çekici bulmaması
  • Reddedilmekten Korkma: Kişinin ilişki kurmayı denerse reddedileceğini düşünmesi
  • Bilgisizlik: kişinin ilişki başlatabilme yeteneğinin olmaması
  • Utangaçlık: Kişinin yüksek derecede utangaçlık duygusu taşıması
  • Karamsarlık: kişinin kurduğu ilişkilerin şans eseri olduğuna ve bu şansı hak etmediğine inanması
  • Çaba Göstermeme: Kişinin başkalarıyla tanışmak için yeterli çabada olmaması
  • Şanssızlık: kişinin başkalarıyla tanışmak için şansının olmadığını düşünmesi
  • Diğer İlişkiler: diğer insanların bir gruba ait olması ve yalnız kalanlarla ilgilenmemesi
  • Diğerlerinin Korkuları: diğer bireylerin yalnız kalmış olan kişilerle ilişki kurmaya çekinmesi
  • Diğerlerinin İsteksizliği: diğer bireylerin ilişki kurmak için çaba sarf etmemesi
  • Kişisel Olmayan Durumlar: insanın bir çok kişiyle kişisel olmayan ilişkiler kurması
  • Fırsat Yoksunluğu: kişinin diğerleriyle ilişki kuracak fırsatının olmaması durumudur.

Yine uzmanlar tarafından yalnızlık hissinin nedenlerinin kapsamlı şekilde araştırıldığı başka bir çalışmada ise yalnızlık oluşumunun temel nedenleri olarak 3 farklı boyut bulunmuştur. Bunlar bir gruptan dışlanmak gibi olumsuz bir tecrübe, olumsuz bilişsel tecrübeler ve sosyal ilişkilerdeki eksiklik olarak tanımlanmaktadır9.

Bu çalışmada aynı zamanda yalnızlığı tetikleyen unsurlar da araştırılmış ve bunlar kişilik özellikleri, durumun özellikleri ve kültürel değerler olarak sıralanmıştır. Bu unsurlar da gerçek ile istenen durum arasında uyumsuzluk yaratmakta ve yalnızlık duygusunu tetiklemektedir.

1989 yılında yapılan başka bir çalışmada ise 526 katılımcının öznel yaşantılarından yola çıkılmıştır. Yalnızlığın nedenleri olarak bulunan faktörler ise ilişki kurma yetersizliği, travmatik yaşantılar, kişilik ve gelişimsel değişkenlerdir11.

İlişki Kurma Yetersizliği: soyutlanma, yetersiz sosyal destek ve sorunlu ilişkiler Travmatik Yaşantılar: kayıp, kriz ve taşınma gibi büyük yaşam olayları Kişilik ve Gelişimsel Boyutlar: kişisel yetersizlikler ve gelişim bozuklukları olarak tanımlanmaktadır.

1981 yılında Perlman ve Peplau10 bir araştırmalarında yalnızlığa zemin hazırlayan hazırlayıcı ve hızlandırıcı faktörleri ele almışlardır. Çalışmanın sonucuna göre:

Hazırlayıcı Faktörler

  • Kişinin toplumsal ilişkilerinin nitelik ve niceliği
  • Belli bir kültürün genel nitelikleri
  • Belli bir durumun genel nitelikleri
  • Ailenin boşanması gibi çocuklukta yaşanan duygusal durumlar
  • Bireyin utangaçlık, özgüven sorunu, zayıf sosyal beceri gibi özellikleri
  • Demografik özellikler (cinsiyet, yaş, gelir) olarak sıralanmaktadır.

Hızlandırıcı Faktörler

  • Kişinin istediği ve var olan ilişkilerindeki farklılıklar
  • Yakın bir ilişkinin bitmesi
  • Taşınmak, yer değiştirmek, iş değiştirmek gibi fiziki ayrılık
  • Statü değişimleri
  • Yaşla ilişkili ruhsal durum
  • İş durumuna bağlı durumsal değişimler
  • Sosyal ilişkilerden beklentilerin değişmesi olarak sıralanmaktadır.

Modern Toplumda Yalnızlık Hissi

Yalnızlık ve boşluk hissi modern toplumda oldukça yoğun görülmektedir. Modern toplumda yalnızlık hissinin nedenleri ile ilgili konuşurken akıllara gelebilecek iki sebep bulunmaktadır. Bunlardan biri teknolojik gelişmeler, diğeri ise modern toplumdaki bireyselleşme sürecidir.

