Kayıp, Yas ve Travma Sonrası Gelişim Mümkün mü?

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 500 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Yas Nedir?

Yaşadığımız yerin, ait hissettiğimiz toplumun ya da yakın olduğumuz birinin kaybına verdiğimiz duygusal, bilişsel ve davranışsal tepkilere yas denir. Hayatımızın bir noktasında hepimiz zorlu deneyimler yaşarız ve sevdiğimiz birini kaybetmek de bu ortak deneyimlerden biridir. Kayıp ardından endişe, suçluluk, boşluk hissi gibi çeşitli duygular normal ve hatta sağlıklıdır.

Kayıp baş etmesi zor bir deneyimdir ve kimileri için travmatik olabilir. Nitekim Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı (DSM-5) yakın olunan birini kaybetmeyi travmatik bir deneyim olarak sınıflandırır.

Yakın oldukları birini kaybeden kişiler, söz konusu durumla baş etmekte güçlük çekebilir ve travmanın olumsuz sonuçlarından etkilenerek Travma Sonrası Stres Bozukluğu gibi mental sağlık sorunları yaşayabilirler.

Travma Sonrası Gelişim Nedir?

Kayıptan olumsuz bir şekilde etkilenmenin yanı sıra kulağa ne kadar ilginç veya imkansız gibi gelse de kişiler kayıp sonrası yeni şeyler öğrenebilir, kayıp öncesine kıyasla büyüyüp gelişebilirler. Zorlayıcı deneyimler, yaşam koşulları veya travmatik olaylar sonrasında olumlu psikolojik değişiklikler olmasına travma sonrası gelişim denir.

Travma sonrası gelişim cinsiyet, yaş, eğitim gibi değişkenlerle ilgilidir. Cinsiyet farklılığına bakan bilimsel araştırmaların sonuçları, kadınlarda travma sonrası gelişimin erkeklerden daha fazla olduğunu ileri sürmektedir.

Travma sonrası gelişim yas sonrası kederin seviyesine göre değişebilir. Bu çalışmalara göre travma sonrası gelişimin en fazla gerçekleştiği noktanın kederin orta düzey seviyesi olduğu görülmektedir.

kayıp yaşamış ve kaybettiği kişinin kabrini ziyaret eden bir kişi çizimi

Travma Sonrası Gelişim Alanları

Travma Sonrası Gelişim Teorisi, Psikolog Tedeschi ve Calhoun tarafından 1990’lı yılların ortalarında geliştirilmiştir. Teoriye göre travma sonrası gelişim yaşayan bireyler, zor deneyim ve büyük krizler sonrasında olumlu değişiklikler gösterebilirler. Bu olumlu değişikliklerin genellikle 5 alanda gerçekleştiği öne sürülür.

  • Başkalarıyla İlişki Kurma
  • Kişisel Güç
  • Yaşamın Takdir Edilmesi
  • Yeni Olasılıklar
  • Spiritüel Değişim

Başkalarıyla İlişki Kurma

Yaşanan olumsuz durum sonrası kişi bu travmatik durumla baş edebilmek adına ailesinden ve arkadaşlarından destek arayışına girebilir. Kendi yaşadığı deneyimleri yakınlarına açtıkça diğerleriyle daha yakın bir bağ kurabilir, böylelikle sosyal ilişkilerini geliştirip bu ilişkilerden daha çok beslenebilir.

Elbette her ilişki için süreç bu şekilde ilerlemek zorunda değildir. Bu dönemde bazı ilişkiler zayıflarken bazıları daha anlamlı hale gelebilir. Travma sonrası başkalarıyla ilişki kurma alanında gelişim yaşayan kişilerin, diğerleriyle daha sıcak ve yakın ilişki kurmaya başladığını görürüz.

Kişisel Güç

Bu alanda gelişme yaşayan kişilerin kendilerine dair algılarında olumlu yönde değişiklikler gerçekleşir. Kişi yaşadığı kayıp sonrası aslında nelerle baş edebileceğine dair kendi gücünü görmüş olur. Travmatik olay sonrasında kazandıkları ile gelecekte oluşabilecek zorluk ve stresli durumlarla daha iyi başa çıkabileceğini anlar.

Beş etme yöntemlerini değiştirebilmek adına beceri ve güç kazandığı alanları fark eder ve geliştirir. Böylelikle hissedilen güç duygusuyla negatif olayın kişinin hayatındaki etkisinin azalması söz konusu olur.

Yaşamın Takdir Edilmesi

Yaşamın takdir edilmesi alanında değişim yaşayan kişiler yaşamın değerinin farkına varma alanında gelişim yaşarlar. Kişi yaşadığı olayın zorluğu ile yaşamın geçiciliğini fark edebilir ve hayatındaki önem sıralamasını değiştirebilir.

Kendisini mutlu eden şeylere daha çok önem verip zaman ayırabilir ve onu mutlu eden küçük şeylerden daha çok keyif almaya odaklanabilir. Bu da kişinin en sonunda yaşam memnuniyetini artırır.

Yeni Olasılıklar

Yeni olasılıklar alanında gelişim yaşayan kişiler hayatlarındaki yeni seçenekleri fark ederler. Kişi yaşanan kayıp sonrasında hayatta aslında birçok seçeneği olduğunu keşfeder ve daha önce farkına varmadığı olasılıklar ve fırsatlar olduğunu görebilir.

Spiritüel Değişim

Spiritüel değişim alanında ilerleme gösteren kişiler, inanç sistemlerinde gelişim yaşarlar. Yaşanan kayıp sonrası kişi dini ya da spiritüel konularda sorgulama yapabilir. Bu konularda inancı artabilir ya da zorlu deneyimle baş etmek için spiritüel değerlere yönebilir. Kişi bu süreçte, yeni bir yaşam felsefesi geliştirebilir ya da geçmiş inanç kalıplarını değiştirebilir.