Geçmiş dönemlerde bir arada yaşayan insanlar günümüzde bireyselleşmeye odaklanmaktadır. Yalnızlık ve yalnızlaşma modern yaşamda insanların deneyimlediği bir yaşam biçimi olmuştur. Modern toplumda çoğu insanın güvenli bir yaşam kurmaya çalışması beraberinde mesafeyi getirmektedir. Bu durum ise insanların samimiyetten uzaklaşıp mesafeli ilişkiler kurmasına sebep olmaktadır6.

Geleneksel toplumlarda güven, yakın ilişkiler ve aidiyetler içerisinde öğrenilmekte ve insanın tek başına üstesinden gelmesi gereken bir durum olmamaktadır. Fakat modern dönemde toplumsal aidiyetleri, kuralları ve fikirleri farklı birçok insan bir arada yaşamaktadır. Bu sebeple insanlar modern toplumda doğal bir aidiyet hissetmedikleri birçok insanla birlikte yaşamaya çalışmaktadırlar.

Her insanın kendi ailesinden gördüğü kültür, bilgi, iletişim ve yaşam biçimi farklıdır. Kişi doğduğu aileye ait hissetse de dışarıda binlerce aile ve binlerce farklı kültür bulunmaktadır. Farklı kültürlere, bilgilere ve yaşam biçimine sahip insanlarla iletişim kurabilmek ve bu insanlar ile sosyalleşebilmek oldukça zorlu bir görevdir.

Günümüzde yabancı olunan topluluklara dahil olmak, ayak uydurmak, güven uyandırmak ve güven duymak insanın tek başına çözmesi gereken bir zorluk olarak karşısına çıkar. Bu zorluğu yenebilmek için yüksek sosyal yetenekler, ve iletişim yetenekleri gerekmektedir. Bu sebeple insanlar sosyal yaşamda sıkıntı yaşayıp yalnız kalabilmektedir6.

Bir diğer yalnızlaşma sebebi ise sosyal medya kullanımı ve gelişen teknolojiler olarak görülmektedir. Teknolojinin hızla gelişmesi insanlar için inanılmaz kolaylık sağlamakta ve yaşam standartlarını değiştirmektedir. Teknoloji geliştikçe insanlar arasındaki iletişim ve sosyalleşme değişmeye başlamış, zorlaşmıştır7.

İnsanların teknolojik gelişmeleri tolere edememesinin yalnızlaşmaya sebep olabileceği düşünülmektedir. Telefonlar, bilgisayarlar gibi teknolojik gelişmelerin sağladığı birçok avantaj aynı zamanda kişiler arası ilişkilerde, ruhsal ve fiziksel sağlıkta sorunlara sebep olmaktadır.

Örneğin en kolay sosyalleşilebilecek topluluklar okul, iş gibi ortak amaç uğruna bir arada bulunulan topluluklardır fakat ev ortamında bilgisayar ile çalışabilme imkanı veya derslerin online şekilde bilgisayar üzerinden yapılabiliyor olması çoğu insanın ofis ve okul sosyalleşmelerinden uzak yalnız bir hayat geçirmesine sebep olmaktadır.

Sosyal medya özellikle sosyal kaygı yaşayan kişilerin güvenle iletişim kurması için oldukça önemli bir ortam iken aynı zamanda fazla ve yanlış kullanımında sıkıntılar yaşanmaktadır. İnsanların sosyal medyada birçok arkadaşı olsa da sosyal medyanın iletişim yöntemi paylaşım yapmaktır. İnsanlar paylaşım yaparak diğerleriyle iletişimin yeterli olduğunu düşünmektedirler fakat bu durum insanın sosyal aktivitelerden uzak durmasına sebebiyet vermektedir. Artık insanların kafasında sosyallik internet ortamıdır ve böylelikle gerçek sosyal ilişkilerden uzak durulmaktadır.

Yalnızlıkla Baş Etme Yolları

1. Kişinin kendini geliştirmesi ve yeni beceriler öğrenmesi

İnsan kendini geliştirip yeni beceriler öğrendiğinde sosyal ortamlarda gerekli iletişimi kurma konusunda da gelişmiş olmaktadır. Aynı zamanda yeni bilgiler farklı insanlarla konuşabilecek ortak noktaları güçlendirmektedir.

2. Düzenli egzersiz yapmak

Düzenli egzersizin insan psikolojik açıdan güçlendirip mutlu hissetmesine sebep olduğu bilinmektedir. Mutlu hisseden insanlar sosyal ilişkilerde daha aktif rol alabilmektedir. İlişkilerde aktif rol almak ise yalnızlık hissinin geçmesini sağlayabilmektedir.

3. Yeni hobiler ve yeni kurslara gitmek

Yeni hobi ve kurslar kişinin sosyalleşmesini sağlamakta ve ortak amaç ile buluşan birçok insanın iletişim kurmasını kolaylaştırmakta, yalnızlık hissi ile başa çıkmayı sağlamaktadır.

resim yapan insanlar ve bir heykel model görseli

4. En yakındaki insanlardan başlayarak, insanlarla zaman geçirmek

Var olan arkadaşlıkları güçlendirmek ve var olan sosyal etkileşimleri kullanmak yalnızlık sürecinde oldukça önemli ve etkili bir adımdır. Bir aile bireyi, komşu veya bir iş arkadaşı gibi kişilerle iletişimi çoğaltmak potansiyel arkadaşlıkları oluşturmaktadır. Var olan arkadaşlıklarda bağ eksikliği hissedilmesi durumunda samimiyet için çabalayıp o arkadaşlıkların güçlendirilmesi de yalnızlık hissinden kurtulmak için önemli bir adımdır.

5. Sosyal medyayı ikili iletişim için kullanmak

Özellikle sosyal iletişimden çekinen kişiler için iletişimi önce sosyal medyadan başlatmak, korkulan duruma bebek adımları ile başlamak için etkili bir yöntemdir. Aynı zamanda sosyal medyada kurulan iletişimde kaygı faktörü ortadan kalkacağı için insanlar arkadaşlıklar kurma konusunda zorluk çekmemektedir.

6. Hayvanlarla zaman geçirmek

Evcil hayvan sahiplenmek, hayvanlarla konuşmak ve onlarla zaman geçirmek yalnızlık duygusunu azaltmakta ve kişinin hayvanlarla kurduğu bağ sayesinde bağlantı hissini güçlendirmektedir.

Kaynakça

  1. Akşit Aşık N. İŞ YERİNDE YALNIZLIĞIN TÜKENMİŞLİK ÜZERİNE ETKİSİ. Business & Management Studies: An International Journal. 2016 Dec 26;4(3):366–84.
  2. Erözkan, A. (2009). Ergenlerde yalnızlığın yordayıcıları. İlköğretim Online, 8(3), 1-11.
  3. Ernst, J.M., Cacioppo, J.T. (1999). Lonely hearts: on loneliness Psychological perspectives. Vol. 8, Applied & Preventive Psychology. Cambridge University Press.
  4. Ünlü, F. (2015). Ebeveyni boşanmış bireylerde benlik saygısı, yalnızlık ve bağlanma stilleri arasındaki ilişkinin incelenmesi. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Haliç Üniversitesi, İstanbul.
  5. Kafetsios, K, Nezlek, J.B. (2002). Attachment styles in everyday social interaction. Eur J Soc Psychol. Sep;32(5):719–35
  6. Karaca, E. (2019). Sosyolojik Kuramda Yalnızlık: Modern Toplum Ve Mesafe Kültürü, Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
  7. Lee, H. ve Park, N. (2012). Social implications of smartphone use: korean college students’ smart phone use and psychological well-being. Cyberpsychology, Behavior, and Social Networking; 15:491- 497
  8. Michela, J. L., Peplau, L. A. ve Weeks, D. G. (1982). Perceived dimensions of attributions for loneliness. Journal of Personality and Social Psychology, 43(5), 929-936.
  9. Perlman, D., Peplau, L. A., ve Goldston, S. E. (1984). Loneliness research: A survey of empirical findings. Preventing the Harmful Consequences of Severe and Persistent Loneliness, 13-46.
  10. Perlman, D. ve Peplau L. A. (1981). “Toward a Social Psychology of Loneliness”, Personal Relationship: 3. Personal Relationships in Disorder, (Der.: R. Gilmour and S. Duck), Academic Press, London.
  11. Rokach, A. (1989). Antecedents of loneliness: A factorial analysis. The Journal of Psychology: Interdisciplinary and Applied, 123(4), 369–384
  12. Yaşar, M. R. (2007). Yalnızlık. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 17(1), 237-260.
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Başlayın