Travma Sonrası Gelişim ve Psikolojik Sağlamlık

Olumsuz deneyimlerden sonra yaşanan stresi ve sorunları telafi ederek toparlanıp eski haline dönebilmeye psikolojik sağlamlık denir. Psikolojik sağlamlığı fazla olan kişiler, kayıp öncesindeki psikolojik ve fiziksel açıdan normal işlevsellik seviyelerini kayıp sonrasında da devam ettirirler. Bu kişiler, yaşadıkları zorlu olaylara daha kolay adapte olabilirler.

Travma sonrası gelişim ve psikolojik sağlamlık arasında şöyle bir fark vardır: Psikolojik sağlamlığı olan kişiler, travma öncesi hayatlarına dönebilirler fakat bu durum daha önceki seviyelerinin ötesine geçtikleri anlamına gelmez.

Psikolojik sağlamlığın olması kişinin travmatik olaylardan sonra eski normal işlevsellik seviyesine dönebileceği anlamına gelir. Travma sonrası gelişim yaşayanlar ise daha önceki işlevsellik seviyelerinin ilerisine giderler.

Travma Sonrası Gelişim, Psikolojik Sağlamlık ve Yas Arasındaki İlişki

Literatürde travma sonrası gelişim ve psikolojik sağlamlık arasındaki ilişkiye dair çelişkili sonuçlar bulunmaktadır. İkisi arasında olumlu ve olumsuz ilişki olduğunu, herhangi bir ilişki olmadığını veya doğrusal bir ilişki bulunmadığını belirten araştırmalar vardır. Kimileri travma sonrası gelişimi psikolojik sağlamlığın bir tipi olarak ele alırken kimileri ise bu kavramları iki ayrı fenomen olarak ele alır.

Travma sonrası gelişim, düşük ve yüksek psikolojik sağlamlık seviyeleri ile karşılaştırıldığında, yüksek psikolojik sağlamlık seviyeleri olan bireylerde gerçekleşmektedir. Yas sürecindeki bireylerin keder seviyeleri de psikolojik sağlamlık seviyelerinden etkilenir.

Psikolojik sağlamlığı yüksek olan kişilerin yas sürecinde daha az keder semptomları olduğu görülmektedir. Psikolojik sağlamlığı olanlar kayıp sonrası hayata adapte olduklarından bu adaptasyon travma sonrası gelişimin oluşmasına bir zemin hazırlar. Literatür orta düzey kederin travma sonrası gelişimi arttırdığını belirtmektedir.

Kayıp Deneyimi Sonrası Nasıl Gelişim Gösterilir?

Yasın ardından belli bir süre geçmesiyle kayıp sonrası yaşadıkları travma sonrası gelişimle ilgili beş alanda olumlu değişimleri fark etmeye odaklanabilir ve bu değişimleri arttırmaya çalışabilir. Bireyler travmatik hayat deneyimlerinden sonra yaşadıkları olumlu değişimleri anlamaya ve fark etmeye yönelik çalışabilir.

Psikolojik sağlamlık seviyesinin artırılması travma sonrası gelişimi arttırmak ve yasın yönetimi için önemlidir. Yüksek psikolojik sağlamlığı olan kişilerin kederi olumlu değişikliklere çevirme olasılığı da yüksektir.

kayıp sonrası yas nedeniyle ağlayan üzgün bir kadın çizimi

Düşük psikolojik sağlamlığı olan bireylerin daha fazla yardıma ihtiyacı olabilir çünkü düşük psikolojik sağlamlık seviyesi yüksek keder seviyesi ile ilişkilidir. Psikolojik sağlamlığı arttırmak için terapi sürecinde bu konu üzerine çalışılabilir.

Aynı zamanda keder ve travma sonrası orta düzeyde yası olan bireylerin daha yüksek travma sonrası gelişim gösterebileceği bilinmektedir. Bu yüzden yas sürecindeki danışanların yas seviyelerinin orta düzeye gelmesi için müdahaleler yapılabilir.

Keder seviyeleri yas süreci için önemli olduğu için düşük psikolojik sağlamlığa sahip kişilerde psikolojik sağlamlığı arttırarak travma sonrası gelişime ulaşılabilir.

Diğer önemli faktör de yasla ilişkili duygulardır. Yası yoğun deneyimleyen kişilerin travma sonrası gelişimi yakalama şansı daha az olacaktır. Fakat travma sonrası gelişim, yas gibi zor bir süreç sonrasında iyi bir şeyin gelebileceğini de gösterir. Yas sürecindeki kişiler kayıpla baş etmekte zorluk yaşayabildikleri için uzman klinik psikologlardan destek alabilirler.

Kaynakça

  1. Tedeschi, R., & Calhoun, L. (1996). The Post-Traumatic Growth Inventory: Measuring the positive legacy of trauma. Journal of Traumatic Stress, 9(3), 455-471. doi: 10.1002/jts.2490090305
  2. Tedeschi, R. G., & Calhoun, L. (2004). Posttraumatic growth: A new perspective on psychotraumatology. Psychiatric Times, 21(4), 58-60.
  3. Tian, X. & Solomon, D. H. (2020). Grief and post-traumatic growth following miscarriage: The role of meaning reconstruction and partner supportive communication. Death Studies, 44(4), 237-247. doi: 10.1080/07481187.2018.1539051
  4. Yılmaz, M., & Zara, A. (2016). Traumatic loss and posttraumatic growth: the effect of traumatic loss related factors on posttraumatic growth. Anatolian Journal of Psychiatry, 17(1), 5-11. doi: 10.5455/apd.188311
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.